Uzaktan baktı imrendi, ne yaptı yaptı bizimle oldu. Hatta biriyle evlendi, sanki muradına erdi. Sevindi, ağladı, güldü, halden hale girdi. Bir şey anlamadı, öldü gitti. Acaba bu kadar mıydı?

Bana inanmayan, beni sevmeyen beni anlamayan benimle olamaz. Benimle olanlar da, beni ne kadar anlarsa o kadar saygı ve sevgi duyarlar. Fiziki yapının da rolü vardır.

Akıllı insanlar sabırla, karşısındaki dinleyenleri görmedikten sonra konuşmaya başlamazlar yani onların idrak, bilgi seviyelerini görüp ona göre hitap ederler. Dinleme ve anlama, bir kalite işidir.

Başkasının konuşmasını, cahiller keser. Bazı cahiller de başkasına hiç söz hakkı vermez, hep kendi konuşmasının dinlenmesini ister ve kimse de asla cahil olduğunu kabul etmez.

Herkes ben hakkım, haklıyım diyor. Bile bilmeye gafletle idrakle vicdanla mahluktu, Halik’ ten haklıydı, el Hak olan arzular hakkı aşmaktır.

Allah sana Hak korkusu verdimi korkma, bunu hitabı say! Sana ekmek yolladı mı, katık ta yollayacaktır.

Allah’ın esmasından kullarına, bir yansıma vardır. Onları idrakli kılar. Esmaül Hüsna, Allah’ı ve insanı tanıtır. Ve der ki : Mükemmel olan Allah’tır, noksan olan insandır.

İnsanın her birinin özü, Allah’ın esmasının biri ile taltif edilmiştir. Celalli, Cemalli gibi. İnsan, en mühim bir ayettir. Oku! Kendini oku! Allah demek, anlam demektir. Allah hiçbir şeyi anlamsız ve amaçsız yaratmamıştır.

Sohbette olanlar içinde, daha derin anlayış seviyesine gelenler olur. Sohbette cezbe vardır, yüz yüze olunca.

Yüz yüze, gönül gönüle; alimle, mürşitle olmakla, bir saatlik sohbetin verdiğini, yüzlerce kitap veremez.

Resuller ölürler, risalet ölmez, alimler üzerinde yaşar. Alimler, resullerin varisleridir.

Allah dileyene, hikmet verir. Kime hikmet vermişse, ona çok hayır vermiştir. Hikmetin değerini, ehli tefekkür bilir.

Akıl ve zeka, zandır. Hayranlıksa bakış ve görüştür. Allah’ın verdiği fıtri akıl, onun kaynağı canladır. Gönülden bilgi ırmağı coştu mu, ne kurur, ne kesilir, sonsuza doğru akar, akar.

Allah mukaddestir. Bütün yarattığı da, mukaddesattır. Mahluka, Halik gözü ile bakmayanlar, hürmet ve tazim etmeyenlerin ruhu sönmeye başlamış, yüksek duygulardan mahrum kalmış gafil kimseler demektir.

Ağaçtaki çiçek meyvayı söyler. Bütün bilgiler Allah’ı söyler. Dünyanın içindekiler Allah’ı söyler. Bütün bilgiler Allah’tandır.

Eşyanın hakiklati sabittir. Allah adına kandırma, en büyük kandırmadır. Allah adına kandıranlar, en büyük kandırıcılardır.

Güzel sözler, Allah’la yükselir. Salih amel, kişiyi yükseltir. Bizi birbirimize bağlayan, bu yazdığım hususlardır. Düşünmek ve idrak etmek, lazımdır.

Sevgi imandır, iman şükürdür. İnkar sevimsizdir, nankörlüktür. Allah’a iman, Allah’la olmaktır.

İçgüdü hayvanidir. İdrak insanidir.

Uykuya dalmış, bilgisiz kişiye öğüt vermek, boştur. Uyan da fani olmayan, ölümsüz olan hakiki eserlerdeki ihtişamı seyret!

Kainat bir kitaptır, yazarı Allah’tır. Bu kitap, mana doludur. Okuyan manayı anlarsa, her kelimesi Allah’ı söyler.

Zihin, gelişmediği için; soyut Allah kavramına varmadığı için; somut düşünmüştür, yani putlaştırmıştır. Hâlbuki Allah’ı idrak etmeğe çalışmak, O’nu idrak etmemize vardırır.

Pek çok insan, insan olarak yüce yaratıldığı halde, kulluk şarabından bir koku bile almamışlardır. İdraksizliklerinden, cahil kalmalarından, çalışma, öğrenme arzu ve gayretini göstermemelerindendir.

Kendi özüne yönelen insanlar, her zaman huzurlu ve mutlu bire şekilde yaşamlarını sürdürürler. İnsanı insan yapan, insanın kendi özüdür. Kendini bilen insan, tüm varlıkların hakikatini bilir. Gözle görünen varlıkların hepsi, gelip geçicidir. Gerçek var olan, gözle görünmeyen ve hiçbir zaman da görünmeyecek olandır. İnsan da var gibi görünür, ama gerçekte yoktur. Gerçekte var olan, insanın kendi özüdür.

Allah’ın varlığı aleme dolayısı ile bana hamdü senadır. İkrar ederim.

Celalini gördüm,

Celalin içre,

Kemalini göster

Baş göz üstüne

28 Mart 2016

Kalbin Allah’ın yüzüne dönmelidir, suretin kıbleye.

Allah azizdir. Ancak O aziz eder, mahlûkunu, kulunu.

Varlık, Allah’ın varlığının ispatıdır. Mahlûka bak! Halîki bil! Allah’ı bilmek, mutluluktur. O’nu bilmediğimiz için, mutlu değiliz.

İlâhi emir, Allah’ı anla emridir. Allah adını ancak kendi koyar. Kul O’na ad koyamaz, koyduğu görecelidir.

Allah’ın varlığı, her halde lûtuftur. Hamd olsun! Zatı, vacibül vücuttur. Şükür verdiğine, şükredilir.