Allah’ın Rububiyetini benimseyin!

Haddini bilmek, değerini bilmekten gelir. Kendinizi bilin ki tecelliye mazhar olun!

Kalbinizde Allah olsun! Her şeye böyle bakın!

Allah’ın verdiğine nankörlük ettiğimiz halde, O yine verir. Kuluna vursa dahi, o şefkat tokadıdır.

Ana, baba evladı terbiye eder. Kötü dediğin evlat ta, onları terbiye eder.

Senden hareket, benden lütfu bereket, nimet. Bir insan spor yaparken, zahmet çektiği için ona madalya verilir. Allah herkese, hikmetini vermiştir. Her kul, hikmet üzere yürür.

Allah’ı unutan, kendini unutur, ne yaptığını bilmez. Allah’ın var olduğunun bilincinde olmayan kişi, kendi kendine yabancılaşmaya ve hayatını boşuna geçirmeye mahkûmdur.

Unutmanın zıttı, zikirdir. Allah’ı anmak, mutluluktur.

Allah; kulları arasında her yüz yılda birini seçer. Seçtiği, ötekilerinden farklı olur.

Âdemin içinde, Frankeştayn’lık vardır, Musa’lık vardır, velilik vardır, delilik de vardır.

Allah insanı, mahcup etmesin, utandırmasın!

Allah’ın yarattığı hiçbir şey, gelişi güzel değildir. Bir mana, bir sanat, bir hikmet taşır. O Rab’dir, öğretir. Tüm varlık; Allah’ın emrine sadece kulak, burun, göz, dil ile değil, muhakkak kayıtsız şartsız Allah’ın emrine tabidir.

Sanma bunlar bizedir.

Hem bizedir, hem sizedir.

Mucize, yalnız Allah’a aittir. Allah’ın yarattığı her şey, mucizevîdir. Allah’tan yansıyanı gören, mutlu olur. Bugün Âdem sensin. Âdem, her dem Allah’tandır. Âdem; Halik’ le mutlu, mahlûkla sıkıntıdadır.

Bu âlemi; Hak Teâlâ yarattığı ve içine bizi attığı için, biz bu âlemi hakikat sayarız, tıpkı bir sinemaya girip de, onu seyrettiğimizde hakikat gibi heyecanla izler ve etkileniriz. Ama filmin sonunu bilsek, böyle heyecanla seyretmez, sinemadan çıkarız.

 

Varlık O’nun rububiyet tecellisidir.

Daldan bir yaprak düşüyorsa Allah’ın malumatı icabıdır. Cümle rububiyetin tecellisidir.

Ben âlemlerin Rabbinden korkarım. Allah dilemedikçe, biz dileyemeyiz.

Her çiçeğin kendisine ait koku salması, Allah’ın tecellisidir. Gül, gül kokusu, karanfil, karanfil kokusu salar. Gülden, karanfil kokusu bekleme!

Rabbimizin size verdiği rızka; şükür edin, vermediğine de şükredin! İkisi de sizin için lütuftur.

Allah’ın rububiyet sırrını kabul et ki, mani kalmasın!

Sevmek, sevilmek, özlemek, özlenmek; ben Allah’ı andım, Allah da beni andı.

İlahi muhabbetin girdiği yere, nefsanî sevginin girmesine lüzum kalmaz. Nefsanî sevginin oluşması; zorlamadır, hüsrandır, yerini muhabbete vermedikçe boşuna uğraşmadır.

Allah bana yeter. Çünkü her şey, Allah’ındır. Elim, ayağım, her şeyim ona aittir. O’nun bana sunusudur.  Anlamadığımız Allah’dan, bir şey olamaz. Allah’ı bilen, anlayan O’na ram olur. Yani her şey O’na ayan olur. Ram, rızadır.

 

Melekenin şiddetlisi melektir.

O bizi anarsa biz O’nu zikrederiz. Melekelerimiz melekleşir.

Melekenin şiddetlisi melektir. Melek kuvvetli güçlü demektir, mülk kelimesi de ondan gelir. Zikredilen kelimeler hayatta iz bırakan kelimelerdir!

Esmaül Hüsnanın üzerimizde bıraktığı tesiri, fark eder miyiz? Ederiz.

Allah deyince varlık tevhiden etkilenir.

Halk içinde Hak’la olanlar, Allah’ı unutmayanlardır.

Dua, Allah’ın yüceliği karşısında kendi acizliğini itiraftır ve O’na sığınmadır.

Allah insana idrak vermiştir. Bu Allah’ın iradesi dışına çıkamaz. Hudutludur, Hamd-ü sena kâfidir.

 

Davranışa değil, öze bak!

Kula kul olan, onursuzdur. Allah’a kul olan onurludur. Allah; hidayeti dileyene, hidayet verir. Her şey, Allah’ın emridir.

Anne; olağanüstü bir insan, sınırsız şefkate, derin anlayışa ve sonsuz af edişe sahip, sabırlı, bilge ve Allah’a sarsılmaz imanı olan bir kadındı. Kocası olan adam ise; kaba, kırıcı, katı bir insan, karısına karşı da çok gaddar bir adamdı. Bunu yargılamaya kimin hakkı var?

Kadın, onu hiç yargılamadı ve suçlamadı da. Hatta son anlarında bile, onun hakkında hep iyi şeyler söyledi. Kadının bu güzel örneği, nasıl göz ardı edilebilir ki?

Gel gör ki, diğer taraftan adamın da asla gözden kaçırılmayacak birçok özelliği vardı. Şöyle ki; İnsan ruhunu şikâyet ederek değil, iyi liderlikle değiştirilebileceğine inancı çok güçlüydü. Herkese; aklına koyacağı her şeyi başarabileceklerini söyler, karısına ve ailesine son anına kadar güvenen ve koruyan bir insandı. Bir sadakat abidesiydi ve daima şu görüşte idi: Yenilgiyi kabul etmez, en zor konularda bile olumlu bir çözüm bulurdu….

Davranış, söz mühim değildir. Sen Öze bak!