Muktedir, mutlak iktidar Allah’tır. Allah’ım sana sığındım. İktidarı sende buldum. Aziz ve muktedir olandan istenir.

Allah’ım Senden Hidayet ve Hilim sahibi olmayı diliyorum. Dileğin Senden Sana, lütfün bizedir.

Nihan, ayanda güçlüdür. Hilkat ayan, Halik nihandır, bundandır ki insanı; nihanı merak etmeye, araştırmaya müptela eder. Bu da cilveyi Rabbanidir. Aradığını bulamaz. Bulduğu biten cinsindendir.

İnsanın başına iyi hal de gelir, kötü hal de gelir. Bunda idrakli niyet, cehd, isabetlidir.

Başımıza gelen kendi yüzümüzdendir.

Alim; Allah’ın sözünün önüne söz koymayan Ademdir. Allah azap etmez. Onların davranışlarından, onlara azap gelir. Bir de insanların ellerinde olmayan şeylerden azap gelir. Mesela zelzele olur, kıtlıkta zarar, sıkıntı gelir. O bir uyarıdır. Azap değil, sıkıntı ve zarardır, kayıptır.

Allah’a ortak koşan, büyük zulüm içindedir. İyi olmaya çalış. Başına gelen musibetlere karşı sabırlı ol! Çünkü bunlar bu âlemde başına gelecektir. Hiçbir şeyi bilhassa insanları küçümseyip böbürlenme! Allah kibirliyi sevmez.

Allah zulüm etmez. Zulüme ihtiyacı yoktur. Ancak onun ihtişamını ve Hak oluşu karşısında titremek vardır. Yine Allah affeder.

Allah islah etsin, yani aşırılığını alsın! Yani aşırı gitmeyen var ya!

Sözün kalpteki etkisi, gözün gördüğünden ileridir. Göze, kulağa, dile sahip oldukları halde, sağır, gözsüz, dilsiz olanlar çoktur. Bunların ötesinde Samed olan Allah’ta olmayı dile!

Allah; insana akıl fikir vermiştir, üstelik kitap ve peygamberler göndermiştir. Onlar yine gaflettedirler, uyanmazlar meğerki Allah hidayet ede!

Kendi aklından bakan, küçüktür. Allah’tan bakan büyük bir bakışa sahiptir. Ona da kamil insan denir.

Duymak, anlamak; görmekten ileridir. İlham, akıldan ileridir.

İlham, beş duygunun ötesindedir. Fizikçi ilhamını tabiattan, kuştan çiçekten alır. Ehli tasavvuf ilhamını, sırdan Sırrullah’ tan alır.

Herkes dinlemeyi bilmez. Herkes görmeyi bilmez. Dinler tesir etmez, görür algılamaz. Söz tesir etmez. Göz vizyona girmez.

Görmek seçmektir, işitmek seçmektir. Seçtiğini görür, seçtiğini işitirsin. Bunların ötesinde görme ve işitme vardır. Ön yargılı olan, ne görür ne işitir!

Bu dünyadaki hayat, zıtlıklarla sürer. Bundan sonraki hayat ona cennet deniyor orada zıtlık yoktur.

Asabı kuvveti olanın, pehlivanlığı asıl pehlivanlıktır. Onun sırtını yere geçirecek herhangi bir aşırı aşağılama, hakaret olamaz. Hemen kızmaz, iradesi kuvvetlidir.

Allah’ın evliyası evliyanın Allah’ı, insanda dosdoğru oluş onda görünen asıl keramettir. İnsanın harika yaradılışından gelir.

Ademiyetin devamını teşkil eden eşle birleşme işi, kutsaldır. Onu çirkin yapma! Ona saygılı ol! Zaten ilahi sistem, cinselliği sistem içinde mübah kılmıştır. Onun dışındaki birleşmeleri haram kılmıştır. Yarabbi, nefsimi sana dost olmaya laik kıl!

İnsan Allah’ın varlığı ile keramet sahibidir. Çünkü Allah Kerimdir.

İnsana sunulan madde ve mana bir denge unsurudur. Allah hiç kimseye hesap vermez. Ama yaptıklarını sorumlulukla yapar. Allah kulunu neye çağırıyorsa, en alası ondadır.

Allah Kerim olduğu için, kereminden verdi. Verdiğinin haline bakmaz. Alan anlasın anlamasın, Allah verir.

