Adem birdir bin görünür!

Tefekkür âlemine gir ve sor, ısrarla sor! Cevabı, bir gün rüyada bile gelir.

Rüyada icat edilir, keyifli yaşanır.

Bilinç üstü, doğanın ötesinde, halden hale girilir!

 

Bize şah damarımızdan yakın olan Allah’ın muhteşem varlığını ortaya koymak için yaratıldık. Bu hususta Kadir-i Mutlak olan Allah bize kolaylık ve güç verir.

 

İnsan, kalbini Allah’tan gayrı şeylerden alır ve Hak zikriyle bezerse, temaşa haline, müşahede kemâline erişir. Burada artık öğrenmekten vazgeçilir, tat başlar!

Tatmak, yaşamak, hal içre mest-i hayran ve sarhoş olmak, hatta sarhoşluğunun dahi farkında olmamaktır. Çünkü ancak ayık olan, sarhoşluğu bilir!

Bilmekten geç, o bir gayret kuyusudur!

 

Gizli hazineden neşet eden ilham, talimat ve bildirisi ile şuhut âleminde görünen her şey, Allah’ın kûn emrinden izhar etti. Asıl olan Âdemdir. Bizler de (Âdem) Allah’ın ihtişamını ortaya koymak için yaratıldık. Âdem birdir. İnsan; Zat mertebesinden, sıfat ve isimler mertebesinden, efal ve aksiyon mertebesinden, ruhlar mertebesinden, emsal ve hayal mertebesinden, hisler ve müşahede mertebesinden aldığı yücelikleri içinde taşıdığı için bin görünür!

 

Dünyadan maksat insandır. İnsandan maksat Allah’tır! Allah sevgisi olmayanda da nefistir. Eğer gönüldeki nur ateşini yakarsak, güneş ışığına gerek kalmaz.

Yüzünüzü daima, Allah’a çevirdiğimiz zaman ne arzularınız ne de üzüntüleriniz kalır.

 

Veciz sözler

 

Yemek, içmeğe mahkûm olan, yemek içmeğe devam ettiği müddetçe, o mahkumiyetten kurtulamaz. O zaten başka zevklere lüzum görmez, varsa yoksa yemek, içmektir.

 

Allah’ın gözüne sahip olan, Allah’tan gayrıyı görmez.

Mürşidi Kamil ile olanı, Dünya o kadar sıkmaz.

Mürşidin güzel huyundan alırsan, bu huy nesilden nesile ulaşır.

Onun nefesi, taş olmayan gönüllere ulaşır.

Onlar, o iki kişi aralarında bir bağ olmadan bir oldular. Aslında onların arasında hiçbir bağ olmadı ki zaten onlar beraberdiler.

Büyüğe, alime, mürşide her ne olursa olsun küsen, küstahlardan olmayın!

O, mana kuyumcusunda ne ziynetler var, soyacaksan o dükkânı soy!

 

Bir kızım daha var. O, zaman zaman benimle olmak ister. Benimle de olunca suyu havana koyup döverde döver.

 

Kimya, sendeki kimyanın emrindedir.

Allah’ın vergisine, kabiliyet şart değildir.

Olan bitene takılma, sulha var akil isen.

Deli dahi, bir nevi delil sahibidir.

Er ve erlik, çoğu bir görmektir.

Herkesin doğrusu, kendisine doğrudur. Hiçbir kimsenin doğrusu doğru değildir. Gönlün içerisindeki anadan babadan doğana bak.

O kadar ansız, adsız insanlar vardır ki, onlarsız meclisler mana taşımaz.

Şer ve hayır sırdadır.

Kibir; kendini büyük görme, başkalarını küçük görmedir.

Aldığı herhangi bir dünyevi mal, mülk, rütbe tektir.

Zaaf, egoist insanların işidir.

Kibirlenenleri halidünyada ve ukbada çok kötüdür.

Gönlünde haset ve kin tutan kimse, dünyada daima hüsrandadır.

 

Şiir;

 

Şiir, duyguların derinliğinden gelen, bilincin dehli olmadan, başlayan dizelere sonra da üzerinde çalışarak bilinçli bir uğraşı ile tamamlanır.

 

Mürşitlik etmek değil haddimiz

Bir Hak sözün söyleyenlerdeniz

Paraya pula değer vermeyiz

Anı deme rızadır halimiz

 

Gerçeği görmeyenler söylemeyenler dilsiz şeytanlardır.

 

Güllerle öpüşürken arılar

Sevgi deminden oluşur ballar

Baharda gül yüzlü kızlar

Kızıl dudaktan buse beklerler