Bölüşmek

Bölüşmek …  Bölüşmeyi ben; madde varlığı, para pul, mal mülk, servet vermekle benimsemedim. Onlara elimden geldiğince maneviyat vermeyi yeğledim. Kitap yaptım. Bedava dağıttım. Mekânlarımı kullanıp tasavvufi sohbetlerde bulundum.

Bulunabildim mi acaba?

Zihin daima akılcıdır.  Yani işportacılık yapan, işportasında ne varsa onu satar;  o bir süpermarket değildir. Yani zihin daima akılcıdır ve onunla uzlaşmak zordur. Mecbursun onun tezgâhındakilerden alışveriş etmeye. Uzlaşma, gelenekseldir. Bu nedenle aynı yerde sorun sorunu kovalar.  Çözüm yoktur.   Geçmişe tutunur zihin, şimdiye kadar ne öğrenip yaptıysa ona tutunur, onu söyler.

Zihni seçenler, yani o işportayı seçip o kalıpta kalanlar, onu aşmayanlar, mağaza ya da fabrika sahibi olamaz.  Aslında bu tutku ölüdür,  hep kafasının içindekileri söyler.  9’da duran saat gibi.  O saat için, o anın gerçekliği doğrudur.  Hâlbuki zaman geçmektedir.

Yaşam geçmişe değil geleceğe bakar. Geçmişi unutmadıysan ya da nasibini almadıysan geçmişten, hâlâ  geçmişteysen eğer, ileriye bakma imkânın olmaz.  İlköğretimi bitireceksin ki liseye giresin.

Bir gün gelecek, geçmişteki Tanrılar bile kalmayacak.  Sen İsa, Musa, Muhammet’ten önceki tanrıları biliyor musun?  Onlar unutuldu.  Bunlar da unutulacak.  Dolayısıyla ileride Tanrılar olmayacak.

Tanrılık olacak ama tek bir Tanrı bile olmayacak.  Biçimi de olmayacak.  Şimdi var mı?   Bazıları, peygamberleri Tanrı’nın biçimi sanır.  İleride mezarlar, mezar taşları da kalmayacak. Kimse ilgilenmeyecek.

Mantık takıntıları da kalmayacak. Biz her şeyi mantığa indiririz.  Oysa o çerçevedir.  Bir referans göstermek için hadisten bahsederiz meselâ, Kuran’ı gösteririz.  O zaman deveye binerlermiş, biz de deveye binelim.  Binmiyoruz, çünkü Allah’ın dediği olur, peygamberin ya da başkalarının değil.  Mantık eskiye yapışmıştır.  Mantığa takılmış bir insan, katiyen herhangi bir sıçrama ve eskiyi bırakıp yeni bir çığır açma tefekküründe olamaz.  Eski olayları ortaya getirir.

Hadislere takılmak, insanın müthiş yücesini felç etmektir.  Edemezsin; Allah onu yüce yarattı, onu kendi halifesi seviyesine çıkaracaktır.  Sen Allah’ı bilmiyorsun ki halifeyi bilesin!  Saplanmışsın İsa’ya Musa’ya, diğer peygamberlere…

Nemli toprak daha çok nasiplenir yağan yağmurdan. Ama kuru toprak?  Buradaki sohbetten de fıtrî gönüldeki vasi gönülleşir.