Allah’ı bilmenin yolu, Esma-ül Hüsna’dan gelir

Allah’ı bilmenin yolu, esmaül hüsnadan gelir. O da top yekûn ‘Ahed’ der. La ilahe diyoruz da illallah diyemiyoruz! O’nun efaline, isimler kondu. En güzel isimler O’nundur.

İsimlerin ayrılığında, manaların da ayrılığı vardır. Eş anlamlı olan isimlerin de, kullanıldığı yerler farklıdır. Allah, has ismidir. Ötekiler suretadır.

Allah bize yeter, O ne güzel vekildir. Allah’tan başka, kime neye güvenebiliriz. Allah’a tevekkül ederiz. Yani O’nun kadar kimse bizi koruyamaz. İnsan, Dünyada öyle bir duruma düşer ki Allah’a sığınır. ‘Hasbin Allah ve nimel vekil’- Allah bana Vekil diye dua eder. Çünkü Allah’ın fiiline tabidir. O’ndan bereket, kuldan hareket!

Ben, kendime kefil olamam. Kimse de, bana kefil olamaz. Ben bazen dalalete, bazen de hakikate düşerim. Yegâne vekil Allah’tır. Allah’ı vekil eden, hiçbir şeyden mahrum olma korkusuna düşmez; ‘Allah bana yeter, Allah yardımcımdır; O’ndan daha geçerli vekil kim olabilir’ der ve O’na teslim olur. Elindeki bütün varlığı var olsa da, yok olsa da Allah’a teslim olur.

Yani her zaman O’nu hatırla! Zaten elinde tuttuğun her şey boştur; boşa gider; Allah sana yeter.

Her şey seni terk eder, hatta bedenin de terk eder. Allah, seni asla terk etmez, bundan emin ol!

 

Bismillahirrahmanirrahim, Rahman ve Rahim olan Allah’ın sevki iradesindeyim demektir. Allah’a tevekkül ettim,  Allah bana yeter! Burada Allah’ın seni andığından haberin var mı?

(.. Ve nahnü akrebü ileyhi min hablilveriyd). Allah sana şah damarından yakındır.

Bunu bil Aziz ol! Ondan gelen her hal sana lütuftur.

Rabbinin davetine icabet et, önce zahmetine katlan, sonra tevekkül ol!

 

Allah’a tevekkül için, külfet lâzımdır.

Külfete katlanmayanlar nimete de katlanamazlar yani nimet sahibi olamazlar. Çünkü külfet sabır, iradi kuvvet ve kudret mahsulüdür, tahammül ister, kemale götürür.

Alarak, almakla elde edilen mutluluk, kısır bir mutluluktur. Tüketim cennetinden, üretim cennetine geç de gani ol! Bolluk içinde ol! El Gani hazinesine el at! Allah Ganidir.

Vererek, bağışlanarak alınan mutluluk, daha tatminkârdır, daha geniş ve dostanedir, dost edinmektir. Diğeri egoistliktir, yalnızlıktır, mutsuzluk ve sıkıntıdır.

Korkarsan, karanlıktan karanlığın Rabbine sığın!

Her şeyi Allah’tan bilen, hasta olduğu zaman tedaviye yeltenip de kendisini iyi etmeye çalışanlara siz benim elimden Allah’ı hatırlatanı mı almak istiyorsunuz,  bu bana iyilik değildir, asıl şifa O’ndan gelendir, der. (Yar elinden gelen yarama merhem eyleme!).

 

El Gafur olan Allah günahların üstünü örter, insanları azaptan korur. Asıl azap, Allah’tan kopmaktır. Bir sevdiğini kaybedersen, onun senden kopmasına üzülürsün.

Allah’tan kopmak ne büyük azaptır!

Allah’ın af ve mağfireti, en çok günah işleyenleredir. Allah’ın nezdinde İyilikler kötülüklerin üstünü örter. Bağışlanacak bir kişi olacak ki Allah’ın bağışlaması (El affuv) harekete gelsin. Bunun için suç işlemezse, onları tekrar dünyaya getirir ki günah işlesinler ve O onları af etsin.

Günahkârı dışlamayın! İnsan yücedir, günahla kirlenir. İnsan yüce yaratık olduğu için, Rahmanidir. Bu yüzden işlediği günahları için, ona ‘şeytana uydu’ derler.

 

Veciz Sözler

Yarabbi, beni kendimle baş başa bırakma! Çok canım sıkılıyor. Huzursuz oluyorum. Şefkatinden mahrum koyma Yarabbi!

Geceler yar beni uykusuz koyuyorsa, o bana uykudan hayırlıdır.

Zaman, geriye dönüşü olmayan, daima ileriye doğru giden maddi oluştur. Bu da manadan gelip, manaya sonsuza dek devam eder. Zamanın belirli bir hızı vardır. Zaman o kendi hızını aşarsa yani zaman hızlanırsa bize göre felaket olur!