Kendini nefsini unutan Hak’ta hatırlanır.

Dünyada bu beden içinde seni sıkıntılara, dertlere, düşüren nefsin ezasından kurtulmak istiyorsan, ‘Mürşidi Kamil’e gel, onu dinle, onun her dediğini yap, ona itiraz etme. Ben ona gittim beni azarladı dersen nefsini terbiye etmemişsin, nefsini korumaya gelmişsin demektir. Şaşkın Adem! Bak sana şaşkın dedim.

Zihin zaman zaman yanılgılara düşer ve unutur, bazen de hatırlar ama gönül daima bilir. Allah gönle misale bakar, seni senden iyi bilir. Mürşidi Kamile de bu verilmiştir.

Genelde insan eşrefi mahluktur. Fakat şahsiyet olarak herkes kamil değildir. Dünyada çok az insan kemal mertebesine ulaşarak arif olmuştur. Mahlukat arasında ‘’İnsan’’ hakikat bilgisine sahip olma kabiliyetindedir. Onun bu kabiliyetinin fiili haline gelmesi yani dönüşmesi haline gelen insana, ‘İnsanı Kamil’ denir. Hakkı diler, Hakkı zikreder; Hak da onun bu dileğini kendine ulaştırır, lütfunu esirgemez.

Ham demiri yumuşatmak zordur. Emek uğraşı ister. Önce lale gibi kızartacaksın, sonra örs üzerinde çekiçleyeceksin, suya sokacaksın, bu işlemi bir hayli tekrarlayacaksın sonra parlak hale gelecek, cevherleşecek. Gönlün yumuşatılması yanında, o kolaydır. Gel usta, kalbini yumuşat görelim! ‘Gücüm yetmez’.  Allah’ tan yardım iste!

 İnsan emek ister, terbiye ister, alaka ister, yardım ister, su ister. Ekmek ister, sevgi, saygı ister, eş ister, çoğalmak ister. Manevi ihtiyaç içindedir. Huzur, selamet, sıhhat ve afiyet ister. Bu istekleri sana verenden; Allah’tan iste!

Özgüven; seni yaratana olmalı. Kul kusurlu, sultan mükemmeldir. Bu ilahidir. Allah’ın düzenidir. Kusursuz kul olmaz, kusursuz kul olursa Allah’a şerik olur. Kul eksik olandır, mükemmel olan  Allah’tır.  Yanılma, kusur kuldan; avfu mağfiret Allah’ tandır. Allah’ın lütfu ile her halükarda varım. Mahluktan değil, Halik’ ten iste! Allah, Rahman ve Rahimdir. Allah sultan, sen kulsun, bunu bil!

Zalim ateştir. Onun zulmüne meydan verme! Ateşi su söndürür. Burada su; akıl, idrak ve vicdan lazımdır. Bunu ancak Allah sana verir. Zaferin muallak olmasın. ‘’Güzel yaşantım, uzun ömrüm, sıhhat ve afiyetim senin lütfundur Yarabbi idrakimi arttır, öfkemi sakin eyle!’’.

Atıl akıl; düşünmeyen, görmeyen, imal etmeyen, inşa etmeyen, hazır bekleyen, tembel, yenilenmeyen, nefsinin esiri olan, yalan söyleyen,  yalandan yaşayandır. Maddi manevi halde uyanık olanlar; çalışanlar, gayret edenler, öğrenenler, iyiyi kötüyü bilen ayırt edenler, mesuliyet duygusu taşıyanlardır.

Varlık, varlığının ispatıdır. Varlık mahluk, sen Halik’ sin. Hamd olsun. Cemadatla yaşayan, cemadattır. Ademden Allah idrakidir.

Halik halk eden; Hallak daima sürekli yaratan! Misal olarak, Halik nefes, Hallak daimi ve art arda halk edendir. Her nefes aynı olmasın, her ‘Allah’ deyişim aynı olmasın.

Sana tatlı veren, seni hep kollayıp gözeten bil ki onun açısından tatlıdır, faydalıdır.

Anı putlaştırma, putlaştıramazsın., bil! Nefesini, tutamazsın, onu daima alır verirsin. Ölür dirilirsin. Hiçbir zaman an putlaşmaz, Allah bir anda bin şe’ andadır. Allah ne halk ettiyse devamlı ve hareketlidir. Her anı, değişik alternatif kıldı. Namaz da, yalnız yere kapanıp kalma değildir. Daima hareketlidir.

