En güzel nitelikler, Allah’a mahsustur

Huduri bilgi Allah’ın verdiği bilgidir, husuli bilgi ise sonradan elde edilen bilgidir.

Yorum ise, Allah’ın bana yaptıracağını bilmektir!

En büyük Allah’tır. En büyük bilgi de Onu bilmektir. Allah’ı bilmek Allah’ı tanımaktır. Allah’ı tanımak da, kendini bilmeye götürür. Biz sınırlıyız, Allah sınırsızdır. Biz ölürüz Allah ölmez, biz kuluz, Allah sultandır.

‘Bu dünyadan ve bu nefisten geç’ denir. İnsan ancak yaşayarak, tadarak ve doyarak bu dünya ve nefisten geçer. Şöyle ki çocuk çocukça hevesinden, gençlik hevesine, gençlik hevesinden orta yaş hevesine, orta yaş hevesi yaşlılık hevesine geçer. Yaşlılık hevesi de ölümle, dünya ve beden hevesi de latif ruh hevesine geçer. Katı bir madde olan vücudunu bırakırsan, letafet kazanırsın. Bu katı bedeni bırakmak, letafete meyil etme gayreti ile olur.  Gayret ve emek sahipleri Salih kimselerdir, Allah onları sever.

Hiçbir maddi zevk, manevi zevkten üstün olamaz. Manevi zevki tat da gör! Hangisi üstünmüş anlarsın. Yaşlandıkça, manevi gelişmeden ötürü her şeyin yanlışını doğrusunu daha iyi görüyorum. Yaşlandıkça her gün bildiklerime yenileri katılıyor. Onun için ömür vardır.

Her işin Allah’ a döner. Allah ise Hu ya döner.

El Âlim olan Allah’ın ilmini biz kavrayamayız. Onun bize verdiği kadar biliriz.

Siz de şefkatli olabilirsiniz. Bu ancak Allah’ın size verdiği kadardır. O yaratandır.

Allah mükemmeldir. İnsan, kâmil olabilir. Kamil kemale gitme yoludur. Mükemmel yalnız Allah’tır.  En güzel nitelikler, Allah’a mahsustur. Çünkü Allah mükemmeldir.

Allah yarattığının hâkimidir. El Âlim, O her şeyi bilir, tarifsiz bilir.  Er Rezzak’tır.

Âdemin çoğalması, rızkın artmasıdır. Rızkı, Er Rezzak’ın bilinmesine götürür.

 

Aşk baki, maşuk küldür.

Sevmek ve sevilmeyi istemek Allah’tandır. Allah seven ve sevilendir.

Biz var olanı severiz. Asıl var olan Allah’tır.

Arzuya aşk diyor (öyle zannediyor). Arzu değişkendir, bugün buna, yarın diğerine.

Aşk maşuku yakar kül eder. Aşk baki, maşuk küldür.  Aşk Allah’ta. Hilkat ona maşuk olur.

Aşk ateşinden maşuk meydana gelir. Halik’den mahlûk meydana gelir.

Suret âleminde beş duygu; ruhun gözü, kulağı, burnu, ağzı ve elidir. Ruh ise hakikat âleminde senin gerçeğindir. Ey… Gözlerin ihaneti ile bakan! Bedeninde yaptığın tahribatı bilir misin?

Bedenin ruha yaptığı tesiri anlar mısın?

Bedenle birlikte, ruhun da öldüğünü söylerler! Duyguların öldüğünü söylemekle, cennet ve cehennemin de, yani acının da saadetin de yok olduğunu söylüyorlar. Hâlbuki suret, yani misal âleminde eza, cefa, acı, tatlı, sıhhat, afiyet, dert, keder neden var? Bu hayat boşuna mı yaşanılıyor? Bu ilahi sistemde la abes, yani abes bir şey yoktur. Her şey ilmi, düzenli ve manalıdır!

Allah’ın esması ile ahlaklanan kişinin; bakışında Basir ismi, duyuşunda Semi ismi, lisanında Kelâm ismi, yaşayışında Hay ismi, sevgisinde Vedut ismi, şefkat ve merhametinde Rahman ismi tecelli eder. ‘İşte Ben kulumun gören gözü, işiten kulağı olurum’ sözü böyle gerçekleşmiş olur.

 

Asıl namaz aklın secde etmesidir.

Yalnız akıllarına güvenenler, kalplerini dahi Allah’tan saklarlar. Sakladıkları Allah’tır. Yani ondan gafil olmalarıdır. Faili mutlak Allah’tır. Yarattığı her şey faal haldedir.

Daima harekette olan kalbinin durduğu yer yani kıblesi Allah’tır. Akılla kalp bir çarpmalı, işte bu muhabbeti ilahidir.

Yarabbi, evlatlarıma mağfiret eyle.

Yarabbi kalbimi vahyin lütfünden mahrum etme! İlhamını arttır!

 

Veciz sözler;

Cehalet, saadettir.(Konfüçyüs).

Eşek rahat eder, rahat eşeğe aittir, sırtına yük verilir.

Ten perver, rahat oturup yer, ama sırtına et yığını yüklenir. O hamallıktır.

Ağzına gelen her şeyi söyleyen, tıpkı domuzun her şeyi yediği gibi ondan olur.

İtaat; marufa itaattir, zalime değil. Allah bozguncuları sevmez, Allah şımarıkları sevmez. Allah inkârcıları sevmez, Allah sapıkları sevmez, Allah kâfirlere arka çıkanları sevmez!

Sende yedi düvel profesörler gibi kapkara cahillerdensin.

Tek derdi dikkat çekmek olan insanın hakikatle bir alış verişi olamaz.

Kimin bidayeti, nihayeti Allah’la olursa Allah’ta ona yakın, onunla olur.

Balçık ne ola ki günah işleye? Affu Mağfiret karşısında, Rahman ve Rahim olan Allah karşısında.