Allah’ ın değer verdiği her varlık, o değeri muhafaza etmek ister. Onun sahip olduğu değeri tanıyanı sever, onu tanımayanı sevmez. Sahip olduğu değerlere de değer vermelidir. El Rauf; şefkati sonsuzdur.

İnsan yeryüzünün halifesidir. Yeryüzünde türlü işleri vardır ve insan kendi değerini muhafaza edecektir. Allah’ın halk ettiği her şey onun kuludur ve onun koruması altındadır. Kul, yalnız ona sığınandır.

El Bedi; yoktan var eden. Allah ne yapar, yoktan var eder. Bunu neden yapar? Çünkü bilinmek ister. Hakk’ı bilmek; yere göğe sığmayanın gönülde olduğunun idrakine varmaktır.

Kırk gün deniz ağlasa her yer deniz olur. Allah her şeyi âlâ; faydalı yaratır. Onu helâl haram eden kuldur. İnsan cahildir. Helâli haramı bilen âlimdir.

Bazen insanlar, sükût ederek birçok şey söylerler. Hakk’ı tasdik etmek lütfu ilahidir. Sözünde, hareketinde ve tarzında sadık olmak; yalana tevessül etmemek ve saygılı olmaktır.

Allah doğru söyler. Ne ki yarattı, yerinde ve faydalı yarattı. O, El Aliyy’dir, yücedir. İnsanoğlu Allah’a dayanmadıkça Allah; yani Hâlik; ile mahlûk arasındadır. Dolayısı ile Hâlik’ in mahlûktan yüce olduğunu her zaman idrak edemez.

Allah yücedir. Yarattığı da yüce olur. Ama Hâlik’ le mahlûku, El Aliyy ile Âli’nin mukayese edilemeyecek kadar yüksek olduğunu ve farklı farksız olarak görmenin cahilin işi değil, âlimin işi olduğunu bilenle bilmeyen bir midir? Bir değildir ama Allah insana şahdamarından yakın olduğu hâlde bunu insan her zaman düşünüyor mu, her zaman idrak edebiliyor mu? Kuran’ı tam anlıyor ve inanıyor muyuz? Hadisler nasıldır? Âli midir? Bilelim, tam teslim olalım mı? El Ahâd olan Allah’a şükredin, iman ve idrak edin.

Halik halk ettiği her şeyden sorumluluk taşır. Ey kul, sen de hayatının sorumlususun. Eşitlik değil, eşlik, beraberlik sorumluluğunu taşımak haktır, huzurdur, saadettir. Kulun bu hâline Allah kefildir.

El Kefil; sorumluluk yüklenen ve sorumluluk yükleyen akıl sahiplerinde sorumluluk vardır. Allah’ ı Allah’ tan başka kimse övemez; Allah kendi sistemine kefildir. Hakk, halk ettiği varlığa koyduğu kanuna kefildir.

Allah; mümkin-ül vücut olandır. Her şeyi o mümkün kılar. Onun için imkânsız yoktur. Allah mükemmel, kul eksiktir. Kul ol, Allah seni ihya etsin! ‘’İste vereyim’’.

Gönül erkânından sahneyi ilahiyi seyret, ibret al, arif ol. Arifin dini imanı Allah’tır. Olaylar, acı tatlı öğretir. İlmin sahibi olun. Bilenle bilmeyen bir değildir.

