İlim, irfan, marifet sahibi olmak!

İnsanın kendi özünde ve her şeyde yüce Halik’ini, Esma-ül Hüsna’sında bütün varlığı görmek, içten görmek, her halükarda Allah’ı anmak, O’nu unutmamak; O’nsuz olmamaktır. Zaten O’nsuz olamayız. O’nsuz olan gaflette olur. Gaflet ehli, irfana büyük kayıp ve zarardır. Huzursuzluktur.

Hayvan içgüdüye tabidir. Melek şuurludur, onların yanlışı olmaz. İnsan akıl, idrak ve vicdan sahibidir. Seçme şansına sahiptir, insanın yanlışı olur. Biz Allah’ın kuluyuz. Kölesi değiliz. Allah bize, irade, akıl ve vicdan vermiştir. İnsanın insana köle olması, elinden iradesinin alınmasıdır.

Ey Rahmeti bol Allah, doymam doyamam sana ve rahmetine, çünkü her şeyin şahane şahanedir sende virane.

Yarabbi gönül sahipleri, seni sever. İyi niyetli, güzel kokan, güzel seven sevilen insanlarla bir arada beraber eyle! Âmin.

Allah, bizi gözetlerken bizi korur.

Kişiliği ve ameli ile insan, hayatta mühimdir. Bunun için, Allah insanı gözetler. Onun madde ile haşır – neşir oluşuna bakar. Yani, kendi kendini izler, eserinden kendini seyreder ve eserini denetler. İnsan, kendi kendine bırakılmayacak kadar mühim bir varlıktır. Allah, Ben ona şah damarından yakınım buyuruyor. Bu yüzden, insanlığı Allah’a davet edenden daha lüzumlu insan yoktur. İnsan kendi içinde kimin kendine seslendiğine dikkat etmelidir.

Allah kulunu yetiştirmek için onu halden hale koyar. Zordur. Mihnet- nimet, külfet- nimet, hizmet-himmet, sabrın sonu selamettir ama zora sabır öğrenmek zordur. Ama zorda, gayrette lütuf fazla olur. Mihneti zevk edinmektir dünyada hüner; (sonunda kendini bilirsin). Cahillik kendini bilmemektir. Bildiklerin malumat ilmidir. Haddini, mesuliyetini bilmeyen kara cahildir. Cahilin sofusu, şeytanın maskarası olur. Kendini ve haddini bilmiyorsun. Sabredersen, bilgi sahibi olursun, nimettir. Haline sabret! Kendini bilmekte asıl olan Allah’ı bilmektir!

Murakabe, insanın kendi kendini gözetlemesidir. Kendini gözetleyen Hakkı batıldan ayırma imkânına sahip olur. Allah’ın gözetlemesine gafil olmaz.

Allah bizi gözetlerken bizi korur. Biz de kendi kendimizi gözetlersek, hatadan yanlıştan uzak oluruz. Ben ona idrak verdim. Dur bakalım ne yapacak diyen Allah onun rakiptir, onu onun takip edenidir, yoksa günahı, sevabını yazmak için değil. Allah için her şey, noksandır. Yarabbi beni olumlu kıl, Allah kulunu ihya için gözetler.

El Rakip, gözetleyen korumak için gözetleyen.

Allah’ın gözetmesi rahmanidir. İnsanın gözetlemesi haset ve rakip olmak için de olabilir.

Ne övünmeye övünürüm, ne yerinmeye yerinirim. Ben kendimi bilirim. Hatamı anladıkça sevinirim. Fark ettiğimi idrak eder, boşuna yaşamadığımı anlar, çok şükür derim.

Yedi yaşında ne öğrendin, neye şartlandınsa yetmiş yaşında da o isen, yetmiş yaşı boşuna harcamışsın demektir. İlimde, fizikte, kimyada ne bilirsen bil, hayatta en mühimi Allah’ı bilmektir.

Bin dört yüz sene evvel, Allah idraki, kulluk anlayışı ne ise hala orada kalmışsan vah sana, ey insanoğlu!

Allah’a kulluk payesi, insana verilmiştir. Kulluğun zirvesi kişinin Allah’la ve onun yarattığı ile olması, bütün varlığı ona yönelmesidir. Kulluk, sorumluluk bilinci ile gelişir ve olgunlaşır.

Yarabbi, huzur, sıhhat ve afiyet lütfundur. İdrakimi arttır. Allah’ı bilmek, insana verilmiştir. Bu da en büyük ikramıdır.

Kader!

Allah’ın koyduğu kader ve ölçüsü, en çok insanda ona verilen idrakte görülür, Allah Kerimdir. Gece Kadirdir. Kadir gecesi bir gecedir. Min küllü emrin selam.

Kadersizliği, Allah’ı bilmemesindendir, cehaletidir. Âlim olmak ve cahil kalmak da kaderdir yani bir ölçü olayıdır. Sev ama Allah’ı sever gibi sevme! Her şeyin önünde Allah’ı gör!

Allah insanın dilemesini dilemiştir. Onun için insan diler. Dileyin ki vereyim. Kader, Allah’ın koyduğu ölçüdür. Yediğin şekere bir ölçü koymuştur. Fazla alırsan hasta olursun.

Kader, Allah’ın her şeyi bir ölçü içinde yaratmasıdır. Hiçbir şey Allah’ın koyduğu mizan ve ölçüsü dışına çıkamaz. Biz her insanın kaderini, kendi çabası içine koyduk.

Görünmeyen görünenden büyüktür, ruh cesetten güçlüdür. Dünya hayatı kısa, ahiret hayatı ebedidir.

Allah bazı kullarına ilham veya vahi vermiştir. Ama onlara tebliğ edin diye emir vermemiştir. Emir yalnız nebi ve resullere verilmiştir.

Niyet kalbe ait bir iş olup kişinin bir şeye karar vermesidir. Burada kast olmamalıdır. Haset gibi kötü niyet, taşımamalıdır. Keskin sirke kendi küpüne zarar verir. Zarar sahibine aittir.