KEMALE ERİŞMEK

 

Hakikatten zevk alanlar erişmiştir kemale.

Kemal nedir biliyor musunuz?

Kemale erişmemiş olanlar, bu âlemin tiyatro olduğunu anlayamazlar.  Doymadıkları, doyamadıkları için tiyatroya giderler.  Madem anlamıyorlar rüya âleminin içinde olduklarını; o vakit,  gittikleri tiyatrolar faydalıdır.

Yücelikleri de insanda görürüz, cücelikleri de…

Çocuğun kusuru ne ola ki? Âlimin, kemale erenin kusuru çoktur…

 

HAYIRLI DUA

Duaların en hayırlısı, afiyet ve af dilemektir.

Kişiye, sağlıktan daha hayırlı bir nimet verilmemiştir.   Bağışıklık sistemi, Allah’ın bahşettiği en büyük lütuflardandır.  Mikropların sayesinde, onlarla savaşa savaşa gelişir.  Zayıf olana, savaşacak gücü olmayana gider yerleşir mikrop ve ancak onun bağışıklık sistemi tam olarak çalışmaz.

Ölüm de lütuftur.

Onun için bir bağışıklık sistemi var mıdır?

 

HÜR OLMAK

Sen kitaba bağlı isen, yani kitabî isen hür değilsin.

Hür düşünemezsin.

Hür düşünemezsen ilham ehli olamazsın.

Bu senin için lüzumlu da değildir.

Sen hafızaya bağlısın.

 

ŞİKÂYET

Karşılaştığın iyi veya kötü olaylar senden sanadır.  Başkalarını ve başkalarına şikâyet ederek kendine yan çıkma!  Dert ile yanan gönül ateşini, gözyaşı ancak biraz serinletir.  Bu dünya, meth-i sena, yani methedilmek yeri değildir.  Ego için değildir yani.

Melami tarikatında methedilmeye kızarlar…   ‘Ar-ı namus şişesini taşa çaldım’ der ilahide…

Ne demektir o?

 

HİKMET

Hakikat varlığı ilimdir.  Ve hikmetin babı karşısında akıl donuktur.  İlim hazinedir.  Sualler, hazinenin sandığını açan anahtarlardır.  Ancak, sandığı açacağım diye gidip mutfak kapısının anahtarını sokmaya çalışırsan tabi ki açamazsın!

Âlim ol, âlim olamıyorsan âlimleri takip et?  Dinleyici ol yahut dinleyicilerin dostu ol.  Âlim, yeryüzünde Allah’ın mutemedidir.  İlmini kitap haline getirmelidir.

Doğum ölümün arkasından gelir.  Mikro hayatında nefes alıp verme ne ise, makro olanda da ölüm doğum olayı aynıdır.  Hikmeti ne ola ki?

Allah, seni kokuşmuş sudan yarattı ve oraya tenezzül etti.  Nedir hikmeti?

Bütün görünen âlem senin ayinendir, tecellindir.  Bütün olayların da hükmün altında olduğunu bile bilmeye itiraz ediyorsun.  Cehaletindendir.  Bilenle bilmeyen bir midir?  Bilmenin hikmeti nedir?

Her sıkıntının ardından ferahlık, her ferahlığın arkasından sıkıntı gelir.  Böylece hayat çekilir hale gelir.  Manasız değildir.  Manâlıdır. Hem de çok manâlıdır.

 

TASAVVUF

Senin tasavvufu seçmen özeldir.  Bu yazıları okuman, bu sohbetlere katılman; seni özel kılar.

Hayvan her türlü suyu içer, içtiği suya idrar da karışır çamur da.  Oysa sen, her türlü suyu içmemelisin.

Tasavvufta zikir, önemlidir.  ‘Bir müşkülün varsa, ehl-i zikre sor’ denir.  Ehl-i zikir içeri girdi mi, bilirsin. Ama ancak sen de zikir ediyorsan.

Yoksa nasıl anlarsın ki?

 

ALLAH RAHMET ETSİN

Ne demektir ‘Allah rahmet eylesin’?  Ölümden sonra, ölen için ateşte kavrulan helva ile para ile alınan, onun sevdiği tatlı aynı değildir.  Kavrulurken kokusu da alır burayı; paylaşımı, muhabbeti başkadır…  Tüm duygulara hitap eder.

Allah’ın rahmeti her yerdedir aslında.  Fazladan o ölene de oluyor mu?

Dünya bizim için yaratıldı.  Biz dünyanın özüyüz. Su, hararet ve toprak.  Hararetimiz, nefesimiz, suyumuz, topraktan gelen besinlerimiz kesilirse ölmez miyiz?

Ölürüz.

Zaten, ölümde tüm özümüz yerine gider: Su, suya karışır.  Toprak toprağa, hava havaya…

Ruh nereye gider?

Başka bir deyişle; varlığımızı oluşturan havayla, suyla ilişkimizi kesmemiz lazım… Nefes almamız hararetin; su içmemiz suyun; topraktan aldıklarımızı yememiz toprağın vücuda geçmesidir.  Bütün bunlar beden içindir.

Peki ya ruh?

Ruhla ilişkimizi de kesmememiz de lazım.

Zikir esnasında ruhla ilişkimizin doruğuna varırız.

Bu sohbetler, tüm bunları fark etmeyi, düşünmeyi kazandırır bize.