El Mucib; icabet, kabul etmek.

Arif için her şey bütündür, birdir. O bütünden parçaya gider. Beşer ise parçadan bütüne doğru yol alır, aradaki en büyük fark budur. Arif, bir itikata bağlı değildir, bütün inançlara saygılıdır. Dünyasal hiçbir çekim, arifi ilgilendirmez. Allah bir bütün; Vahit, Ahed, Halik’ tir. Allah’ın halk ettiği mahluk, kesrettedir. Halik, daima mahlukun üzerindedir, gözlemdedir. Mahluk; kesretten Vahdet’ e, mahluktan Halik’ edir.

Bildi, sevdi, yarattı; Halik’ tir. Mahlukatın içinde sadece insan sevildiği, bilindiği, yaratıldığı idrakini taşır.

Genel insanda, önce fiziksel benzerlikle, beraber olma arzusu başlar. Sonrasında bu pek mühim değildir. Esas gönülsel, huysal benzerlik beraberliği sürdürür. Erkek, çocuk gibi karısının alakasını ister. Onun alakası, çocuğuna, anasına, babasına yönelikse bu hali kabullenmekte zorluk çeker. Sevgili de, sevgilisinin ihtiyaç için çarşı pazara çıkmasına bile zor dayanır.

Suret, madde alemi üç boyutludur. Halik, boyutlar aleminde düşünülemez. Halik’ le mahluk arasında mesafe de yoktur. O, kuluna şah damarından yakındır. El Karib, çok yakın anlamı taşır. Kişiyi Allah’ a yaklaştıran her şey, Allah’ a kurbandır. Eksik olan kulun, mükemmel olan Allah’ a feda olma şerefidir. İnsan daima, Allah’ tan ister halde olmalıdır. Kurban olmak; her hali, her şeyi ile kayıtsız şartsız O’ nunla olmak için, Allah’ a kurban olmaktır ve ne güzeldir.

Sureten yakınlıktan değil, ancak sireten yakınlıktan övünülecek bir husus olabilir. Batından, akrabalıktan değil; ilimden, irfandan, sanattan, ruhi, gönülsel yapıdan mutluluk ve ilahi haz duygusu oluşur; bu ilahi lütuftur.

Allah için varız. O’ nun için öleceğiz. Mana, maddeden daha değerlidir. Gönlün duası, dilin duasından çok daha değerlidir.

Tefekkür; araştırma, düşünme, irdeleme, sorma, merak etme, tetkik ve tetebbu etmedir. İlim sahibi olan, okyanus gibidir. Günahta ısrar eden yani bildiğim bildiktir diyen, inat eden, kalbinde de kibir, heva, dünya sevgisi olan, ilme değer vermeyen asla esrarı ilahiden nasiptar olamaz. Kim bildiği ile amel ederse, Allah onlara yani ilmiyle amil olanlara, bilmediklerini öğretir.

El Varis; Allah; her esması ile kişilendirilemez. Yarattığı her bir varlığın varisi Allah’tır.

Eylemlerin seni söyler, seni anlatır; ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz, görülür rütbe-i aklı eserinde. Taş diye bakma, yüreğin taşlanmasın! Ayetlere, kâinatta ve gönlünde bak, âmâ olma! Nerede olursan ol, Allah’ın yarattığı ve müşahede ettiği yerdesin. Nereye saklanacaksın; nereye saklanırsan saklan Allah’tan kaçma, saklanma! “Ve Hüve maaküm, eynema kuntum” Nerede olursanız olun, O sizinledir. O size, sizin şah damarınızdan yakındır.

Veyl, yazıklar olsun!  Şu insan ki yüce yaratılmış, eşrefi mahlukat olarak yaratılan insana böyle yapmak, böyle yaşamak yaraşır mı?

Kimse görmüyor, görmesin! Asıl Allah görüyor, Allah Settar ’ dır, Gaffar’ dır, Rahman’ dır Rahim’ dir, huzurlu ol!  ‘’Beni yanlış anlıyorlar’’ deme, onlar doğru veya yanlış görüyorsa, o onlara aittir, müsterih ol! Asıl Allah görüyor. Huzurlu ol ve devam et. El Şehit; Allah her şeye şahittir. Her şey de Allah’ a şahittir. Yarabbi sen görüyorsun! El Şehit, eşsiz tanık olan Allah’ ım! Lütfeyle, iyiliğime şahit ol! Benden hep iyilik sadır olsun! Huzuru ilahidesin, kalk, ayakta ol! Hareket et, miskin miskin yatma! Bitkisel, hayvansal, insansal halinle huzurunda ol! Huzuru ilahide olduğunu unutma! Onlar yatarken, ayakta iken, Allah’ ın huzurunda ayaktadırlar. Allah Kaim’ dir.

İlahi tasarruf bizi, amellerimizi izler. Şerri de, hayrı da Allah görür.

Ey nefis, Halil’ ine teslim ol, O seni gözlüyor. Kalk, uyan ve uyandır ey kulum! El Kaim; işinin başında olan, işini ihmal etmeyen; Allah’tır. Bekle sabret, gör! O Kaim’ dir. Allah suretli Kaim’ dir. Allah’ ta ol, ruh, aslını unutma!  Beni an, seni andığımı anla ve unutma! Mesain Allah olsun! Emrolduğun gibi doğru ol! Rabbim Allah’ tır de ve istikamette ol! Son saat kıyamet günüdür.

Evlat, akraba, kardeş, eş dost, dediklerimiz, bizi hatırlamıyorlarsa da Allah hatırlıyor. Allah’ ın hatırı ne güzel hatırdır.

 

Ey can, ey canda Canan!

Nefse neler verirsin?

O, sana hiç vermesin,

Var mı insafı nefsin?

Gizlidir, zulüm nefiste

Aşikar, o zalimde

Köpek dalar acize

MRM