Birinci yol Beslenme arzusu; İnsanların yaşamalarını sürdürmeleri için bağlı oldukları gıda maddelerine ihtiyaç duymalarını sağlamaktır. Bu açlık ve susuzluk hissi şeklinde olur. Bu ölümün en başta gelen sebebi olarak gösteriliyor. Doymazlık veya gözü doymazlık, insanları et yemeğe dahi itti. Bu ise ölümsüzlüğü onlara uzattı. İslami düşünceye göre ise hepimiz yemek yemekten dolayı öleceğiz.

İkinci yol Seks arzusu; İnsanların birbine karşı, seksin elbirlikteliği içinde olma arzusunu uyandırması yolu ile olur ki, bu insanın kendi dışındaki karşı cinse fırlattığı kısa bir bakış sayesinde olur. Birincisinde karşısındakinden alma, ikincisi kendisini ona verme arzusu şeklindedir.

Üçüncü yol Sahip olma arzusu, İnsanın duyduğu ve gördüğü şeylere sahip olmak için arzu duyması ile olur. Bu da insanı soygun yapmaya veya ne yolla olursa olsun para kazanma hırsına itmiş onu bu dünyaya bağlamış, ölüm ondan uzaklaşmıştır. Fahişe olmuştur. Cehennem ve cennete varamamaktır. Oysa bizim doğal akıbetimiz cennettir. Bütünden parçaya, parçadan bütüne varmaktır.

İnsanları yaşamdan ayıran ölüm; çözülme veya ayrışma ile maddi hayatın kesilmesidir.

Sonunda maddi yapı çözülür. Bu yapıyı oluşturan elemanlar, Armatiye yani yer anaya dönerler. Armati de bunu, nihayi çözümlemeden yani rehabilitasyondan (iyileştirmeden ) sonra ilahi ışığa katar; yani dȗn yapı yüksek yaşama inkılâp eder!

Her şeyden haberdar olan, Allah’tan başka hiçbir şey, hiçbir kimse gaipten haber veremez. Allah yaratır ve yarattığı üzeredir.

Uyumayan ve unutmuyor Allah’ı, uyumadan ve unutmadan onunla olmak muhakkak böyledir. Ama idrak başka bir lütuftur insana verilen.

Allah, insanı onların yaptıklarının en iyisi ile mükâfatlandırır.