Hakka yakın olan İrfan ehli:

Allahın sana verdiği akılla iktifa ediyorsun (Bu kâfidir diyorsun). Hâlbuki Allah’ın arşından, kulun kalbine kadar her yer Hakk’ın hazinesi ve kütüphanesidir.  İnsan onun haznedarı ve aynasıdır! Hak hazinesini hırsızlara, çetelere kapatınca, onların hali ne müşkül olur!

Allah, kulunun gönlüne Zatından gayrisinin girmesine razı olmaz! Çünkü Hak’tan gayrı her fikir ve düşünce, hırstır, hiziptir! Böylelerinin, gönül yolu kapanır! Allah hainleri sevmez!

Allah’ın makbul kullarının kalbi ise Allahın tecelli yeridir.

 

Yanınca gönülde Hakkın ışığı
Kesilir andan gayrisinin ayağı.

 

Hak yakınlığına ermiş kimselerde, zihne gelen her düşünce nurdur, hayat verir.

O hali bulamamışların ise her sözü laf-ı güzaftır, hikmete ait değildir.

İrfan sahibi olgun bir zat, ‘O’ dediği zaman ikilik kalkar, Biz olur (Allah kendisinden ayrı değildir) . Bu ehli marifetin, Siz anlayışıdır (O siz de Allah’la birdir). Ekseri insanlar, bundan gafildir.

İrfan sahibi için her aldığı nefes Hak’tan gelir, Hakk’a döner. Yani bütün yaratık Hakk’ı solur.

Bu halin idrakine varan için, nefes nefistir.

Kulun ameli, fikri ne ise, nefes veya nefis o renge boyanır.

 

Rengi, esir aldı renksiz
Tüm beldeleri aldı cenksiz
Bi Hakken Ben oldu, bensiz
Daim namazda, kıblesiz

 

Sıradan insanlar için, nefes alıp vermek, yaşamı uzatır. Yine nefes sayısı, yaşamı tüketir. Yaşam, başlı sonlu bir süreç görünür, aslında yaşam sonsuzdur.

Ölüm, misal âlemini koyup hakikat âlemine dönmektir.

 

İlahi marifet, marufu edindiği bilgi ile bilir ya da bir marufla karşılaşır ve görerek bilir.

Asıl kendisi marifet sahibi olursa, tadarak ve yaşayarak bilir.

Mürşidi Kamil’in konuştuğu zaman bütün sözleri Hak olur.

Sustuğu zaman da bütün hali fakr olur yani bu hali ihtiyaç ve niyaz içredir.

 

İstikamet üzere olmak için melâmet yolunu tutan, münafıklığı (ikiyüzlülüğü) kendinden uzaklaştıran ve riyadan sakınan şahıslar,(ehli irfan) halkın kınamalarından korkmazlar.

Her hal ve şart içinde Hak bildikleri yolda yürürler. Halkın kendilerine vereceği isim, sıfat, unvan ve lakap ne olursa olsun, onlar için müsavidir. Hatta; harami, zındık, zahit unvanını almakta beis görmezler. Unvan, onların öz varlıklarına bir tesir yapmaz. Bilakis muhafaza eder.

 

Benle sen halde birdir.
Rivayet değişiktir.
Değişik eşkâldedir.
Bedense hayvanidir.

 

Faniyiz fani
Acep kim baki
Yalan mı sanki
Kim dedi sahi

 

Kûn dedi Bari
Zuhura geldi
Gözlüyle gözsüz
Onu görmedi

 

Göz, kendini görmez
Kul, hali bilmez
Zikir eden nefes
Nefs, zatı bilmez

 

Nefisteki arzular
Allah’la zıttır onlar
Sureta kuruntular
Yalancıdır aynalar

 

Varlık etti, seni köle
Derya varken, düştün göle
Göz, basara Billâh ile
Mutlu, daim Hakkı dile

12.06.2012

 

Allah’ım; her zaman seni unutmamayı ve seni unutmayanla olmayı, güzel davranışlarda bulunmayı bahşetmeni diliyorum.