El Muhid, kuşatan, yarattığı her şeyi içten, dıştan tam kuşatır. Sarıp sarmalayan her hali ile himaye eder.

Mahluk’ tan Halike sevgi, ışıktır. Sevgisizlik, karanlık gibidir. Nur aydınlıktır. Nur gelince, karanlık gider. Geceyi aydınlatır. Zulmü aydınlatmak zordur.

Tutkuyu sevgi zannediyorlar. Tutku, tutuklar, sevgi serbest bırakır, hür kılar.

İnsan sevdiğinin yanında olmasını ister, sözünü, sazını, efalini sever. Kusur görmez. Usanmaz, bıkmaz seven sevdiğine ayakları ile değil yüreği ile gider

Yüreğe bak, yürek haksızlık etmez. Yüreği, yürekliyi dost edin.

Başbakan, bakan ben olsam dahi, siz yine sevgiyi hocama verin. Beni o yetiştirdi. Mürşidi Kamil, Hak yolunda gönülleri aydınlatan nurdur.

Yusuf’un beden güzelliği toprak oldu. İffet güzelliği ise hala yaşıyor.

Emanete ehil ve saygılı sevgili olun. O sana Allah’ın emanetidir. Emanete hıyanet etme!

Benim de davam, halktan Hakkadır. Halka yaptığım iyiliğin karşılığına halkın bana yaptığı kötülüğün karşılığına kulak asmam, değer vermem.

Kalbim zakir oldu, senin dergahında

Zikre başladı, onun kalbinde

Sürüp te giderken Dünya sathında

Akıbet hayrola, Allah katında.

Sabah oldu, kalk uyan

Gözleri mahrum uyan

Hastane bekler seni

Doktor, şifa Allahtan

Mutlu da sevdi seni

Fıtratından doktor belli

Gönlü güzel sevgili

Sen doktorlar güzeli

Gönül kapını aç hele

Girem içeri desturla

Mutlu sen sarıp sarmala

Ne külfet kalsın, ne çile

Esra’da bir melek

O demez ki felek

Gönlündeki dilek

Mutluluk akıbet