Ben ona ruhumdan üfledim. Kudreti cüz, kudreti külden geldi. Fiil çoğalır, azalır. Fakat Hamd; esmasına, şükür; zatına müsemmasına. İlim şükürdür, varlığın merkezi, özü, maksadı Allah’ tır.

Allah’tan gelen, Allah’a gider,

Tümden gelen, tüme varır.

 

Dünyaya gelip gitmek

Nerden gelip, nereye gitmek

Neden nasıl gelip,

Neden nasıl gitmek.

MRM

 

La ilahe illallah, varlığın şifresidir. Bu şifre bilinmeden, varlık onun sahibi Allah’ı bilemez. Alah’ ı idraki, aklı, vicdanı olan bilir. Yani kendini bilen Allah’ ı bilir.

Varlığın zirvesinde Allah, mahlukun zirvesinde insan vardır. İnsan ahsenel takvimdir. Allah her şeyi güzel, faydalı, manalı yaratmıştır. Ama bizim bakışlarımızda eğrilik vardır.

Varlık, Allah’ tan Yaradan’ dan ayrı kalamaz. Yaradan, yaradılış mükemmeldir. Bunu anlayan anlamayan insanın idraki de, arifin halidir. Cahil de güdüleme içinde yaşar.

Yaradılışta şüphe yoktur. Bu iman değil, Hakkı görüştür.  Bile bilmeye,  razı olmak;  huzurlu olmak, huzurlu yaşamaktır. Razı olmamak ise huzursuz yaşamaktır. Unutmak, akıldan mahrum kalmaktır. İnsan, kendi kendine yetmez. Bunda ısrar etmek yanlıştır. Kendine zarar verir. Seni zorlayan, sana ikram ediyor.

Sorduğunuz sualler, sizin akıl ve bilgi durumunuzu gösterir. Aklını kullanmayan, kör ve dilsizdir, saçmalayandır. Şehvetsiz insan değil, şehvetini yöneten, idrak oluşmalıdır. Fıtrata sadakat, insanındır. İnsanların din iman demeleri, hiçbir zaman Allah’ı alakadar etmez.

Allah’ın insana ben dedirtmesi, O’na ya Rab sen demesi içindir. Söyleme idrakine varmadıysa, varlığı boştur. İsabetli değildir.

İlham içinde malum, malum içinde ilham

Teşhis-tenzil.

Allah’ı idrak etmek, insanın aciz olduğunu görmektir. Koklamak, tatmak için ruhun herhangi bir şeye ihtiyacı yoktur. Beden de, canın ihtiyacındadır.

Allah’ı kitabından okumak istiyorsan, kevnü mekandır, yarattığıdır, hayattır bunlarda sınırlı ve zamanladır. Sen kendini okuyorsan, sen kitabullahsın, sendedir cümle ulum, seni yaratan, sana idrak, akıl ve vicdan verdi. Senin kitabın sana verilen kadardır. Talep senden.

Her şey yaradılışı üzere yaşar. Kaplumbağa sırtındaki ağır bağa ile yaşar. Tavşanlar da yüksüz, çok cevval ile yaşar. Kim yaradılışı, fıtratı üzerine yaşamıyor ki?

Emri ilahi sistemi için, varlık halk edilmiştir. İnsan için, kurulmuş, yaratılmış bu dünya, insan için imha olacak. Kendi için ihya, kendisi için imha.

Hayat, can, ömür, Allah’ın verdiği kudret, kuvvet ile sürer, devam eder. Her şey onun varlığından tezahür eder, tecelli eder.

 

Nazargahı, ilahidir, yıkma kimsenin kalbini.

Mana mı, madde mi? Mananın kalbi bozulursa, sıhhat ve saadet, huzur olmaz.

Din afyondur, haşhaşiler denen bir zümre görüldü, sürdü ve sürüyor. Allah’ı öyle zikrettiler. Ne akıl kaldı, ne mantık. Kendilerini unutup halden hale girdiler.

Allah’ın mükemmelliğini, ancak O’nun esması, müsemması ile biliriz. Allah esması müsemması ile mükemmel, biz eksiğiz. Asıl olan Hak’ tır.

Sana verileni alabildin de, nereden verilmedi diyorsun. İnsan sınırlıdır. Allah hakkında nasıl konuşabilir? Ancak ilim, malumat, peygamber ve kitapla konuşulur. Bir de ilim, hidayet gönle gelen vahi ile.

-İlmi bildiği kadar

-idraki ile, fıtri yapı

-hidayet, kabiliyet, özden, menşei olan öze.

Aşk öyle bir kuvvet ki, sanatta, şiirde, resimde, harikalar yaratır. Ölümsüz eserler bırakır.

Halik ile mahluk arasında mahiyet farkını görmek, bilmek, böylece Allah’ı bilmek. Allah ancak esması ile bilinir. Filsiz fiil olmaz, sanatkarsız sanat olmaz, sebep ve müsebbip arasında ilişki kurmak.

Görmek, bilmek, işitmek, tatmak, koklamak, sınırlama içindedir. Sınırlıyız. Allah sınırsızdır.

Yaz dedi de onun için yazacağım. Allah’ın emri, lütfundandır. Emriyle, kul, varlık meydana geldi. Meydan da Allah’ ındır.

Rahman ve Rahim olan Allah, lütfen halk etmiştir. Yoksa mahluk, diye bir şey olmazdı. Bir Allah, bir de yarattığı mahluk varsa, O müsaade etmiştir. Çünkü O, Rahman ve Rahimdir.