El Mübin; hem açık hem de açıklayıcı olan, açıkladığı şey anlaşılır olan; Allah’ ın esmalarından biridir. Âlemlerin işaret ettiği yegâne şey Allah’ tır. Merak, Allah’ ın insanın gönlüne koyduğu melekedir. Allah demek, mana demektir. Her şeyde Allah’ ın izi vardır. Onun için Maşallah deriz. Esmaül Hüsna güzeli eşkâlde değil, daha çok manada görendir. İki kişi anlam ve mana üzerinde iseler, anlaşırlar.

Rivayetler hakikat gibi anlaşılmış ve kabul edilmiştir. Akıl var izan var. Ama türlü türlü insanlar, akıl idrak ve vicdanla yaratılmış türlü türlü karakterler var. Allah bilir.

Yazılı kitap ne olursa olsun türlü türlü insanlarca yoruma ve hükme tâbi olur. Bu insanın aklına, bilgisine, imanına, ahlâkına, nefsine tabi olur. Asıl olan Allah’tır. Onun dediği olur.

Allah’a araçsız iman, kayıtsız şartsız imandır. Bu da idrakin işidir. Akıl idrake, idrak vicdana varmazsa, ham sofu olur.

İnsanlar yaratılışı itibari ile fıtri yapısı içinde bulunduğu imkân, iklim ve varlıkta, yani dünyadadırlar. Dünya şartlarına mizaçları, akılları, iradeleri ve vicdanları muhacesinde uyar ve yaşarlar. Böylece kaderleri olur.

Önce bedenimizi temiz tutup, onu her türlü kirden ve pastan temizlemeliyiz. Sonra, asıl olan gönlümüzü temiz, saf ve mübarek tutmalıyız. Yere göğe sığmayan, gönüldedir. İman da budur.

Müslümana göre, adaletli karar Kuran’a göredir. Ferahı ve selameti bulmak için Allah’a yönel. Huzur, saadet, sıhhat ve afiyet ondandır.

Seni uyutan, seni uyandıran, sana hidayet anlatır. Uyutanın hiçbir faydası olmaz. Seni uyandıran; seni adeta dürter, sarsar, zorlar, uyandırır.

Hak Allah’ındır. Kul, “Hak benim” derse zalim olur, diktatör olur. Hâkim, ahkâm, hakem Allah’a hastır. Onun dışında hâkim ve ahkâm olamaz.

El Hakem, Allah’ın güzel esmalarından biridir. Yargılamak, hükmetmek, mani olmak, zulme mani olmak, adil davranmak, hüküm verici Hakk’ı koruyan varlığın hakkını vermek, bilhassa türlü karakterlerde olan insana hükmetmektir. Allah’ın koyduğu ilahi kurallar, eşyanın ve tabiatın yasaları, bilhassa insana vicdan koydu. Mahlûku mükemmel bir hâlde yarattı ve yönetti.

Hayşiyet, Hauf; Allah’ın sevgisini kayıptan korkmaktır. Kul köle değildir. İradesini kullanmalıdır. Hayvanda bu yoktur. Evvela Allah’ı sev. Sonra neyi seviyorsan onu sev.

Allah’ a karşı sorumlu olan, Allah’ ı dost edinen, Allah’ a saygı ve sevgisi kayıtsız şartsız olan ve taşıyan insana evliya denilebilir.

El Hâdi; yalnız Allah kullarını hidayete erdirir. İman Allah’a güvendir. Allah’a güvenen Allah’ın dostudur. Her hâlükârda Allah’ı anmak ve unutmamak şarttır.

Suphanallah; Yarabbi, seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. Bütün varlık Allah’ı tesbih eder. Yani yaratan O’ dur. Sebbehe, Allah adına hareket etmektir. Her şey öyledir. Rüzgâr eser. Kuş öter. Ağaç dallanır. Bütün bunlar Allah’ın Sebbehe esmasının tezahürüdür.

Allah’tan başkasını övmek, ondan bir menfaat beklemektir. Ama iyi bir şey yaparsan Aferin denir.

Allah’a Allah olduğu için hamd edilir. Verdiğine de şükredilir. Küfür ve delâlet dışında her şeye hamd edilir. Akılın hamdı tefekkür, iradenin hamdı seçimdir. Elhamdülillah demek; verene, Allah’ a hamd etmektir. Tevvap olan Allah’ tan tövbe ve af dilemek kulun kulluk icabıdır.

Aklını bir noktaya kilitlemek, o nokta üzerinde inat etmek, yanlıştan dönmemek, hiç değişmemek, tövbe etmemek, zararda ve yanlışta devam etmektir. Böylece bilinçsiz olmaktır.

‘’Yarabbi, ben bana gelenlere ve benimle olanlara ben olduğum zaman, her yerde sert ve kırıcı değilim. Her zaman yumuşak davranmayı bana nasip et. Ya Rabbi, Ya Tevvab, Ya Allah beni affet.’’

Her şey Allah’tandır; lütuftur, güzeldir, ihya edicidir. Allah faili mutlaktır. Ne yaparsa yerindedir, mükemmeldir. Âlâdır, alülâlâdır. Yarabbi, bunu anlama idrakimizi artır.

Günahında ve hatasında ısrar eden, inat eden, anut insandır. Hayvandan beterdir. İnsanlığının farkında değildir. Allah ıslah ede. Tevbe etmek, bilinç yenilemektir. Tevbe hayatın ve hareketin icabıdır. Hatasız insan olmaz. Tevbe, küfürden imana dönmektir. Allah’a sığınmak affı mağfiret dilemektir.