Gam ve keder zamanında kalbini ferah tutan, bilir ki ferah ve sevinç de insan içindir ve hikmet babındandır. Allah lûtfeder ve bazen kahren lûtfeder.

Derya gönüllü olanın, ahlâkı güzel, tavrı güzel olur. Gölde yüzen, gölde avlanan başka, deryada yüzen, deryada avlanan başkadır. Derya gönüllü olmak için, gölden ummana akmak gerek.

İnsanlar ölecek, yenileri doğacak. İnsanlar için bu olay, mesela tabii minval üzereyken, bazen öyle etkili olur ki, bundan da yine insanlar etkilenir. Stalin ve Hitler gibi olaylar, tabiat olayları gibidir. Buna tusunami olayını da katabiliriz.

Cüz-i akıl sizi yanlış yönlendirir. Külli akıl daima hedefe götürür.

Dünyayı, kendi iyilik anlayışınıza uydurmaktan vazgeçin. Kader çizgisini, düşünce çizer.

İnsan kral da olsa, dilenci de olsa insandır.

İdrak, mevcut düzene takılsa başarısız olur. İçtenlik, gönülde oluşan başarının yoludur.

Kendisini bilen kişi, gerçeği bilme yolundadır. Gerçek Allah, şüphesiz, Allah gerçektir.

Af fazilettir, Dua Allah’a sığınmanın tek yoludur.

Tek mürşit vardır, ALLAH. Hepimiz onun müridiyiz.

Dünya bilgileri, gönlü örten sis tabakasıdır.

Gerçeğe talip olanın ilk işareti, mürşide tahammül, yoluna sabırla uymaktır.

Kulun maddiyat âleminde ve eşyaya düşkün halinde ısrar etmesine rağmen, Allah ona dünyadan ne arzu ederse verir, fakat rızası yoktur.

Kötülüğü en güzel şekilde savan bir kimse, görür ki o kötülük hayra döner. O kimse, sana düşmanken dost olur.

Allah dünyada ve ahiretteki yerinizi bilir.

Sana bir dert gelip çattı mı bil ki, Allah seni ikaz ediyor.

Yolun doğrusunu Allah’tan gayri kimse gösteremez. Hüküm ancak Allah’ındır. O, yalnız kendisine kulluk etmeniz için yaratmıştır.

Bu hükümler, Allah’ın koyduğu hudutlardır. Haddi ve hudutları aşmayın. Allah’ı bilmedikçe, iyi olamaz ve sevemezsiniz.

Ben, bende oldukça yanılmışım. Allah’la oldukça doğruyum. Çünkü Allah’ın hükmünde, halk’ında yanlış yoktur.

İnsanlar, gayretleri ile yükselirler. İnsanlar, olayları yaşayarak ve sabrederek olgunlaşırlar ve daima Allah’a sığınırlar. Yarabbi, bu haller sendendir derler. Bunu akıllarından çıkardıkları an, kaybederler.

Çalışmayı külfet bilenler, çalışmadan almak isteyenler, hizmeti menfaat bilenler, az verip çok isteyenler, hep aldanır. Yüce yaratılmışlığı anlamaz, cüce, kısır, parazit olarak yaşarlar.

Hiçbir beis görmez kızlarının ve oğullarının ayağına gitmekte, genelde o böyledir. Başkaları için de böyledir. Mütevazı ve sabırlı bir hanımefendidir, fakat kocası ile huyları tutmaz. O da, icabı dünyadır.

Öyle ilimler vardır ki, onu ancak ârif-i billâh olanlar bilirler, bu ilimden konuştukları zaman Allah’tan gafil olan kimseler anlamazlar. Zahitlerin yolu nefis içindedir, ariflerin yolu hikmet içredir, velilerin yolu ölümsüz ruh içindedir.

Manasız yere inat ettikçe, huzur bulamazsınız.

Ölümü ve hayatı yaratan Allah, insanı has kul olarak almıştır.

Hayatım boyunca gördüm ki biz ne halde isek, Allah başımıza o halde idareciler getirdi.

Bana ne yaptıysa dost bildiğim yaptı. Böylece, ben de Allah’tan başka hakiki dost olmadığını anladım. Hüküm Allah’ındır. Allah’ın lûtfu geniştir.

Bir hak söylenirken o dinleyen, ben buna nasıl cevap veririm diye düşünürse, o hak sözden nasibi olmaz. Hâlbuki o hak söze, canını feda etse çok daha iyidir.

İstişare çok iyi bir şeydir, fakat dayatma iyi değildir.

Küfür ahlâkı taşıyan insan gıybet içinde olur. İnsanlar, yerinde susmasını bilmeli, sükût, tefekküre; lafı güzaf, boşa gider.

Mürşidin kalbini kırmakta bir beis görmeyen, kendine zulmeder.

Bir Allah adamına karşı öyle bir münkir çıkar ki, o münkirin şiddetli ve ısrarlı inkârı, adamı Allah adamı yapar.

Şüphesiz Allah bir kapıyı kaparsa, rahmetiyle kuluna başka bir kapıyı açar. Onun, açıp kapaması hikmeti iledir.

Allah’ın kullarına rahmet ve hikmetiyle sunduğu kolaylığı, kullar nefislerine uyarak zorlaştırırlar.

Derviş, dünyayı tamamen terk edip çalışmayı bırakan, dünya lezzetlerine sırt çevirip kuru ekmek yiyerek aba giyen değil, dünyaya fazla dalıp ta onun geçici olduğunu unutmayan ve bütün sonucun Allahtan olduğunu, esas devamın; bekada olduğunu anlama isteğine giren ve bir mürşidin talebesi olandır.