El-Kerim karşılıksız veren, ihsanı bol, ikram ettiği de izzetli oldu. İşinde özünde Kerim Allah,  ikram etmek için yarattı.

Bir şey kırıldığında üzülme, o zamanını doldurmuştur. Yeni formda yeni bir şey gelecektir. O kimse terk edip gitmişse, onunda alışverişi bitmiştir, üzülme daha anlayışlı biri gelecektir.

Köpük bir şey değildir. Köpüğü al biriktir, elde bir şey kalmaz. Kabarık bir görünüş, kabuktur.

Kötülük büyür cehennem olur, iyilik büyür cennet olur. Her şey Hakkı ile inmiştir. Şüphesiz Kuran da Hak’tır, okunmalıdır, tapınmamalıdır.

Hakikatte Rabbindendir. Şefaatın tamamı Allah’a aittir. Allah’ın kelamı Haktır. Kelam yarattıktır, onun adıdır.

El Hak, Allah’tır. Onun dışında varlık delalettedir. Allah anlamsız ve manasız bir şey yaratmamıştır. Allah her şeyi Hakla yaratmıştır.

Ehli zikir; Allah’ı, O’nun kavlini bilendir, hükmü üzere olduğunun idrakine varandır.

Zikirde anan ve anılan bir haldedir. Yarabbi, şahitsin. Ya şehit Allah’u enne hu. Kurandaki yeminler, yemin ettiği şeyi şahit gösteriyor.

Hastalığın emrine girme, onu emrin altına al ki, sıhhatli olasın. Bunun içinde Allah’tan yardım ve güç iste, musibeti yönelt ondan ders al! Yöneltmeyi Allah’ın Gayyum esmasından al. Hayatımızı güzel yöneltelim, varlığı eşsiz yönelten Allah’tır. Lütfuyla da kahrıyla da yönelten Allah’tır.

Hastalık, hastanındır. Tedavi para etmez. Tedavi avutmadır. Bedenden gelen bazı hastalıklar kesip atılabilir ama bu da eksikliği meydana getirir.

İnsana verilen doğru bilgi, bedeni ve organları yöneltir. Yani bağışıklık sistemini bozmaz. İnsanlar mağdur olurlar. Mağduriyeti yöneltmek vardır.

Yemeği, uykuyu, kendisinin efendisi yapmış, onun emrine girmiştir. İnsanı ve onun beş duygusunu yöneten Allah’tır. Akıl, irade ve vicdan insana verilmiştir.

El-Hay, El-Gayyum; eşsiz yönetici, varlığı şahane yöneten, her şeyi yöneten yani Allah’ın adı ile oku! İyilik yapmak ona ödüldür.

Allah mülkün sahibidir. Onun elinde mülk, hayırlı ve bereketlidir. Birazı bizim elimize geçince ne olacağı bellidir. Allah’ın yarattığı her şey, fevkaladedir, bir yanlış ve bozuk yoktur. Yanlış ve bozuk bizdedir. Çünkü biz kuluz, kul kusurludur, Allah mükemmeldir.

Sözünü ister gizli tutsun, isterse açığa vursun, hiç fark etmez! Hakikat ne ise o olur. Bu da hakikatın şaşmaz olduğunu gösterir. Allah bize yeryüzünü yaşamamız için müsait kılmıştır. Bu da muvakkattir, geçicidir. Aslımıza döneceğiz. Ölüm aslına dönme olayıdır.

İlahi çağrıya kim uyanmaz! Ölülere kuran okursan, dirilere okumuş olursun. Çünkü ölü olan diridir.

Yarabbi, bozulmuş terazimi düzelt ki, doğru tartayım! Doğru tartı bana ve herkese hayırlıdır. Yanlış tartı başta bana, sonra da herkese hayırsızdır, zarardır, nefsidir.

Ben bendeki bendir. Bensiz, Ben demem sahte bendir. Hay Bendeki Haydır. Bensiz Hay, hayalidir.

Allah seni yarattı. Ben oldun, sen de Benlik başladı. Sordun, düşündün, tenkit ettin, sevindin, üzüldün. Bunlar hep senin benin oluşması, yani çokluk alemi başladı. Benim senin çekişmesi başladı. Görünmez olan, görünenden yücedir.

Hayatın sırrı, derinlerdedir. Taki idrakin Allah’u Ekbere vara. Burada su içtin, oh şükür dedin. Bundan sonraki hayat, susuz, vasıtasız şükür halinin idrakine varmaktır.