En büyük kayıp, Allah’ı kaybedip yalnız kalmaktır!

En büyük kayıp, Seni kaybedip yalnız kalmaktır, bu en büyük mahrumiyettir, zillettir, hayvani yaşamaktır. Yarabbi Sana sığınırım!

Yarabbi, irademizi ilahi iradeye gark et, kenetle ki, vicdanlı olabilelim! Her halükarda vicdanımızın sesini duyalım.

Her istediğimi, bana verene, vermeyene hamdolsun! Beni, bana bırakma Yarabbi! Efalini sevdir!

Bizi bırakma Yarabbi! Nefsimize dalar ve Senden gafil oluruz. Bu, bizi mutsuz kılar. Dert ve sıkıntıya sokar.

 

El Muhid:

Her tarafı, her yanı çepeçevre ilmiyle koruyucu, gözetici kudreti ile saran tek varlık, tek var olan Allah’tır. O, Rahman ve Rahimdir.

Allah, âlemi Muhid ismiyle sarmıştır. Eşyanın birbirinden farklı olması, onların atom yapısındandır. Allah, eşyayı atom yapısından bağlar. Elmas, camdan bu yüzden ayrılır.

Allah her şeyi kuşatır, hiçbir şey O’nu kuşatamaz. Ben olmamız, O’na şahit olmamız içindir. Beş duygunun, dışına çıkamayız. Ancak beş duygumuz ile hareket eder ve yaşarız.

Yegâne zat, O’dur. Bizim zatımız, suretimiz, O’ndandır. Biz mahlûkuz, O Halik’tir. Muhid olan Allah, her şeyi kuşatmıştır. Eser O’nundur, müessis O’dur.

Allah’ı zikretmek mi istiyorsun; bir ‘Ah!’ desen, Yarabbi demektir, O’na tiryaki olmaktır.

Aklımdan hiç çıkmıyorsun Yarabbi! Beni bu lütuftan, mahrum etme!

Allah, yarattığı her şeyle alâkalıdır. Bilhassa, insanla alâkalıdır. Onu, başıboş bırakmaz. Alâkasını, ondan kesmez. İnsan, Allah’ sız bir şey yapamaz. Bu bakımdan, Allah’tan dilemesi lazımdır.

İnsanın faal, olması lazımdır. Allah, insanın atıl ve tembel olmasını istemez. Zekâ, artmak demektir. Zekânı arttır, faal ol! Tembel olma! Senden hareket, Benden lütfu berekettir.

Allah’ın yaratığını çekip çevirmesi, manasız değildir; düzensiz değildir; muhteşem bir sistem içindedir. Allah’ın düzenine, sistemine hayran ol!

Allah; zulüm etmez, ihya eder. Öldürmez, oldurur. Almaz, daha iyisi ile değiştirir. Her anda, bin şe’endedir. Katında, her şey mübarektir.

Domuz, yemekte sınır tanımaz, ne olsa yer, dolayısıyla her şeyi yapar. Böyle insanlara, domuz gibi denir. Çünkü Allah; insanın davranışını ve haletiruhiyesini, yarattığı muhtelif hayvanlarla misal olarak gösterir. Cin de, şeytan da, insanın bünyesi içindedir. İnsanı dünya yüzünden kaldırırsan, her şey manasız olur, cin de şeytan da kalmaz.

Ey göz, ey beş duygu, Allah’la bak da, O’nun lütfuna mazhar olasın! Allah,Gafur-u Rahimdir.

Her an, yaratır ve yarattığının üzerindedir.

 

Allah’ı sevmek, aklın idrake varmasıdır!

Allah; sevgiyi tatbiki olarak eşyada insana verdi, öğretti. Bu sevgi, kendine dönmezse, alır.

Bütün mesele, Yaratanı bilmek, O’nu sevmektir.

Talebin, Allah olsun! O’nu sevip, O’ndan iste!

Allah’ı sevene, imansız denmez. İman, vasıtadır. Sevgi, fıtratîdır. Allah’ı seven, O’nun yarattığını da sever. Riya, sahte sevgidir. Vedud’ u bilen, riyakâr olmaz, vuslat aşkı ile yanar.

Faniye sevgi, kara sevdadır, perişan eder. İnsanı sevmek, hemcinsini sevmektir. Mala düşkünlük, aşağı, dun sevgidir. Buna sevgi denmez, tutku denir. Allah’ı sevmek, aklın idrake varmasıdır.

İdrak, ölümsüzdür.

Hulûl; sevginin hücrelere nüzül etmesidir, nüfus etmesidir. Sevgi, elçidir. Allah’tan kula, kuldan Allah’a dır. Veliler, yeryüzünde Allah’ın ayak izleridir.

Allah’ı seven, O’nu över. O’nun verdiğini, lütuf sayar. Sevgilinin vermesi de, alması da birdir. Allah’ı sevmek, ölümsüz sevgiliyi sevmektir. Her şeyi, Allah yarattığı için, O’nun yarattığını da sever. Allah’ın sevgisini, yitirmekten korkmak, Allah’tan korkmaktır. Allah’tan gayriye olan sevgi, sevgi değil tutkudur.

Sevgide, edebi, terbiyeyi bilmek gerek. Allah’ı; daima anarak yani maşallah diyerek sevince güzeldir, her şey güzeldir.

 

Veciz Sözler;

Başına ne geliyorsa, senin yüzünden gelir. Varlık, mucizedir. İdrak, bu durumda hayrettedir. İdrak; aktif halinden, pasif haline geçerse, ömür ziyan eder.

Biz daima, Allah’ın verdiği rızkla yaşarız. Nefes alıp verişimiz de, Allah’ın bize verdiği rızktır. O’ nsuz yaşayamayız.

Hakikatin açıklanması, Allah’a aittir. Bizimki yorumdur. Parçayı bütünden ayrı gören, ayrı kalır.

İnsanın kuşatıcı bakışa sahip olması, onu nuruyla sardığı içindir. Böyle insanlar, feraset sahibi olurlar. Yani Allah’ın nuru ile bakarlar. Her şeye emanet gözüyle bakan, sahiplenmez. Emanete de, hıyanet etmemesi lazımdır.

Gücümüze, kuvvetimize, çokluğumuza güvenmeyelim. Allah’ın, üstün olduğunu bilelim, O’na güvenelim.

Her şeyin, bir sebebi vardır. Her şeyin sebebi, Allah’tır. Tefekkür, zikirdir. Zikir, hatırlamaktır. Sen kitabullasın, durma daima oku!