Pasif iyi; gören, aktif iyi; tatbikata geçendir. Temiz görünen; temiz olandır. Doğru neye mal olursa olsun, doğrudur.

Allah’a kul olmak, en büyük şereftir, izzettir, ikramdır. Halkın izzetlisi olmak, geçicidir, sathidir. Allah seni izzetli yapa! Allah’ın affettiği kimsenin izzeti, artar. Nefsini aziz eden değil, nefsinin aziz ettiği kimse alemin azizi olur. Bu da Allah’ın kuluna lütuftur.

Allah’ın kulu! Allah’tan dile! O’na sığın! En yüce sevgilin, Allah olsun!

Hayşiyet, yalnız O’ndan korkmaktır, O’nun sevgisini kaybetmekten korkmaktır.

Korkudan emin olmak, Allah’dan korkmaktır. Onun sevgisini kayıp etmekten, korkmalı. Allah sevgisi seni huzurlu ve emin kılar.

Allah sevgisi, en yüksek sevgidir. Allah’ın hakkı en yüce haktır. İstişare, tek ve yalnız olmanın icabıdır. Bedenin sarayı gönüldür. O saraya, Hak hükmeder. Yaşamak, diri olmak, talebe olmaktır, öğrenci olmaktır. Talep et! Gölge düşmüş, hareli gözlerdeki, tereddütlü sevdalı ürkek yürekli, güzel sevgi güçlüdür; gücü Allah sevgisinden gelir. Yürekli  sevgi güzeldir, güçlüdür. Gücü Allah sevgisinden gelir.

Bana göre, sana göre, filana göre, falana göre değil, Allah’a, seni yaradana göre bak! Allah’ın gel dediği yere gel, gör dediği yerden gör, bak. Emir, Halik’in yüce katından gelir, kula şöyle der; hazır ol seni inşa ettim, şimdi de inşa edeceğim. ‘’İkra’’, ‘’oku’’ der. Alemi oku! Rabbini oku! Bilgili ol!

Vahi ile amel etmek varken, onlar ezberlediler, vahi Allah’dan gelir, Allah’ ı söyler.

Yaratılmış olduğuna şükret! Kul ol seni yaratana! Eşrefi mahluksun. Her şeyi yaratan seni bunlardan farklı yaratmıştır. Hamdü sena et!

Hakikatten zevk alanlar, kemale ermişlerdir. Hakikatten sıkılanlar, iftiraya kaçan iflah olmaz, cahil kalır. Bilenle bilmeyen bir değildir. Yatan iyi değildir, kalkan faal olur. Hizmet eden iyidir. İyiler iyilik bulurlar. İyilik yapan kötülük bulursa, bu bir alışveriştir.

Zalimden af dilemeyen, azizdir, alimdir. Zalimden af dileyen, zelildir; cahildir.

Hiç kimse farklı değildir, hiç kimse üstün değildir. Tek övülecek, El Hamid olan Allah’ tır. Asıl mahrum olan, sıkıntıda olan, hamd etmekten mahrum olandır. Hamid olan Allah, ancak en iyi hamd’ i kendi yapar. Kendi kendine yeten tek zat Allah’tır.Kul kendine yetemez, Samed olan Allah’a, muhtaçtır. Kul, Aziz olan Allah’a hamd etmekle övünebilir. Veli, vali ancak Allah’tır. Yalnız Allah’a kulluk ederiz, yalnız ondan yardım dileriz. Allah’a hamd etmek ne güzel bir haldir kul için. Allah’ın kuluna verdiği en makul şey, hamd etmesidir. Elhamdülillah rabbil Alemin.

Hamd gönülden gelince baş secdeye varır. Asıl da budur. Varlık hali, her anında Allah’a hamd eder, ondan razı olur.

Allah’ın verdiği dert, bana dermandır. Doktorun verdiği derman bana zehirdir. Beni efsele safilinde fazla tutmaya yarayabilir. Anlayabilsek!

Allah’dan geldin, ondan başka bir yere gidemezsin, bir yere kaçamazsın, ölsen bile! Ne mükemmel ve güzel sığınmadır. Bu O’ndan kaçmak, O’na kaçmaktır.

Dünyada cennet, gönülden şüphesiz gelen ve dille söylenen “Elhamdülillahi Rabbil Alemin’’ dir.

El Vedud, seven ve sevilen, Allah’ın en eşsiz ve benzersiz sevgisi. Allah sevgisi, onun sevgisine mukabildir. Kalbin sevgi üzerinde daim olusun! Çok seven, çok sevilen, sevgiyi keser. Yarabbi, “sev de” de, seveyim. Allah’ın övdüğünü övmek, sevdiğini sevmek, yerdiğini yermek maksaddır, maksadullahtır. Sevginin üzerinde Allah varsa, O asıl sevgidir. Habbe sevginin çekirdeği, hurma çekirdeği hurmayı verir, sevginin çekirdeği sevgiyi verir. Teceddüt, yani yenilenme, sevgi Allah’ tan gelir, O’ na yükselir. Muhabbet, kalpte kalan sevgi , meveddet, sevdiğine tesir eden, geçen sevgidir.

Sevgide konuşma durur, sevgi yaşanır. Sohbet durur, sukut başlar, anlam, mana yaşanır.

Yokdan var; tohumdan çiçek, dal, meyva; Vedud’ dan Vedud; hubbeden hubbe; Halik’ ten mahluk. Her şeyin varlığı ve idamesi tohum, ekim, biçim, hasat; varlıkta en makul tohum insan tohumudur. Mutlak ve sonsuz olan Samediyettir. İlk sebep, son gaye, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan hiçbir şeye benzemeyen Samed olan Allahtır. Samed olan Allah, kul için; evvel, ahir, zahir, batın lütfunu ihsan etti. Mahluk daima hakka muhtaçtır.

Uluhiyet= tevhidin kısımlarından biridir. İlahlıkta yani ibadet kabul edilen tüm davranışlarda Allah’ı birlemek anlamına gelir.

Rububiyet= Cenabı hakk’ın her zaman her yerde her mahluka, muhtaç olduğu şeyleri vermesi, terbiye etmesi ve tedbir etmesidir.

Merzuk olmadan, Rezzak ne işe yarar.

Hz musa dünyayı, Hz İsa ukbayı, hz Muhammet te hem dünyayı hem de ukbayı söylerler. Rivayetten güzel hüküm, Allah’ındır. İhsan, ihya, lütuf Allah’ındır O’ndan mahlukuna.

Allah sonsuz, evvelsiz, mutlak varlık olandır. Allah’ın gönlüne gönlünü veren ancak Allah’da samediyeti yaşar.

Miraç, idraktir. Varlık referanstır. Esere bak, Müessisi gör.

Her başlangıç noktasının sonu, Allah’a varmaktır. Hak’tan halka, halkdan Hakk’a dır.

Kalbten dile, dilden kalbe  daim olsun Mutlu size!,