Allah’ın Velileri toprak gibidir!

Olaylar sizin bu olaylara bakışınıza göredir. Olayları belâ gibi görürseniz, belâ okumuş olursunuz. (Olay belâya dönüşür). İçinizde cennet idrakini taşıyan biriyseniz, gittiğiniz yerde cenneti görürsünüz. İçinizde taşıdığınız cehennem ise, nereye gitseniz, oraya da cehennemi götürürsünüz.

Acıyı (cehennemi) ve tatlıyı (cenneti)  bir görme hikmetine sahip olana Veli denir.

Onlar, müşahede haliyle, hayır ve şerrin ne olduğunu anlayan bir bakışa sahiptirler.

Veli haline varmak, onlara atfedilen keramet halinden ileri bir lütuftur.

Veli; Allah’ın yüce yarattığı eşrefi mahlûkatından gelen sıkıntılara katlanıp, tahammül eden kimsedir. Sıkıntıları göğüsler, şikâyetçi olmaz, tavır takınmaz.

Veli toprak gibidir. Toprağa her türlü şey atılır, fakat toprakta biten şeyler hep güzeldir.

İnsanlara vuran zulümlerin en belâlısını Allah’ın Resulleri, yine insanlardan çekmiştir. Ama onlar metanetlerini hiç kaybetmemişlerdir. Metaneti, Allah’ın, Ya METİN zikrine sığınarak bekleyin!

Allah tuzakları bozar, kullarını her hali ile motive eder.

Allah kulunu imtihan etmez, alakasını da eksiltmez. Kahrı ve lütfü ile onu gözetir.

 

Dehr, zamansızlıktır!

Manyetik alan, Allah’ın varlığıdır. Bütün varlık, O’nun bu manyetik alanı içindedir.

Kalbimizin atış sesi, gelecek olan ölümün sûr sesidir. Dünyada ölümsüz ve zamansız ne var?

Zaman, ilahi bir takvimdir. (Takvim: eğriyi doğruya yöneltme, düzeltme, yoluna koyma anlamındadır). Zamana maruz kalmayan yegâne varlık, Allah’tır. Allah, mükemmeldir.

Ey kul! Sen ne kadar zayıf ve sınırlısın!

Kendi gönlün Allah’ın evi iken, Kâbe’yi ziyarete gider ve Kâbe’nin sonradan yapılmış dört duvarına, Allah’ın evi dersin!.

 

Heva ve heves balçıktan gelir!

Balçık Âdem’in tıynetinin terkibi ve Âdemoğullarının bedenlerinin gıdasıdır. Hevayı ve hevesi terk etmekle, ruhun etkisi artar, Âdem ruh kesilir. Aksi halde ruh bedenin esiri olur. Oburlar; gırtlak zevkine düşkün oldukları için, ilahi zevkten mahrum kalırlar.

Oysa az yemekle, beden zinde tutulur. Az yemekle, miskinlikten kurtulunur.

Az uyku ile irade duruluğu sağlar. Çok uyku bedeni miskinleştirdiği gibi, iradeyi de kör eder.

Halka az karışmakla, dedikodudan sıyrılınır.

Gündemini sen değil, Allah belirlesin!

 

Adap ya hu!

Yalnız dünyaya bağlı insanlar, suizan yani kötü bakış sahibidirler.

Bir insandan her işi beklemek yanlıştır, ama her kişinin bir yönde kabiliyeti vardır.

Değerlerin kaybolduğu yerde, o değerlerin, yerini sahte değerler alır. Değerlerin kayboluşunun sebebi ise, kaba davranışlar ve asabiyettir.

Bir insan, kendini başkalarından üstün görürse, yani maddi ve nefsi hali içinde olursa, hele bir de mürşide tabiyim derse, yolun en temel edeplerinden, en esaslısını dahi anlamamış demektir.

Kâfirler iflah olmaz, hele şu insanlara bak!

İbadeti evde yapar, içkiyi dışarıda içerdik. Şimdi ibadeti dışarıda, içkiyi içerde hallediyoruz…

Namaz kılan papazlar, papazlaşan Mehmetler var!

Bir yandan da, Tasavvuf açısından bakıldığında, bir kalpte zerre kadar iman olsa ki vardır, ona kâfir denmez. (her ne yapıyor olursa olsun)  Allah’ı bilenler, insanları kardeş bilirler.

 

Veciz sözler

El Hak Suresinin, 1–8 ayetlerinde şöyle deniyor: kâhin değil, şair değil ise, o kişi peygamberdir.

Sekr verenin, yasağı olmaz.

Bu öyle bir gelin ki, mihrini kim verirse o ona varır.