İnsandaki egoyu ve sınırlı bilinci terk etmenin doğrudan yolu olan zikir; sufi meditasyonunun özüdür. Beşerin bir melekesi olarak kabul edilen zikir; zihni ve kalbi arıtır, böylece katı olan nefs incelip özgürleşir. Kâinatın berrak tecellisini anlayıp ve yaşama geçirmek ve her an diri olan Allah’ın doğrudan tanıklığını beden kisvesinde temaşa etmek, tarikat ehlinin, can damarı ve yüreğidir.

Salihat hak zikrine girmek, hak sohbetinde bulunmak ve öğüt almaktır. En büyük öğüt Allah’tan alınan öğüttür. Hasenat kendine aittir. Salihat başkalarına geçer. Salihat aktif iyilik, hasenat pasif iyiliktir.

Beni sevin ihya olun; benim ihtiyacım yok, sizin var.

Her şeyi severiz, Allah yarattığı için. Allah unutulmamalı!

Halil, Hulul’den gelir. Yani Halil’de Allah’ın sevgisi ve saygısı, vücudun her zerresine işlemiş ve yer etmiştir. Halil, Habibinden daha yüksek sevgidir. Sevenin, sevgisini dert edinir, hakiki sever. Allah’ı seven, onun derdi derman, kahrı lütuftur der. Varlığa sabır, yokluğa sabır, insanı kâmilin işidir.

Sonsuz değişiklik içinde her an ve var olan göklerin ve yerin sahibi olan Allah’ın sözleri tabiattır, tabiatı asla değişmez.

İlahi sistem mizandır, ölçüdür, ölçüye dikkat edin! Ölçü kaderdir. Ölçüyü aşma, o hiçbir şeye benzemez, değişmez. İnsan, eksik, Allah her şeyi ile mükemmeldir.

Eğer birini Allah gibi sever, Allah gibi korkarsan işte o sevdiğin puttur, şirktir. Allah korusun, heba olursun. İnsanın insanı şaşırttığını biliyorum da, düzelttiğini bilmiyorum. İlahi düzeni bilmiş, bunu anlamamış olanları da biliyorum. Göremedi, işitmedi, aklı eremedi. Boş konuştu, zararlı yedi, içti; ama o, yine insandı!

O yüce Allah olduğu için, bizim her istediğimizi vermez. Oğlunun, kızının, her istediğini vermeyen de, mübarek anne babadır. Mübareklik de yeryüzünde olur; dünyaya, bedene, eşyaya aittir.

Gençken, ‘Çocuklarım, annem, babam beni severler, ben de onları severim’ deriz. Büyüdükten sonra, artık o söz; ‘ Allah bizi sever, biz de Allah’ı severiz’ olmalıdır.

Veciz sözler;

Aslında birbiriyle anlaşanlar, ruhları itibariyle anlaşır ve beraber olurlar.

Birleri benim maddiyatıma, tavrıma, konuşmama bakar, bazıları da bende olan ilahi, manevi hali görürler. Bunlar azınlıktadırlar.

Gece gelen misafir, çok mühimdir. Ne getiriyor, iyi mi, kötü mü insanın yorumuna bağlıdır.

Müzik, ilahi bir sestir ki, o Bekadan yansır.

Kelimelerin ifade etmeye yetmediği yerde, müzik olumsuz ruhun ihtiyacından neşet etmiştir. Suret âleminde mana müzikle lütuf olarak sunulmuştur.

Gösteren görünen, gören gösteren, mükemmel görünen mükemmel görenden ne haber? Mühim olan da bu!

Cehennem günahların yakıldığı yerdir. Cennet günahsızlığın varıldığı yerdir.

Lisanı varlık zihni varlık, hakiki varlık. Allah yokluktan, karanlıktan, varlığı çıkartır. Esra sevdadır. Sevda karadır.

Dünyayı cehennem olarak görmek, günahtandır. Allah mutlak umuttur. Allah’tan umudunu kesme.