Cüz-i zekânın külli zekâdan geldiğini, cüz-i zekânın bilmesi mühimdir. Yani kulun Rabb’ini bilmesi, cahilin âlime hayranlığı la illa’dan gelir. Bunun için buna kelimeyi tevhid denir. Kesret-vahdet, cüz-kül, var-yok, Halik-mahlûk. ‘Bak iki göz iki bakar bir görür.’ şahane bir ifadedir.

Allah yarattığını bırakmaz, yarattığı ile beraberdir. Esas âşık maşuk hâli budur. Ona aittir. Yeri gelince adaletini uygular, gazabını sergiler. Kahrın da hoş, lütfun da hoş Yarab. Namaz böyle bir uyum çalışmasıdır, ibadettir.

Beden kâinatla sarmaş dolaştır. Ananın yavrusuyla olduğu gibi. Madde-mana, diri-ölü, canlı-cansız, namütenahi misal vardır. Âşık-maşuk, Hâlik-mahlûk. Tek muhteşem kelime ile ‘la ilâhe illallah’ tır. Daha basit bir ifade ile can bedenle, beden canla sarmaş dolaştır. Ayrılsa da beraberdir. Bir damla suyun da, kocaman ummanın da sırral formülü H2O’dur.

Mutlu, huzurlu bir yaşamla acı, sıkıntı ve sorunlarla dolu bir yaşam arasındaki farkı belirleyen şuura varmak, kemâle götürür. İnsanlıktır. İnsanı kâmile vardırandır.

Bizi yaratanın ihtişamını, sevgi ve koruma, gözetme gerçeğini bilmezsek; hayatta, bedende ve başka insanlarla, daha doğrusu tabiatla uyumsuz olmaya başlarız. Böylece hayatımız heder olur. Yani hastalıklar, acı ve zorluklar; hep kendimiz ve evrensel ilkelerle uyumsuz olduğumuzu gösteren işaretlerdir. Çoğu insan kendini tanımaz. Ya olduğundan iyi, ya da daha kötü zanneder. Zan aldanmadır. Sevgi dolu olduğunu zanneden birisi; soğuk, mesafeli olduğunu anlar bir gün.

Bir şeye sevgi ile başlamak gerçekte yaratanın adı ile başlamaktır. O ad, hüviyetin sahibinin koruyucu, gözetimi seven yüce varlık olduğunu anmaktır. Çünkü bizi ve her şeyi sevgiden var etmiştir.

İnsanlar sizi sevsin diye, eleştirilmemek için, onay almak için ya da saygı görmek adına herhangi bir şey yaparsanız, kendiniz samimi bir uyum içinde değilsinizdir. Burada sevgini rolü yoktur.

Ruha verilen beden varlığı taş, toprak, su, hava ile alışverişe girer. Tüm varlıkta var olan ilâhi enerjiyle frekanslar titreşik akort hâline gelir. Bu, fizik bedenle can, ruh arasında ahenktir. Rast denilen aslında doğru, tam zamanında demektir. Yaratanın adı ile işe başlamak sevgi, saygı ve tevhid etmekle güzel olur.

Kim kime ne desin, bilen varsa o desin. Sevgilin yoksa çekilmez bu hayat. Meyhane sakisiz olmaz, kadehler dolmaz. Şarapla sarhoş olunmaz, mesti hayran olunmaz. Kuru, manasız bir yaşam olur ancak.

Bütün yaratılanı bir görmeyen kesrette kalmış, vahdete varamamıştır.

Zihniniz sizin değil, siz zihninizin efendisi olmalısınız. Zihninizi bir at gibi düşünün. Süvarisi siz olmalısınız.

Gözlerinin manası ifadeye gelmez. Esrarlıdır, anlaşılmaz. İzah edilmez. O dilden anlayamayan onu okuyamaz. Gözler gönlün penceresidir. O pencereden her giz içeriye süzülemez.

Sevişme derin, ağır bir mücadeledir. Gazan mübarek olsun. Bu katredir, ummandan daha etkilidir.

Yaşam, doğum ölüm olayıdır. Ateş beklersen söner. Yakamaz hâle gelir. Bu hâle gelmesine yardımcı müziktir. Müzik içimizi ısıtır.

Toprağı sevdim de metali sevmedim. Ama lüzumludur. Ayıya resim çizdirebilirsiniz ama ressam olamaz.

Dile gelmeyen ifade ve duygular gözlerinden okunuyor.