Bütün tecellilerden; ‘’Muhabbeti İlahi’’, ehline tecelli eder.

Yaşadığımız her olaydan bir nasip alırsak özümüze dönme imkanına sahip oluruz. Hatta; çok yaşayan mı, çok gezen mi ? Elbette çok gezen. Çok gezen ve nasip alan illa ki kendindeki özü bulur.

Zahir ilmi halk içindir.  Kitaplarda okunandır. Kesrete ait hadisattır. İnsan beş duygusundan nasiptarsa Allah’ tan ona altıncı duygu olan ilham, hikmet olarak lütfedilmiştir.

Hikmet; İlmi Billah’tan, Evliya’ nın, Mürşidi Kâmil’ in nefesinden; talip olana verilir, adeta üflenir. Sırdır. Hikmet ilminin yeri gönül evidir.

Ehline verilen hikmet, anlayış, hızlı intikal; sevgi ve idrakten, ruh aleminden gelir. Kamil insanın gönlüne girer. Halka onlardan kelam olarak sunulur.

Ehli hikmet, devamlı olarak Allah ile murakabe hâlindedir. Halka karşı da tevazu, güzel ahlâk, güler yüzlülük gösterirler. Ama hikmet ehli olmayana da söylemezler.

Allah’ ın kulu ol ki O’ nun dilini ve sözünü anlayasın. O’ nun gözü olur, ayna olur, O’nu aksedersin. Ne yaptınsa, ne haldensen O’ ndansın.

Merak et, araştır, öğren;bil; lütfa er; muradın olsun, sıkıntıdan kurtul. Sözün güzelliği söyleyeni güzel eder, sevdirir. Arif insana Allah lütfetmiştir. Onlar, insana Allah’ ın hediyesidir.

Etikete bakarak değer verdiğimiz için, yüreğinde adalet hissini taşımayana avukat; mikyas, ölçü, estetik duygusunu taşımayana mimar; içinde merhamet ve insan sevgisi taşımayana doktor dediğimiz için milletin hâli melâli budur.

Tutku ve bağımlılık sen değil, sen bağımlılık ve tutku içindesin. Bırak bırakabilirsen. İnsan hangi grup içinde ise, o grubun duyguları içinde olur, değerli veya değersiz.

Doymak bilmeyen büyük arzular, büyük ihtiyaçları gerekli kılar. Aç gözlü olan başka başka mazeretleri ileri sürer. Çok tamah, çok ziyan getirir. Çok zarar, umudunu bitirir, bu da en büyük kayıptır.

Üzüntü, zihnin yarattığı düşünce ve kaygılarından gelir, bu da insanı rahatsız eder. Mevkiin, durumun; varlıklı, varlıksız, sıhhatli, hastalıklı; her ne halde olursan ol, ilahi rıza yolundan ayrılma. O sana verilmiş ilahi lütuftur.

Rabb’in rububiyetine âlemler boyun eğmiştir. Yani lütfa ermiştir. Taşın içine koyduysa enerjiyi, açığa çıkınca müthiştir.

Allah yaradılışın amacına göre, her şeye fıtratını vermiştir. Her şey maksadına matuftur. Maksat Hâlik olan Allah’ tır. Esma-ül Hüsna ile yani Allah’ ın sıfatları ile Allah’ ı biliriz.

Cüz-i irade küçük, eksik, acizdir, Külli irade mükemmel ve tamdır. Cüz-i irade; perde dünyadan bakar. Dünya perdedir, ruh perdesidir.

Hayşiyetullah; Allah’ın sevgisini kaybetmekten korkmaktır. Yani O’ nu üzersen ya da O’ nu kıskanırsan, kork.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın emriyle, gönülden de Allah’ la ol.

 

Cömert o, sakınmaz kendini
Diri o, diri sevgili
Vefakar o, unutmaz seni
Asildir o,  aslı sevgili

Umuttur o , Mutlu sevgili
Gönüldür o, orda sevgili
Candır o, canan sevgili
Fıtrat o, ondan sevgili

MRM

 

Silemezsin gönülden beni
Silemez seni o, serseri
Sanatkardan bak gör eseri
Mutlu bildin mi ki sendeki

MRM

 

Dervişlik yolun sordun mu
Mürşidi Kamil buldun mu
Hikmeti Pir ile oldun mu
Edep lütfuna vardın mı?

Bu lütufa varmak ile
Gel sen de eyvallah ile
Anı dem zikrullah ile
Mutlu vahdete vardın mı?

MRM

 

Mutlu sohbet eden
var mı
Alıp alıp da satan
var mı
Sesimi sözümü duyan
var mı
El Hak haktır sözün
duyar mı

MRM