Ben şimdi bazılarınızı kızdırmaya geldim. Eğlenmek, yani durmak, vakit harcamak ziyandır. Ama hizmet için durmak başka.

Ruha mekân olan bu beden âleminden kurtulmakla mekân âlemine yükselmek ihtiyacını duyanların, Tanrı erlerinin ruhuna ve gönlüne girmesi lazımdır.

Bir mürşidi kâmile rastlasam, ondan feyz alsam dersin ama o senin yanında bulunduğu hâlde sen onunla yaşar ve gezersin ama onu anlayamazsın ve göremezsin. Daha o hâlde değilsin.

İnsanlık âleminin, bu suret âleminde aradığı mutluluğun esası mürşidi kâmilin gönlünde mevcuttur. Onların nazarına bak, kitaplarda bulamazsın. Soba değil ki ısınasın. O ilahi sıcaklığı onların gönüllerinde bulasın.

Mürşidi kâmilin bastığı yere sen de ayağını değil başını koy. Taklit etme, tahkik et. Böyle sultanların hâline aklın ermez. Onların sahip olduğu hazineye sahip olamazsın.

Haktan uzak olan zaten ölüydü, ölü gider. Var oluşun en büyük tasarrufu insandır. Mürşit ilâhi tasarrufun katresidir ve minimum yüzüdür. Mürit de maksimum yüzüdür. Yani ancak o kadar büyüyebilmiştir. Bu ancak sureta büyümektir.

Allah, tüm yarattıklarına kendi nefesinden üflemiştir. Dolayısı ile her şey onun kulu ve ümmetidir. Hazreti Muhammed’in ümmeti de öyledir. O miraçta, Allah’tan onun tüm yarattıklarına karşı şefaat dilemiştir.

Sperm ile yumurtanın ilkahından hâsıl olan cenin, muhabbeti taşıdığı için ancak o ilâhi hedefe ulaşır. İşte bu cenin, diğer tüm ceninlerin tevhidinden oluşan ruh hâlini üzerinde taşır ve bu emaneti yerine taşıyan bir elçidir.

Kıyamette her şey tuz buz olur. Ama sevgi yoğunlaşır, muhabbete gark olur. Yaratılan her şey yok olur. İlâhi muhabbet yaratılmadığı için bakidir.

Muhabbeti ilâhi için doğar, muhabbet için ölürüz. Muhabbeti ilâhi aşkîdir. Muhabbeti ilâhi öyle bir iksirdir ki içinde her türlü duygu vardır. Bu da insana aittir.

Sevginin cicim aylarına takılan muhabbet gerçeğini tadamaz. Allah bu âlemi yaratmaktan da öte yarattığına kendi muhabbetini vermiştir. Bu muhabbetten başka hiçbir şey senin değildir.

 

Ölmeden önce ölmek uyanmaktır.

Allah âşık olarak kendi cemâlini halk ettiği bizden, maşuk olarak da insanı kâmilden görmüştür.

Varlığın lütuftur, gitme. Zorlukla elde edemediğini yumuşaklıkla elde edebilirsin.

Miraç; mana varlığına vücut varlığından varmaktır.  – MRM 30.10.2018

İlk sevgiliyle değil, son sevgiliyledir.

İnsanda kızgınlık ve kırgınlık var ama sevgi saygı da vardır. Vermek zor ama istemek daha zordur.

Allah’ın insanı halk etme sırrı, onda olan hazinenin esrarı; kâmil mürşidin gönül kâbesidir.

Kendi kafamıza uygun olanları dinleriz. Evet, ben kendi bedenime uygun, bana yakışan elbiseyi giyerim. Senin söylediklerine tavsiye diye bakarım. Ya kabul ederim ya da kulak ardı ederim.

İlim zahir ve batın olarak ikidir. Zahiri ilmi aklidir. Bâtıni ise kalbidir. Kalbi ilim kâmil vasıtası ile öğrenilir. Zahir ilimler akli olup hocalar tarafından öğretilir.