Âdem, Hakk’ın aynasıdır
Âdem, Hakk’ın aynasıdır. Fizik âlemi, nesneler, her madde de insanın aynasıdır. Yani benzeridir. Her şey Âdem ve benzeri arasında yansımalar ile varlık kazanır. Önce Âdem bir ceset olarak yaratıldı. CAN TAŞIMIYORDU. İçine Tanrısal ruh üfürüldü. O vakit canlandı, hayat buldu. Âdemin şekli ve bedeni tüm kâinattır, ancak bu bapta âdem yokluktur. Âdem görünmeyendir. Batında yani gizlide olandır. Efsele safilin yani aşağıların aşağısı fizik ve gölge âlemidir. Yani hayal âlemidir.
Bu hayal âlemini hakikat sayan insanoğlu, yanılmaktadır. (aslında insanın yolculuğu) bu Âdem (yokluk) hakikatinden fizik planlarına geçiştir ve yine sıçrama ile fizik planlarından aslı olan hakikat âlemine çıkış gerçekleştirecektir. Âdem’le sırlanan bu sırrın hikmetine varanlar, arifler, velilerdir. Her Âdem’de bu sır, bir noktadır.
Allah’ın zerresinde yeniden var olmak demek; her nefes O’nun zerresinde ölüp dirilme demektir. Uyku O’nun zerresinde ölüp dirilmedir. Sureta bu böyledir. Hakikatte aslımıza rücudur.

İnsana verilen Ben, onu firavun etmiştir. Musa gibilere verilen Ben, onu ‘Sen’ etmiştir. İnsan önce ben diyecek, kendini bilecek ki; Allah’ın karşısında ne kadar aciz ve ölümlü olduğunu anlasın ve ‘Ya Rabbi Sen yegâne ilahsın, ben Senin kulunum, Beni Sen yarattın’ desin!

Rabb-ül âlemin sisteminden eğitim almış Arif olmuş bir kimse için din, mezhep, inanç ve itikada ihtiyaç yoktur. O Ruh’un cevher olduğunu ve kendisinin ilahi cevherden olduğunu anlamıştır.
Arifler, söylediklerinin ve davranışlarının fevkindedirler. Bunu anlamak için onlar gibi arif olmak lazımdır. Ben ol ki bilesin!
Esma-i Hüsna ile haşır neşir olan kişi, kâmil kişi olur.

El Metin
El Metin, hiçbir zaman metanetini bozmayandır. Yaratılmış olan her şey zamanın etkisine maruz olduğu için yıpranır, bozulur, ölür, yalnız Allah yıpranmayan, bozulmayan Metin O’dur. Allah insanı Metin yapar, surette metin olur. Allah’ın metaneti karşısında insan acizdir.
Allah’ın insan için yarattığı her faydalı şeyi insan, kendisi için ve hatta Allah’ı için zararına kullandığı halde, Allah Metin ve Kavi esması ile bozulmaz, onların yaptıklarını bozar ve yola getirir. Allah sarsılmaz, metin olan zattır.

El Hadi
El Hadi olan Allah, yegâne yol göstericidir. Galaksilere, aya, güneşe, kâinata, kurda kuşa yol gösteren O’dur. Sipermin yumurtaya yönelmesi, Allah’ın hidayetindendir.
Allahsız olan, kendi kendine yetendir. Kendine yeter olduğunu sanan, dalalettedir. Allah, suya yol gösterir. O dağlar arasında yolunu bulur, denize kavuşur.
Yarabbi kalbimi kaydırma diyenin, Allah kalbini kaydırmaz. İlâhi rehber, Allah’a yöneltendir. Yegâne yöneltici, Allah’tır. Bundan gafil olmayalım, âmin!
Her kavmin, uyarıcısı vardır. Asıl uyarıcı, Hadi olan Allah’tır. Allah kimi saptırırsa, onu kimse düzeltemez. İnadında ısrar edeni, saptırır. Ama hidayet dileyeni, Allah onu muhakkak hidayete eriştirir.

Ya Şafi, Ya Şafi, rahmetin, bereketin, rızkın, sıhhat ve afiyetin bize lütfündür.

Sen Nafi, Sen Rafi, Sen Rab’sin, Allah’ım.

El Rafi; eşsiz, benzersiz, yüksek ve yükselten demektir. Allah sevenleri, sever! Rafı olan Allah yüksektir, yükseltir. Yükseltmesi için, yükselmeğe laik bir şey olmalıdır.

El Muhyi; Allah diriltir, ölü kalbi diriltir.
Yarabbi girdiğim yere selametle girmeyi, çıkarttığım yerden selametle çıkmayı nasip et!
Sevgi neşredeyim, sevgi alayım, sevgi vereyim! Âmin!
Talep edene, nasip olur. Allah ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkarır. Bu tamamen, manevidir.
Ameli Salih olan kişi, amelinin salih olma gayretini taşıyandır.

Allah aklını kullanmayanların kalbine, gönlüne mühür vurur.
Yolun ve yolcunun sahibi Allah’tır, sahibini bil, âmin!
Muhabbet gelince, gazap gider. Ancak Allah şakiyi veli, veliyi şaki yapar.
Kendisi için yarattığı kulunu; kulu için yarattığı mal, mülk, şan, şöhret, Allah’tan gafil etti. Hâlbuki her şey, kulu Allah’a yöneltmesi için yaratıldı.
İnsan, misyonu ile makbuldür. Yarabbi Seni bize unutturma! Âmin!
Aslında Allah, sıratı müstakimdedir. Allah’ın ilkeleri, bellidir. İnsanın ilkeleri, belirsiz ve değişkendir.

Allah, hakikatin ta kendisidir. Allah, Hakkın ta kendisidir. Allah vardır. Allah’sız, kul yoktur, varlık yoktur.

Nefsi Ben, Allah’ı bilen Ben, Yarabbi ben Senin kulunum gibi Hz İbrahim, Allah’ın kulu olarak Ben dedi, babası ise Nefsi ben dedi.

Rızkını kısan, huzurunu arttırır. Rızkını arttıranın, huzuru kaçar. Allah daima, lütfeder. İnsan, ne istediğini bilmez.