Allah kuluna cüzi irade verdiği için, o bu hürriyet içinde hata yapar, günah işler. Allah da, af eder. O Avfu mağfiret içindedir.

Mürşidi kamil kişi, seni af eder. Hiçbir günah işlememiş gibi, seni temiz görür ve bağrına basar. Allah muhid’ tir. Her şeyi kuşatmıştır.

Gerçek neşter gibidir. Gerçek acı verir, çünkü yalan iltihabı ile kaplı bütün yaraları açar ve temizler.

Ağlıyorsun. Seni seven, seni ağlatıyor. Günahlarını, yanlışlarını, göz yaşlarınla yıkayıp; pürü pak ediyor.

Tövbe eden, bilincini; idrakini; ahlakını yeniler; düzeltir. Yüzünüze bakınca, tövbe ettiğinizi anlıyorum.

Emanete ehliyet, iradedir. Ehli irade olan, zümredir, yani insandır. Dağlar denizler, iradeli değillerdir. Bu insana, ya ödül ya ceza olur.

Şirki seçenler, mesuliyet taşımazlar. Allah, beni böyle yarattı; Allah istenmeseydi biz şirk taşımazdık derler. Bunlar kadercidirler.

Halim olan insan, peygamber ahlakına sahiptir. İntikam alacağı durumda olduğu halde, af eder.

Bize bizi veren Allah, bize neler vermiştir, lütfetmiştir. Göz, kulak, burun, damak, dokunma hisleri.

Ben erkeğim, sen dişi

Bir nakkaşın nakışı,

Birbirinin bakışı,

Hak Allah bahşı

Sadık rüyaların ötesinde nefs’ten gelen rüyalar, yüktür. Söyle boşansın gitsin!

Emek verdiğin her şey, sana bir iyilik, bir fayda verir. Ruiyet, gönül gözünün gördüğüdür.

El Halil; Allah hoşgörüyü kendine isim, sıfat almıştır. Allah’ın bu ismini alan kamil kişi, hoşgörü içindedir.

Kuldan değil, Allah’tan teşekkür bekle! Kul nankördür. İyiliği de, Allah için yapın!

Allah, halk ettiğini unutmaz! Kul, O’nu unutur. O’ndan gafil olur. Dolayısıyla, huzursuz sıkıntılı bir hayat yaşar.

Şükür verilenedir, hamd Allah’adır.

Allah’ın kuluna hamdü sena etmeyi vermesi, en büyük lütuftur.

Hamd: lisanı hamd, zikirle hamd, kalbi hamd, organların hamdı vardır. Aklın hamdı, aklı kullanmaktır. İradenin hamdı, iradeyi kullanmaktır.

Külfet nimet: Külfete katlanmamak demek, nimeti de istemem demektir.

Aklı kabul etmeyende, idrak olmaz. İdrak ve akıl sahibi, vicdanlı olur. İşte Adem budur! Bu halde olmayan beşerdir, yine de hayvandan farklıdır.

İnsan, bir mucizedir. Ama o bundan gafildir.

Kendi aklını kullanma erdemini, bil! Taklit etme!

Allah, bana dünyada mal mülk verdi. Ben, ukbayı da nazarı itibara aldım. Dünya hayatının, maddi hayatın akabinde, maddenin ötesinde de bir hayatın olduğunu sezdim ve oraya yöneldim.

Her neki aklına geliyor, O akla sığmaz.

Teslis, üçün bir, birin üç der.

Şeref ve izzetin kaynağı, Allah’tır. Şeref ve izzeti O’ndan başkasında araman, şerefsizliktir.

Ben var olunca var dünya,

Ben yok olunca yok dünya,

Var yok, arada heyula,

Mutlu derler, neden bana?

Öğretmen dediğin, ancak öğrendiğini öğretebilir. Arif bir parçada, bütünü görendir. Bu tabirler, mahluka aittir. Allah için böyle değil, bunları halk eder. İrfan, kalbidir. Asıl ilim İlmibillahtır. Tatbik sahası ise kainattır. Akıl İlmibillah’ta olmalı. Cehalet, kendini bilmemek ve akıl etmemektir.

Hiçbir varlık Allah’tan kaçamaz. O her şeye sahiptir.

Sevgi, sevdikçe çoğalır. Sev sevebildikçe! Sev, çoğalır. Hidayet, Allah’tandır.

Kötü fena dediğin o kadın, Allah’ı çok seviyor, efalini seviyor, yarattığını seviyor.

Ben seninle sohbet etmek istiyorum, sen bana taktik öğretmeye kalkıyorsun, yani haddi aşıp saygısız oluyorsun.

Kibir ve gurur, insanları yükseltmez, alçaltır, sevimsiz kılar.

Mide öyle bir kaptır ki, dolusu dert, azı afiyet verir.