El Faal; aciz ve atılın zıddı olan. El Faal, pasif olmayan ve pasif bırakmayan faal. Mubatarrik olan Allah, sonsuzca mükemmel yapan.

İnsanda, akıl; idrak; vicdan vardır. Ama bunları, kullanmayıp, atıl bırakıyor. Allah, faal olduğu için uyarıcıdır.

Allah, her an yarattığının üzerindedir; faalde lütufkârdır. Cehalet, bundan haberi olmamaktır.

Allah, yarattığı her şeye faaliyet verdi. Bunları, insana sundu. Onun için,insan da faaldir. Yaksa atıl kalırdı.

Başınıza her ne geliyorsa, sizin yüzünüzden gelir. Aklınızın faal değil, muattal olmasındandır.

Ölü bilgi satanların, ölü mürşidi olur. Atıl irade de böyledir.

Akli ve naklli bilgide, ilerleme olmaz. Faal ve ilham ister.

Malumat furuş olan, şişirilmiş balon gibidir. Sönünce bir şey kalmaz.

Kötülüklerden, Allah’ a sığının! O zaman kötü sandıkların, sana hayırlı olur.

Sistemi ilahiye uymayan, perişan olur.

İnsana idealin ne diye sorulur. İdealsiz insan, beşerdir.  Adem değildir.

Mutlu o kimsedir ki, bu dünyada yazılı, hayırlı eserler bırakır.

Güller, bedenler gibi topraktandır; solar gider. Gönül gülleri ise bakidir, kokusu hoştur.

Burun kokusu geçer, gönül kokusu geçmez.

Kulağı ile işiten, aldığını ancak nakleder. Akli, idraki ve vicdani ile dinleyen, kamil kişi olur.

Bir veliye rast gelirsen, yüzün gözün nurlanır.

Kişinin yolu değişmezse, hiçbir şeydir. Öyle yollar vardır ki, o yol, salihler sadıklar yoludur. Mübarektir, kişiyi mübarek kılar.

Ne kadar anlatırsan anlat, karşındakinin anladığı kadardır, ama yine söyle!

Külle yevmin hume fi şean. Sekulerizimde, dünyalaştırma yani insan var.

Allah, kuluna sınırlı verir. Fazla verse, kul şaşırır kalır. O Allah’ a aittir. Kula ait değil. Sınırını bil!

Her şeyi gören yalnız Allah’tır. Mahluk her şeyi görmez. O Allah’a aittir. O hiçbir şeye benzemez. O’nu bir şeye benzetmek şirktir.

İnsan, vasıta ile görür. Görüşü tekliktir.

Uyumayan ve unutmayan yalnız Allah’tır. Kul kulluğunu bilsin kafidir.

İlim, alamettir. Alamet, Allah’ı gösterir. Eserden müessis.

Şahsiyetimiz, akıl, idrak ve vicdan muhayecesinde, hayatımızın, yaşantımızın ürünüdür.

Sabır, hamd etmekten gelir. Hamd, Allah’tan razı olmaktır. Rezzak merzuk.

Külfet, nimettir.  Dünyada mihnet kime nimetse,  ona külfettir.

Şerefi kavminden değil, Allah’tan al! İnsanlığını Allah’a borçlusun.