El GANΠ (Her türlü ihtiyaçtan münezzeh olan)

Ben bana yeterim diyen biter, tükenir. Yalnız Allah ganidir. O kendi kendine yeter!

Allah üreteni sever, müsrifi sevmez. Allah hem Gani, hem de Kerim’dir. (İkramı edici keremi bol)

Ya Ganiyyül Allah; Allah’tan başka gani yoktur.

Gani Allah’tır, insan gani olamaz. İnsan daima, Gani olan Allah’a muhtaçtır.

Bütün yaradılış, eksik ve muhakkak muhtaçlık taşır. Varlık mahlûktur.

Mahlûk, daima Halik’ ine muhtaçtır. (Varlığını muhafaza etmeye muhtaçlığa Kur’an Hamd ederler diyor. İnsan bilerek ve isteyerek Allah’a Hamd eder)

Bir zengin var Hamd fakiridir, bir fakir vardır ki Hamd zenginidir.

 

Er Rahman (yoktan var edici olan)

Varlık; ilahi rahmet sayesinde var olmuştur ve varlık ilahi rahmet sayesinde ayakta durmaktadır. Kâinattaki muhteşem düzen Rahman’ın rahmetinin delilidir. Rahman rahmetini bir an kesse, o zaman kâinat kaosa döner, âlem anarşi içinde kalır. Yıldızlar ve galaksiler terkibinin dizili olduğu cazibe ipliği kopar, kâinatın düzeni bozulur ve kayıp olur. Rahmaniyet, yalnız kozmik cisimler dünyasına ait değildir, kâinatın yasaları da, Rahmanın rahmetinin eseridir.

Hava, su, toprak ve ısı dinamiğinin yasaları da bunlar arasındadır. Kuşların havada uçmaları, ilahi yasalar içindedir. Buradan mülhem insan da havada dolaşmayı bu ilahi düzeni tatbik etmekten almıştır. Onun için insan yaradılışın, halifesidir.

Vicdan da Allah’ın insana verdiği rahmani melekedir. O sonradan alınmış, kazanılmış hususi bilgi ile değil, önceden verilmiş olan huduri bilgi muvacehesindedir. Vicdan davranışlarımızın, onay merciidir. Akıl aldanır, vicdan aldanmaz. Ama vicdanının sesini duymayan da aldanır.

Vicdan, bizi mazlumdan yana değil, zalime karşı olmaya ikna eder.

Daima mağdurdan yana haksızlığa karşıdır. O Allah’ın kuluna verdiği ilahi meziyettir.

 

El Vekîl  (koruyan ve idare eden)

(Hasbinallahü ve ni’melvekiyl) ‘Allah’ım bana Vekil ol!’ diyoruz. Asıl biz şöyle diyelim:

‘Ya Vekil bize öyle bir tevekkül ver ki, Senden başkasından korkmayalım!

‘Bize öyle bir tevekkül ver ki, Senden başkasına sığınmayalım, Senden başkasına kul olmayalım!’ Çünkü her işinde mükemmel olan, her hükmünde tam isabet eden, şüphesiz yalnızca Allah’tır.

Allah Aziz (kudret ve kuvveti kadim olan) ve Hâkimdir (bütün fiilleri, adalete, ilme ve hilme uygun olandır) . Şüphemi kaldır, Ya Rabbi!

El Melik olan Sen, mülkünde mutlak otorite sahibisin!

Otoriten karşısında varlık secde eder. Maliki olduğun kâinatı, Sen ayakta tutarsın.

El Aziz olanın emsali, az bulunmalı, kendisine şiddetle ihtiyaç duyulmalı, kendisine ulaşmak zor olmalı. Bu bakımdan, azizlerin azizi Allah’tır. Allahsız izzet olmaz, zillet olur.

Allah senin huyunu, suyunu bilir. Allah bütün yarattığının, billâhsa kulunun sırrına vakıftır.

Kul Allah’ın sırrına vakıf değildir. Allah mükemmeldir, kul kusurludur.

Âlim, insanların akıl ve duyular yolu ile bildikleri her şeyi bir- bir en ince ayrıntısına kadar bilen demektir. Habir Allah’tır. Gaybı O bilir. Ne ki var o yaratıktır. Yaratığın yaratanı Allah’tır.

Cümle yaratık Allah’ın bu ‘OL’ emrinin mahsulüdür.

 

Hiçbir kul Allah’tan aldığı emri, eksiksiz yerine getirememiştir.

Bir şeyin atalar geleneği olması, onun haklılığını ispatlamaz.

Kur’an araçtır, namaz araçtır. Kulluk Allah’a yapılır, namaza, Kur’ana değil.

Kulluk Allah’a yapılır, ibadete değil.

Sen Allah’ı dinliyor musun ki Allah seni dinlesin. Sen Allah’ı tam olarak dinleyemezsin.

İnsan, Hilkat içinde doğmuş, Halik’i bilmiyor. Öğrenmek için süreç vardır, mesafe yoktur.

İnsanın yapmak, almak istediğini, Allah kolaylaştırır. Emeğe değer verir.

İnsan büyük saadet için çalışır. Rızası ilahidir. Allah’ın rızasını kazananın, sırtı yere gelmez.

Bunun için İhlâs gerek; ihlâs yoksa iflas vardır!

Tefekkür; derin düşüncedir, sathi düşünen anlayamaz, hakikati kavrayamaz.

Hakikatin hatırı, her hatırın üstündedir.

Allah bağışlanmayı dileyeni bağışlar, dilemeyeni de bağışlamaz. Allah, kudretini yerinde kullanır.

Güçlükleri kolaylık, kolaylığı güçlükler takip eder. Her yokuşun bir inişi vardır. Yeşilliklerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe sonbaharda bozulur. İlkbaharda tekrar taze filizlerle bezenir.

Dışındaki cennet, mühim değildir. İçindeki cennete bak, dışındaki cennet, seraptır. İçindeki cennet hayrettir.

Hikmetli, manalı, ihya edici sözlerinle anıl! Marifetli ol! İtibar gör!

Marifetsiz olana, itibar riyadır. Riya; yalandır, hiledir, itibar, kaybına sebeptir.Dost görünüp, düşman olanlardan usandım, riya ile mürşit diyenlerden bıktım.