Zaman ve mekanda madde vardır. Madde varsa onun zamanı ve mekanı vardır. Her şeyin fıtratı esastır. Bu Allah’ın El fatr esmasıdır, tecelli eder. Göklerin ve yerin fatrı Allah’ tır.  Kainat hiçbir zaman durmaz, daima hareket halindedir. Duracak mı, ne zaman duracak bilemeyiz. Onu sonsuz olan Allah bilir.

Allah Hayy; diri, canlı olan esması ile yarattığı, varlığı üfleyendir; onlar canlanır. Fıtrat, ilahi hususiyet verilmiştir. Bir şeye fıtratı ile bakarsak, onu çok iyi ve yerinde kullanırız. El fatır, yoktan varlığı yaratan ona kendi sistemini koydu. Bu sistem fevkaladedir, muhteşemdir.

Bir fiil varsa faili vardır. Şiir varsa, yazarı vardır. Eser varsa, yazanı vardır. Dünya varsa yaratanı vardır ve Yaratanın bir maksadı vardır, manasız değildir. Yarabbi hayretimi arttır, beni uyandır! İlahi olan, şahsiyetli olan, sözünde duran,  şayanı hürmet olan, hakkın yanında olanlar yüksek insani haslet taşıyanlardır. Yüksek insani haslet; veli ahlakıdır.

Celalinden bakınca, cefa görünür, vel-ikram olunca Rahman ve Rahimdir. Bu da ikramdır, korumadır, gözetlemedir. Allah Zülcelali vel-ikramdır. Celali içinde ikramı, cemali vardır. Mutlu Baba’ yı Mürşit, biliyor, öyle kabul edip saygı duyuyorsun, onun biraz kabaca sert davranmasını, konuşmasını, hitabını hor görme! Bunun; sevme, koruma, kayırma; ikram olduğunu anla! Allah’ ın tecellisi, ikramıdır. Allah’ın görünmemesi, ikramıdır. Direk hitap etmemesi yaratmada ikram, zatını perdelemesi ikramdır.

İlahi sistem şahanedir, mükemmeldir. El Kadir, her şeye gücü yeten, ölçü ve kıymeti veren Kadirdir, Muktedirdir. Fiil celali ve ikramdır.

Allah’ın emri, Allah’ın koyduğu Kaderdir. Kader ölçü, miktardır. Allah yarattığını ölçü içinde, nizam içinde yarattı. İnsanın kaderi, onun çabası ve gayreti iledir. Allah Kadir’dir. Kudretini keyfî değil, lüzumuna binaen kullanır. Tefekkür derin düşüncedir, sathi değildir. Şahane düzende lütuftur. İnsan kendini ve ilahi sistemi hakkıyla anlayamaz ve takdir edemez. İnsanlara idrak, hayvanlara güdü, emir içindedir.

Akidede, Hak’ da iskonto veya zam yoktur. O mükemmeldir. İdrakli ol yeter! Her şey mükemmel yaratılmıştır. Hak’ tan yana ol! Tasarlayarak yaratma, Allah’a aittir, mükemmeldir ve bir amaç taşır. Hiçbir şey manasız değildir; insanı ilahi sistemde, sistem içinde yaratmıştır.

Şifa; gayret, emek, irade içindedir. Emek mühimdir. Onu küçümsemeyin; değerlendirin.

İnsanlığa faydalı bir Alim, ibadetle meşgul olan insanlardan hayırlıdır. Çalışmak, maddi manevi faaliyet ibadettir. İnsana Allah’ı hatırlatmak ibadettir. Sıhhat ve afiyette olmak ibadettir.

 

Hak içinde aşka düştüm

Gülü diken, dile düştüm

Ben feleğe bundan küstüm

Halk geçtim, Hakk’a düştüm.

MRM

Hakikat varlığında külde, deniz de, derya da vardır. Kesret alemine katre olarak geldik. Bu su ve karanlık sularda süzülerek geliş oldu. Gerçek sevgi Rahman nefesi ile geldik. Hayy ile  hayat bulduk, cisimde diri göründük. Şimdi idrakimizin hatırladığı yerdeyiz. Yeniden yeniden doğarız; ölmüş doğmuş görünerek.

Halk içinde kayıp iken

Aşka düştük gülde diken

Feryat, figan etti bülbül

Nefs kışır, yürek bülbül lüb

MRM

‘’Kimi sevdim, kiminle ünsiyet ettim ise mutluydum…’’