‘’Allah’ ın sevgisi cümleye yeter’’

Mal demek; dünyada fitne fesatın çıkması, dünya sevgisi ve haset demektir. İnsanlar arasında dünya hırsını doğuran servet ve zenginlik arttıkça, sevgi muhabbetin yerini alır. Her türlü kavga, düşmanlık, hırsızlık, bela gelir.

Sevgi, saygı, muhabbetin olduğu yerde bela olmaz; sıhhat, afiyet ve huzur olur.

 

Bu ömürdür gelir geçer

Gelir ekin gibi biçer

Ne ekin kalır ne tarla

Hayrola Mevla hayrola

Sevgi muhabbet Mevla’ ya

Hamdü sena  bizden sana

Kahrın lütuf dosttan yana

Mutlu layık ola sana

MRM

 

Gözlerin mahmurlaştı

Seni yatağa götüreyim dedim

Bir güzel yatırdım onu

Kapıyı aralayıp çıkarken odadan

Tatlı tebessümle bıraktım onu

Beden bıraktı onu.

MRM

 

Hüzün olur akşamlarda

Dert olur akşamlarda

Damla olur akşamlarda

İçe dalar akşamlarda

 

Dost gelir akşamlarda

Hoş gelir akşamlarda

Acı tatlı bir arada

Mutlu gelir akşamlarda

MRM

 

 

Geçen ömür ömür değil

Bu yer bizim bizim değil

Deniz derya bizim değil

Dostla başka bizim değil

 

Gündüz değil gece değil

Yazlar kışlar geçmez değil

Acı tatlı olmaz değil

Mutsuz Mutlu olmaz değil

MRM

 

 

Gelir Hakka, gider hakka

Her gün devran bizim ola

Gelir aşka bu aşk başka

Her gün devran bizim ola

 

İkrar kılalı El Hak dosta

Kulluğunda sultan ola

Son diyarın cennet ola

Ol ülkede karar kıla

 

Yarı ağyar demeyenler

Namert suyun içmeyenler

Haksız yola girmeyenler

Onlar bizim bizim ola

MRM

 

 

Gönüller ummanı

Yolların limanı

Canlılar cananı

Yüceler yücesi

Kurulur divanı

 
Bir soluk uğrayan

Hak selamı alan

Huzuru da olan

Hay’ da kaybolan

MRM

 

Gel dertte dermanı gör

Gel derdi bimarı gör

Gel sureta gamı gör

Gel aşıkı cananı gör

 

Gel mahrem olanı gör

Gel her lahza anı gör

Gel canda cananı gör

Gel lütfu ihsanı gör

 

Gel Mutlu cananı gör

Gel Mutlu göreni gör

Gel Mutlu yezdanı gör

Gel Mutlu divanı gör

 

Gel üflenen nuru gör

Gel lahzada anı gör

Gel maksatta maksudu gör

Gel Mutlu Halik’ i gör

MRM

 

 

Ne söylerim kim dinler

Ne söylerim ne anlar

Ağlayan neden ağlar

Gülense neden güler

 

Ben derim ki hayrola

Ben derim derman ola

Şafi der şifa ola

Mutlu Allah’ tan diler

MRM

 

 

Mutlu garip bedende

Kesret içre bu tende

Dünya ukba kefende

Sırral vücut nerede

 

Mutlu söyler sözünü

Hak’ tan dönmez yüzünü

Mangal gibi közünü

Gönül gözün nerede

MRM

 

 

Avareyim divaneyim

Yar şemine pervaneyim

Ten bedende sırhaneyim

Sanmayın ki biganeyim

MRM

 

 

Daldım hakikat kahrına

Dipte yeşil çayırına

Sedef içre dürdaneye

Sır içinde sır haneye

MRM

 

 

Gelip aşk ile zikreden

Ehli zikri kim halk eden

Zikirsiz nedir bu beden

Mutlu’ dur daim zikreden.

MRM

 

 

Varlığın teşbihi Allah’ tır. İzzeti şerefi, sıhhati Allah verir. Hikmet de Allah’ a aittir. İnsan O’ ndan alınır; O, verir. Öz demek, esas demek, hülasa demektir.

Kitabinin, kitaplardan sorduğu suallerin cevabı kitaplarda var, falan filanın da sorduğu sualleri sorma! Vereceğin cevap onların olur. Sen kendinden sor. Oradan, buradan, kitaptan değil.

Halik ile mahluk arasında bağ var, ilişki vardır. Hikmet vardır. Yani anlamlıdır. İnsan Allah’ la mutlak alakalıdır. Bu alaka annenin karnında başlar.

 

Ne hoşsun sen Esra

Gönül hoş tuttu ama

Sen dişi onlar erkek

Sen gerçek onlar ürkek

Yeter artık elin çek

Mutlu kafi, Mutlu gerçek.

MRM

 

‘’Anamın kocası olan babam, benim bu aleme gelmeme sebep oldu, Mürşit Babam benim beka alemine doğmama sebep oldu’’. Her oluşta faili mutlak Allah’ tır.

Bu geçici alemden maksat -ki buna sırat- ı müstakim denir- ilahidir; Hakikat menziline götüren yoldur, Maksadullah’ tır, şaşmaz. Her halde mübarektir. Ehline mübarek ola.

 

Gelin Hakka, gidin Hakka

Benan gündüz var bizim ala

Gelin aşka bu aşk başka

İkrar kıldık El Hak dosta

Kulluğunda sultan ola

Diyarında cennet ola

Ol ülkede karar kıla

Yarı acı yar demeyenler

Namert suyun içmeyenler

Haksız yola girmeyenler

MRM