Vahiy, Rahmaniyetin tecellisidir
Allah, halim ve salimdir ve kuluna hâkim ve salim davranır. İnsan da böyle davranırsa Allah ahlâkı ile davranmış olur. (Veliler böyle insanlardır).
Allah’ın ölümlü olan insanla yüz yüze görüşmesi asla mümkün değildir ve imkânsızdır. Varlık perdedir. Allah insanla, perde ile konuşur. Vahiy; muradı ilahidir, insanlara sunulmuştur.
Ehli ilham olan mürşide hizmet etmek, ona talebe olmaktır.
Rüzgâr nasıl yağmurun habercisi ise, Resuller de, Allah’tan habercilerdir. Onlar, masalcılar değillerdir. Evliyayı, mürşidi post içinde, düzende kisvede aramayın. Fedakârlıkta, emekte ilimde arayın!
Vahiylerin tümü, Allah’ın Rahman’iyetinin bir tecellisidir. Zira Vahiy, hidayettir. Hidayet ilahi rehberliktir. İnsanlık Allah’ın rehberliğine muhtaçtır. Vahiy, hayattır ve yaşanan hayatın içine iner.
Yegâne Rahman ve Rahim olan Allah dururken insanın başkasından rehberlik istemesi ne büyük bir dalalettir. Hele ortada ilahi lütuf olan vahiy varken…
Vahiy, Rahmaniyetin tecellisidir. Rahmetin kaynağı Allah’tır. Yalnız onun Rahman ve Rahim oluşu cümle varlık içindir. Varlığı da bunun için yaratmıştır.
İsteme, dur bekle! Ben, sabredenle beraberim!
Ya Rab! Senin lütufkâr olduğunu biliyoruz, bundan dolayı acele ediyoruz, lütfüne mazhar olmak için aceleciyiz ve onun için istiyoruz.
Allah’ın otoritesi, Rahmaniyet’ in tecellisidir. O Rahman, mutlak hükümranlık makamına kurulmuştur. O yüce makamını, Rahmetiyle her şeyi kuşatmak için kullanmaktadır.
Batılın gücü yoktur. Hakkın gücü ve lütfü vardır.
Allah’ın yarattığı şey batıl değildir, ama fanidir. Baki olan, Allah’tır.
Hakikat, insanın peşine düşmüştür. Onun için de, insan da hakikatın peşindedir.
El- Hak Allah’tır, O’na aittir.
Yaradılışı severim, ama Hak olan Allah’ı daha çok severim.
Hakk’a sahip olmak, ciddi sorumluluk ister.
Hakikat diye bir derdi olanlar; bilgiye değer verirler, araştırmacılardır. İnsanın; hakikati bulma merakı ve peşine düşmesi vardır, gerçekleri bilme, inanma derdi vardır. Bundan faydalanarak ‘ … bu Allah’ındır, Allah’ın yoludur’ diye insanları aldatmak; şeytanındır. İnsana verilen en yüce değeri yalanla kullanmak, akıllı görünen ahmak şeytanın halidir.
Hak; bir şeyi yerine koymaktır. Zulüm; bir şeyi yerine koymamaktır. El Hak kelimesi, yalnız Allah için kullanılır. Hak Allah’ındır, başkasına vermek, Allah’ın hakkını çalmak, istismar etmek, Allah’a şirk koşmaktır.
Hak, halkladır. Allah’ın rahmeti, insanadır. Halk da, dünyanın ruhu olan insandır. İnsanın ruhu da Allah’tan üflenendir (nefahtihi fihi min Ruhi). Ruh, akıl, vicdan ve idraktir. İradeyi cahiliyetten kurtarmakla; idrak olur, ilham olur, Vahi olur. Allah’tan sadır olan her şeyin, hikmeti ve anlamı vardır.
Gel ‘nefahtihi fihi min Ruhi’nin anla sırrını
Kimse bulamazdı Hayat-ı Baki, ol dem olmasa
Taklit ile setr oldu, tahkik olan âşıklar
Her biri bir şeyhtir, nurani alamet yok
Yoksa taklit ile her bir ahmak
Ne reva, sahte velayet satmak.
Hak ehli, her giz, kimseye yar olmadı
Meşrebince çün muafık yar bulunmaz, neylesin!
İnnemel amak bi niyet yani Allah niyetlere bakar.
Her şey Allah’ın projesidir. Sen de Allah projesi içindesin. İlahi senaryoya dâhil olduğunu unutma! Vahi ehli, seçkin rol yüklenmişlerdir.
Hz Muhammed’ in ümmeti olan, onun bedenine değil, ona inen vahiye talip olmalıdır.
Mürşide talip olan mürit de; onun bedenine değil, mürşitteki ilhama talip olmalıdır.
Beden talipte de var.
Ey Mutlu; ehli dünya, dünyayı ve onun nimetlerini arar. Aradığı nerede ise oraya koşar.
Ehli mana; ilahi, ölümsüz mana peşindedir. Orayı yani mana mahalleri arar, oraya koşarlar.
Sen bunları oldukları yerde bırak, yalnız benimle meşgul ol! Sana, Benden başka yar olmaz.
Sûlûk erbabı; behemehâl aciz ve biçare olacaklarından, onlara şefkat ve merhametle bakmak, olgunluk gereğidir. Bilhassa irşat vazifesini üzerine almış mürşitlerin, bu hususu nazarı itibarı almaları gerektir.
Mürşide yakın olanlar, Hakk’a da yakın olurlar.
Kamil, daima Hak’la olandır. Şeytan, insana musallat olan yalandır.
Aldatıcı, sizi Allah’la aldatmasın!
Nefs ya uykuda, ya bayılmada, ya da ölümle bedenden ayrı olur.
Yatmak iyi değildir. Kalk, uyan!
Allah; şuhud ile şahittir, Rezzak’ı muhittir.
Mükemmel yaratıcı olan Allah’tır. İnsan mükemmel olamaz, o yaratıktır. Ona akıl, idrak, vicdan verilmiştir. İyi insanın fıtratına; vicdan konmuştur.
Allah; ihtişamına yaraşır bir marifeti, ehli olan kuluna verir.
Dünyanın tümü kötü olsa da, Allah iyilik kaynağıdır. Allah Berr’ dir ve huvel Latiful Habirdir.
Erdemin sonsuz kaynağı, El Berr olan Allah’tır.
Cenneti hak etmiş olanlar, Ebrar zümresidir.
Allah Âlim-i mutlaktır. İlmi isteyene, istediğine verir. Allah’ın ilmine, arifler müşteri olurlar.
Rasihin; sağlam ve sarsılmaz ilim sahiplerine denir.
0 Yorum