Ayşe’nin mizanına

Hayranım izanına

Sağına hem soluna

Bakmadan yürür Ayşe

Doğrudur bizim Ayşe

Bahçelerde menekşe

Ondan başka yok Ayşe

Evinde tek gül Ayşe

MRM

Her şeyi mubah saydı

Korkusuz lakayıttı

Beğendi ve yaklaştı,

İstedi de yaşadı

Vakti iyi kullandı

Gençliği elden kaydı

Zaman da geçe çekti

Yaşadığı kâr kaldı

MRM

Çok çalışır mekânda

Zaman bulur lokmada

Aklı fikri sokakta

Çarşıda huzur bulur

Gece gündüzü yoktur

Renkli hayatı çoktur

Sakın güvenme fostur

Gezmekte huzur bulur

MRM

Al nasibini dünyadan

Boşuna yaratılmadı akvan

Hâlik’le bak sen mahlûka

Nasip ala gör dünyadan

Hikmetle bak sen Halik’ e

İbretle bak sen mahlûka

Hükmü billah’ da mahlûka

İbret ala gör dünyadan

MRM

Gönüle bak gönüle

Gönülde deniz derya

Düştün nefisten derde

Gönülde derde şifa

Gönül kitabın oku

Gönüldür Hakk’ın yolu

Mürşidi Kâmil ok’ u

Tam hedef varı yoku

MRM

Girdin zahir âlemin

Türlü türlü rengine

Ben zahirde nihanım

Dost ayandır gönlümde

Mesti hayran olmuşam

Gönülden can canana

Sırrı cihan olmuşam

Dost nihandır gönlümde

MRM

Allah’a biat et

Allah’ı murat et

Allah’a şiar et

Allah’ı Ahed et

MRM

Bir cahile el verdim

Erbabı kâmil imiş

Echeli cahil dedim

Arifi billah imiş

Hakk’a teslim ol dedim

Ol her dem Hakk’ la imiş

Muten mürid ol dedim

Ol Mürşid Kâmil imiş

MRM, 16.12.2017

Gir Mürşit’ in gönlüne

Ömür kat ömrüne

Mürşid sözünü dinle

Tevhit et cemi cümle

MRM

Gel sen Hakk’a teslim ol

Teslim alsa dünyayı

Gel nefsine arif ol

Teslim al Süreyya’ yı

Âdem ol haddini bil

Arif ol Rabbini bil

Kâmil ol hamdını bil

Mutlu ol gör Mevlâ’yı

MRM, 16.12.2017

Dergâh dünya misali

Her ne varsa ilahi

Gelen giden insani

Burda adap erkânı

Dertlere derman burda

Lütfuyla ihsan burda

Mutlu’ dan insan burda

Burda adap erkânı

MRM

Hayatını yaşadın

Yıllarını harcadın

Hiç de sen usanmadın

Aferin helâl olsun

Bu dünya efsanedir

Gamsıza nefsanedir

Ehline derranedir

Bilene helâl olsun

Mutlu bırak cahili

Düşünmeyen ahiri

Bâki sanan zahiri

Seni anlayan olsun

MRM, 16.12.2017

Beni yalnız kor isen

Yürek yanar kor içten

Sıkılır canı dilden

Mutlu sever gönülden

MRM

Celâlim cemâl sana

Kim ki edepten yana

Aklı idrake vara

Her dem vicdanlı ola

Âdemsen insanı bil

Lütufla ihsanı bil

Kim ki oldu ehli dil

Mutlu erdemli ola

MRM, 16.12.2017

Ben hislerle derim ben

Ben oldum ki diyen sen

Kesrette vahdet diyen

Halik’ te mahlûkta ben

MRM, 17.12.2017

Bâde etti tenini

Dolaştı ağızlarda

Genç ihtiyar demedi

Oynaştı yağızlarda

MRM

Herkesin bir sevgilisi olmaz

Sevgili der de yanımda durmaz

Nefsine düşkün yerinde durmaz

Sevdiği varsa dünyayı görmez

Sevgilim var aramaz beni

Sevgilim var soramaz beni

Sevgilim var göremez beni

Sevgilim var beni tanımaz

MRM, 19.12.2017

Mazeret uydurmam ben

Uyduranı sevmem ben

Hak dost ile dostum ben

Yalanı da sevmem ben

MRM

Baba yakar kandilini

Melisa’nın doğum günü

Dede üfler fitilini

Duyar dede dediğimi

MRM