Hayat, ilmibillah içinde insana verilmiş bir yoldur; okuldur; öğrenme, anlama sahasıdır.

Allah’ı bilmek, O’nun ilmi içindedir. O’nun ilmi içinde olan şifre ise, la ilahe illallah’ tır.

Sistemi ilahi, mükemmeli aramaktır, düzenlidir. Ona düzen koymağa kalkışmak, ukalalıktır; ihanettir.

Akleden kalbin hali, tevhittir. Allah’tan gayrı her şey, fanidir; kul fanidir; Hak bekadır.

Aklın, secde etmesi asıldır. Cüz-i varlığın külli varlık karşısında aczini anlayıp, kalbi varlığa secde etmesidir; şükür görevini, yapmak demektir. Görevini bi Hak’ kan yapan, şükretmiştir. Ağzından da ikrar etmiştir.

Kalbi şükür, akli şükür, fiili şükür vardır. Allah’ın verdiği bilgiye şükür, şükrettiğine şükür vardır!

Allah’ın rengine boyanan, solmaz. Varlık anlamdır, manadır, Yaratanı söyler. O’nu anlamaya çalışır.

Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Onlar, hep Allah’ı söyler ve hükmü geçerlidir. Çalış ve anla!

Esmanın tecellisine mazhar olanlar, Allah’la yaşama idrakine varırlar. İnkar nefrete, ikrar sevgiye tevhid eder.

Yaradılışın amacına uymayan, boşuna yaşarken dini bilmez, esmadan yani müsemmadan uzak kalır.

Nefsi nefis etmek, tecrübelerden, deneylerden, araştırmalardan olur; bilgi sahibi olursun; hakikati yani dünyayı öğrenir; Dünyanın cennet olmadığını anlar; ona göre yaşar; sıkıntı etmezsin.

Allah’la olan, her halükarda, sıhhat, afiyet ve yaşama zevki içinde olan sürur içinde yaşar.

Mutluluk, her an Allah’la olduğunu bilen içindir. Allah vardır, gam yoktur. Allah’tan gayrı hiçbir şey mutlu olamaz. Allah’la ol!

Ben Allah’layım, çünkü O benimledir. Toprak ta Allah’la olduğu için, her çiçeğe ayrı ayrı koku verir, türlü faydalar taşır.

Verilmiş olana fıtrat, edinilmiş olana mizaç, melike haline gelmiş hale ahlak denir.

Pasif ve tembel olan iyi değildir. Faal olan, çalışan, öğrenen iyidir. Allah, dileyene verir.

Kötülük, arızidir; cehalettendir; ilimle geçer. İlim sahipleri hikmete talip olur yani düşünür.

Emeğe saygı, Allah’ın emeğine saygıdır; Hakka O’nun hakkına saygıdır; Allah’a saygı ve sevgidir.

Getirmeseydi, gelemezdik. Yaşatmasaydı, yaşamazdık. Konuşmak, işitmek, düşünmek hakkını, veremezdik. El Hak, diyemezdik.

İns, vahşi insandır. Önce ins’di, tekamül etti; insan oldu. Tekâmül devam ediyor.

İnsan, yaşadığı ve tecrübe ettiği nispette bilgi sahibi olur. Bilgi ve öğrenme Allah’tandır. Allah’ın hakkı vardır üzerinizde, Yarabbi haklısın!

Hiçbir başarı, tesadüfi değildir. Bir ceht ve gayretin sonucudur.

Talebem önce beni talep etmeli ki, bendeki ilme sahip olsun. Devam etsin, alakayı kesmesin.

Nefes, Rahman’dan Rahim’e, Rahim’den Rahman’a alternatif akımdır.

Marifet, iltifata tabidir. Sohbette yürekten, yüreğe ilim geçer. Alimler, ahlaklıdır. Asrın, sahipleridir.

Medeniyet, hukukun üstün olduğu yerdir, haldir. Ahlaktır, bilgidir, vicdandır, idraktir.

Beni dinleyenlerden, benimle olanlar beni anlarlar. Sohbette yansıma vardır. Cezbe vardır.

Allah her şeyi merkezine koymuştur. Kamil insan da Allah’ın bak dediği yerden bakar; eksikliğini bilip tam’a yönelir.

Bir şeyin değerini bilen, onu muhafaza eder. Derse devam eder, öğrenir. Resuller ölür, risalet ölmez.

İnsanı ilkel halinden alıp, kâmil haline getiren Rab’ tır. Halik tektir. Mahlûku iki yarım olarak yaratmıştır. İki yarımdan bir yarım oluşmuştur.

Mahlukun içinde Halik’ i, esmadan müsemmayı, cüz-den tümü, eksikten tamı, parça içinde bütünü görmek lazımdır.

İlim, yanlışı doğrudan ayırmaktır. Bu beş duygumuzu, bi Hak’ kan kullanmaktır. Hakikatin hakemi olmaktır.

Beş duygunun hakkını vermek lazımdır. Allah’ın hakkını vermek, O’na kul olmak; O’nu bilmek; O’nu anlamaktır; hikmetini almaktır. Dünya okuldur. Bu okulun öğretmeni Rab olan, Allah’tır.