İnsanın asıl mesleği ölümdür. Her ne ki aklına geliyor O Allah değildir. Çünkü O akla sığmaz.

Kendi zamanlarını dünya sevdası ile harcayanlar, beşerler; dünya zevk ve sevdasından geçenler ise Ariflerdir. İleri çağ da Ariflerin çağıdır. Uyanış çağıdır.

Kainat bir kitaplıktır ve en büyük kitap da insandır. Onun için; ikra kitabeke kefâ bi nefsik. Kendini oku, kâinatı okumuş olursun, sen kainatın hülasasısın. Çünkü insanın her bir zerresi ayettir. İlahi yapının inşası, insandır.

Arif, kendini okudukça hayrete düşer. Seyr içindeki Seyri Billah hiç bitmez. Böylece de Arif’ in seyri hayreti bitmez. Arif her an bir oluşumda olduğu için söyler, ama insan anlamaz. O yine de avaz avaz anlatır. Hayrete gark olmuştur.

Arif söyler anlatır. Onu dinleyen insanlar da kendi gayret ve idrakleri içinde ona ayak uydururlarsa Arifan sınıfına girebilirler. Sadıklarla oturup kalkanlar, sadıklardandırlar.

Ancak hakikat zevki idrakine varan insan nefs bedeninden geçer, yani havayı hevesten geçer ve ölümsüz ve erdemli bir vücudun sahibi olur.

Cennet var olan güzelliklerdir. Cehennem ise varlığı görmeyen, güzellikten mahrum kalanlardır. Bu dünya okuldur ve hayatta her şey yaşanarak öğrenilir.

Mukarrebun olan ölümsüzler, Allah’ a en yakın haleti ruhiyededirler. Yani Âli mekandadırlar, yani en yüce makam ve en yüce mekandadırlar. Benim yanımda olanın aklî meali eriyorsa, benimle olmayı nefsi maddi hayattan fazla seviyorsa, o beni ve ahvalimi anlıyor, benimle olmaya gayret ediyorsa; mutlu olur.

Dur dinle, hep konuşursan dinleyemezsin. (Kızılderili atasözü). Dinlemesini bilmeyen dinlenemez. Sası kalır, lezzetle içilmez.

Mükemmel Allah’tır. Varlığın en mükemmeli olan insan eksiktir, acizdir. Allah’ a muhtaçtır.

Korku, ağrı, mutluluk, mutsuzluk nimettir, fazlası zarardır. Zarar da bir nimettir. Kirlilik, depresyon her şey yerindedir.

Cami cem olunan yer. Burada kılınan namaz görünürde halk ile gizlide Hak iledir. Bu arifler için böyledir. Bu yüzden arifleri anlamak zordur. Kamil insanı ancak Kamil insan anlar.