Bu dünyadan maksat kulluktur, ibadet araçtır. İbadette esas olan Rububiyettir. Gönlün kıblesi, Allah’tır. Gönül manadır, manadan maksat Allah’tır. Dünya denen bu dershanede ne varsa, Allah onu kula terbiye için okutur. Onun için verdiği araç gereç daimdir. Dünya aynı zamanda bir misal âlemidir. Maksat, bu geçici âlemden gerçek olan Allah’a varmaktır.

Dünya, insanı insan ve insanı insan-ı kâmil kılmak için okuldur. Bu okulda, ruh beden içinde talebedir. Burada göreceği dersler içinde başlıcaları; şeytani ve rahmanidir. Hayat ve memat, gece gündüz, acı tatlı, Halik mahlûk, ikilemi yani kesret vahdet yolculuğu içinde akıbet mezuniyetine gidilir.

Allah; kapısız duvar, geçitsiz yol yaratmamıştır. Ara, gayret et, kapıyı çal, kapıyı açmaya gayret et! Tembel, gayretsiz olma! İş bulmak için, kapı ara ve kapıyı çal! Bir kapı kapanırsa, Allah başka bir kapı açar. Erkeğe yaklaş onun gönül kapısını çal, kadına yaklaş onun gönül kapısını çal, muhakkak açılacaktır!

Pasif iyiden, aktif iyiye dönüş! Allah’ın Vasi esmasına sığın! Kıblegah-ı kibriyaya dön! Şekli kıbleye dönme, eşya olursun!

Örnek almak yerine, ibret almak daha evladır! Zorlama da öyledir. Zorlama değil, zevk, sevgi, arzu ve içten gelen bir aşkla olmalıdır. Asıl sanat ve irfan yolu, budur.

Bilgi elde etmek; malumat kabilinden değil, irfan kabilinden olmalı, akli, nakli, taklidi ve ezberi olmamalıdır. Tercihimiz olabilir ama sizin olmalıdır.

Sufizm, evrensel bir bilgeliktir. Hiçbir dine ve millete, mal edilemez. Bu bilgeliğin, ilâhi boyutu şüphe götürmez.

Dünyanın bilincinde olan, Allah’ın bilincindedir. Allah’ın bilincinde olan, dünyanın bilincindedir. Bak, iki göz iki bakar, bir görür. İnsan Allah’ın yüce yapısındandır.

İnsanlar mistik bir kişinin, bir hayalde, dünyevi meseleler hakkında hiçbir şey bilmeyen, pratik olmayan bir insan olduğunu düşünürler. Oysa tam anlamıyla mistik olan kişinin, dengesi vardır; ruhsal şeylerde olduğu kadar dünyevi konularda da akıllıdır. Gerçek bir mistik kişi, esinlenmiş bir sanatkâr, mükemmel bir bilim adamı, etkili bir bilim adamı olmalıdır. O da maddeci zihinli insan kadar, nitelik sahibi olmalıdır.

Cennet ve cehenneme aklını takanlar, her an diri olan Rablerinden mahrum kalırlar.

Veciz Sözler;

İnsan; büyük mevcudatı içine alan bir nüsha (yani suret, kopya âlem) olduğundan onda her varlıktan bir hakikat vardır. İşte o hakikat dolayısıyla o mevcutla insan arasında münasebet bulunur.

İçi parçalanır, dışı da parçalanır, tevhit içtendir.

Surete arkadaşlık, dünyada biter. Gönülden arkadaşlık, ahrette de devam eder. Cennette de beraber sürer.

Okuyan yazan birdir. Burası kesret âlemidir. Allah gönüldedir demek, Allah gönle hitap eder demektir.

Ayakkabın olmasa da, ayağının sağlam ve sıhhatli olması Allah‘ın vergisidir. Ne kadar hamdü sena etsek azdır! Mutsuzluk, daima Allah’ı anmayan yani zikir etmeyen zihindedir.

Duasız, şık ve modanın sofralarında değil; tevazu içinde olan sofralarda dua okunuyorsa, böyle bir sofrada yemek ne kadar sade olursa olsun; bu dualı sofrada ilahi lezzet ve sıhhat afiyet vardır.

Allah’ın kadına verdiği dişilikten gelen ilahi yaşama zevkinden; evlenmeyen; doğurmayan kadın mahrum kalır. Çünkü bu ilahi zevk, kadınca yaşamaya verilmiştir.

Özgürlük, insanın önce nefsinin ve canının emrinden çıkmasıdır. Özgürlük, egoizmanın esaretinden çıkmakla olur. Yani, ruhun özgür olmasıdır.

Tefekkür; cehdi gayrettir; külfettir; sabırdır; dolasıyla nimettir; saadettir; huzurdur; sıhhattir.

Toprak anadır, yani edilgendir. Erkek etkendir. Bu ilahi düzenden dolayı kadın, mürşidi kâmil olamaz.

Kromozom bakımından bakacak olursak kadında iki x vardır, yani iki kadın kromozom vardır. Erkekte ise bir X bir Y kromozomu vardır, Yani bir erkek bir de kadın kromozomu vardır.

Çoğalma, çoğaltma kaliteyi düşürür. Ömür de uzar ve çoğalırsa, bunamaya gider. Sevmeyi de abartırsa, onu değil onun imajını sever. Kendine göre kutsal olmuş bu öz değil, abartmadır.