İnsanı, yaşama alternatifleri kemale götürür. Dünyanın maksadı budur.

Şeriatın nefsi, adı, ahlakı Muhammedîyedir. Ahlakı Muhammedîyeye uyarak ayağımızı denk almamız lazım. Mertebe olarak görünen, ‘Muhammed’, gönül ise ‘Ahmed’ tir. Görünmeyen tarafı ise ‘Ahed’ dir.

De ki: Allah birdir, Allah Samet’ tir. Bu da kulda Muhammediyettir.  Doğmamış, doğurmamıştır ve O’ nun bir eşi yoktur. Yani kendini kendinde buldu. Hem ahediyetini, hem de samediyetini; ademde ısrar ederek ‘Muhammedî Kemal’ e, ‘Hitan’ a erince, varisi enbiya oldu.

Mahluk olan vücuttan geç ki Halik’ in zatı vacûbunu bil, vücuduna gark ol!

Nefsi emare; her türlü insanlık dışı, zararlı şeylerdir; içki, kumar gibi. Aslında bunlar şeytanidir.

Mürşidine teslim olmuş bir müritte şu haller görülür: Telkin edildiğinde her şeyi kabul eder. Huzurdan çıktıktan bir müddet sonra, verilen şeylerin hepsini unutup yine eski haline döner. Yani fecri sadık olmaktan çıkarak, fecri kayıp olmaya doğru yönelirler. Ünsiyet etmek bir yakınlık olayıdır.

Bedensel varlıktan çıkmayan hala balçıktadır. Hızır; daima hazır demektir. İcabı, ilahi halde tecelli eder.

Eşyaya, dünyaya mahluka takılıp bakan gözler Halik’ i göremez. Yine eşya aleminde, eşya gözü ancak eşyayı görür. Gönül gözü gönülde olanı, nur gözü ile görür. Yere göre sığmayan gönüldedir.

Bütün dünya olayları, maddi olaylar manayı söyler. Manayı remiz eder. İnsanın bedeni, manayı yani ruhu söyler. Ruhu remiz eder.

Kendini bilmek dünya alışkanlıklarını tamamen unutup Allah’ a yönelmektir. Maksat da budur. Maksadullahtır. Kozadan çıkıp kelebek olmaktır. Hasetle atılan kuyudan çıkıp, Mısır’ a sultan olmaktır. Öyle ki; kardeşleri Yusuf’ u kuyuya atmışlardır. Bütün insanlar kardeştir; yine bu kardeşlerden olan kervancıbaşı Yusuf’ u kuyudan çıkarıp Mısır’ a sultan olmasına sebep olmuştur.

Zuhura gelen varlık, tohumda gizlidir. İnsan da sperm denen tohumda gizlidir. Tohum gelişip eşya varlığını ortaya çıkardığı gibi, sperm gelişince Adem’ i ortaya çıkarır. Beden de aklı.

Leyl; karanlık alem demektir. Bu karanlığı aydınlatan ruhtur. Buna da gündüz denir. İnsan ruha yöneldiğinde aydınlıktadır. Bedene yöneldiğinde, nefsi emmare adını alır. Eğer ruh bedene hükmederse; nefsi safiye adını alır.

Nefis gökteki aydır diyelim, onu aydınlatan da güneştir (ruhtur). Eşya, aydınlığını gündüz güneşinden alır, gece de aydan alır. Yaratık, yaratana övgü olmuştur. Bu böylece, gece- gündüz olarak devam eder. Arif onu seyreyler. Arif’ in dinden, imandan öte Allah’ ı vardır.

İnsan, lüzumuna binaen verilen aklı yerinde kullanmazsa; akılsız, deli deriz. Yine insan, aklı; yerine bırakırsa, velidir. Ruh, özle; nefis kabukla; akıl, hem özle hem de kulakla ilişkilidir. Makbul olan, ruhun ağırlığıdır. Akılsız,  aklıselim denmesinden maksat budur. Aklın bedene ait negatif kısmına nefis, ulvi kısmına ruh adı verilmiştir.

Dünya madde alemidir. Buradan ne alırsan ne kazanırsan burada kalır. Maddi bedenin de burada kalır. Hiçbir madde, hiçbir zerre sana kalmaz. Bu da Allah’ ın lütfudur. Ölümsüz olan ruh, varlığını hür kılar.

Tabiata fazla müdahale yanlıştır. İnsanın tabiatından gelen huyuna da fazla dokunmak yanlıştır. İnatçının mezar taşına “İnadından öldü” yazmak yerindedir.

Ölüm Allah’ ın emri. Ayrılık çeşmesi; bu çeşmeden gözyaşı akar. Allah mükemmel, kul kusurludur. Halik olan Allah ne yarattıysa mahluktur.

Fes’elu ehleszikri inküntüm la ta’lenun. Siz zükrullahı bilmiyorsanız ehline sorunuz. Bütün tecellilerden ‘Muhabbeti İlahi’ tecelli eder, ehline. Önce refik, sonra tarik.

 

Düşünceler düşünde
Koşar dünya peşinde
Aklı fikri işinde
Gecesi gündüzünde

Sabahların hayrola
Dünya Ukba kol kola
Hayatı heyamola
Mutlu der ki hayrola

MRM

 

Hayretteyim hayretteyim hayrette
Neyim kaldı benim artık gıybette
Nam-ı insan ilmi irfan hikmette
Mutlu hayrette, hikmette, gönülde

MRM

 

Ben ölmedim
Ben ölmezem
Ben doğmadım
Ben ezelem
Ben mutlakım
Ben mevcudat
Ben kenzi em
Zuhurum Hak

MRM

 

Değer versen insana
Bak ondaki irfana
Bakma lafı güzafa
Gözün canı cananda

Gözün içi dışında
Bedende duruşunda
Akıl idrak vicdanla
Mutlu der ki Hayrola

MRM

 

Ben insanım ben severim
Hem severim hem överim
Baba beni hep öv hep sev
Şımarırsın, şımarırsın
Haddi aşan zararlısın

MRM

 

Yârinle ol sen, o yârdir o yâr.
Ondan başka olmaz yâr olmaz yâr
Yârini bilenin her anı yâr
Mutlu yürekte yâr olmaz ağyar

MRM

 

Gel diye gel diye
Bekledim ne diye
O hep naz ediyor
Hoşuma da gidiyor
MRM

 

ESRA sevgide
ESRA enfiye
ESRA nafile
ESRA hâliyle

ESRA Baba’da
ESRA Mutlu’da
ESRA huzurda
Öyle mi sandın
Sen hep aldandın

MRM

 

Allah yücedir
İnsanı yarattı
Bu yüce varın
Eseri insanda
Halik mükemmel
Mahlûk müsemmel

MRM