Fiziksel ve ruhsal illetlerin var. Gururunu bırak ki ezilmeyesin. Huzurlu olasın. Bu gururdan kurtulmak için olaylara karşı tahammüllü olmak gerekir.

Fiziksel ve ruhsal illetlerin var. Seni ancak bu illetle, bilirsen, kemale götürür.

‘Hayatım hep acılarla geçiyor. Bu acılardan nasıl kurtulurum?’ diyorsun. Çektiğin acılar lüzumsuz yere kaygılanmandan ve bu kaygıları önemsemenden geliyor. Bu da senin, dünyaya çok bağlı olduğunu gösterir. Bu acılar dünyadan uzaklaşıp Yaradan’a yaklaşman içindir.
Sabrın sonu selamettir. Sabır, büyük acılar çekilerek öğrenilecek bir değerdir. Hak edeni selâmete götürür.
Mutsuzsun. Mutlu olmak istersin. Allah insanlara birçok nimetler sunar. Kim ki bu nimetleri şükürle kullanır, o mutlu olur.
Oğlum, dünyaya gelmenin sebebi olgunlaşmak ve kemale ermektir. Olgunlaşmamış birinin isteği ‘Yarab, bana ver’ iken, olgunlaşmış bir canın Allah’tan isteği ‘Yarabbi bana verme, lütfünü bağışladır.
Hayatı ve insanları sevmek istiyorsun. Lütufkâr olan Allah, daima lütuf eder. Sen de bu lûtfu anlarsan sevip saymaya başlarsın.
Gel gör ki töre ve dinin yanlış kurallarına saplanman senin zihin algılarını inatla bırakmamandan gelir. Bu yüzden basit bir hayat yaşarsın. Sen yüce yaratıldın. Bu yüceliğini sana ancak bir Mürşit anlatır. Seni bu basit hayattan kurtarmak için senden çok daha fazla çaba sarf eder. Ben de bu sohbetlerde sizi küçük misallerle uyarırım.