İlm-i Billâh

Kâinat muhteşem bir ahenk içindedir ve bu sistem ilâhidir. En sathi görüşle dahi, dünyada etrafına dikkatlice bakanlar, bu büyük ahengin tabiata aksetmiş sayısız tecelliyatını görürler. İlahi sistemde düzen vardır. Allah bu dünyayı düzgün bir sistem üzere yaratmıştır. İnsanı da en üstün yeteneklerle yarattığı için, o şımarıp sistemi bozmağa kalkışır. İnsan, anarşi yaratan yegâne varlıktır!

Ahlak ve vicdan sahibi olmak; okuma yazma bilmek, zahiri ilim sahibi olmakla değil, sistem-i ilahi’yi anlayarak Allah’ı bilmek, ona ve eserine saygı duymakla olur. Asıl ilim, Allah’ı bilmektir (İlm-i Billâh) . İlmin konusu âlem ve hayattır, bunun dışındaki ilim, cahiliyet tahsil etmektir. Hakk’a talebe (talip) olmadan, âlim olunmaz!

İki üniversite bitirmiş, mal mülk sahibi olan bir kişi, zahirde âlim, İlm-i Billah’da cahildir. Allah’ı, Âlim- i mutlak bilmeyen cahildir. Her şeye Yaratan’dan bakan ehli hikmettir. O, her şeyi Hakk’a bağlayan, Hakk’ı dost bilen, O’nu dost edinendir!

Hikmetli bilgi, tecrübe ile elde edilmiş ve uygulama özellikli ilimdir. Sanat özelliği taşır.

Bu âlem nur ve karanlık âlemidir; hayal ile hakikat, fazilet ile zillet, gece ile gündüz, acı ile tatlı birdir. Dünyayı ( onun ilâhi sistemini) böyle bilmeyen, onu aklı sıra düzeltmeye kalkar. Boş bir uğraşı içinde bocalar durur!

Allah’tan kaçış yok!

İnsanların birbirlerine olan sevgileri arasına; eşya para girerse, sevgi, saygı gider.

Selâmlaşın! Selâmı, selâmeti yayın! Halinizi salim kılın! Allah’tan selâmet dileyin!

Eşyaya değil, onu yaratan Allah’a kul olun!

İçinde dostluk ve alış veriş olmayan bu dünya, ne sıkıcıdır! Dostun kahrı da, lütfü da güzeldir. Eşinizi nimet bilin, dostluğunuzu nimet bilin, birbirinizi nimet bilin ki, artırayım güzelleştireyim, sevdireyim! (sevgiyle) Allah’a varın!

Allah’tan kaçış yok!  Rabbinden nereye kaçacaksın!

Misafirhaneyi hazırlayan, misafiri sever. (Allah bu dünyayı insana misafirhane kıldı),

Bir şeyi yerinde kullanmak, şükürdür (bunun kıymetini bil ). Yerinde kullanmamak nankörlüktür. Müşterek akıl ve basiret sahibi insan, bu dünyayı daha suhuletle geçirir. Sonunda, emanete de hıyanet etmeden, sahibine verir. (bu dünyadan ayrılır)

 

Kulum sen benden ne istiyorsun?

Ben senin istediğinden daha fazlasını verdim, şaşırıp kalma! Bulduğun; gayretsiz istediğindir, öyle ise razı ol! Allah’tan sadır olan her şeyin insan için lüzumlu olduğunu bil!  Mükemmel olan, Allah’tır, noksan olan mahlûktur!

İstişare eden, aklıselime danışan ve onu dinleyen, doğru yoldadır. Yaratıklarla uğraşan, onu yaratandan gafil olur.

Bir işte yorulduğun zaman başka bir işe yönel, muattal yani işsiz kalma! Allah bir anda bin şe’endedır. Her zorluk, iki kolaylık arasındadır. Araya takılıp kalma!

Başarı, yaptığın işin arkasındadır, yılma! Emek verenin emeği boşa gitmez!

Allah’tan razı olmak, onun bize sunduğunu kabulle olur. Vurduğu zaman vuranın kim olduğunu biliyor ama sebep kim? Müsebbibi biliyorum ama sebep de kim?

Ben sana inandım, saygı duydum.

Ama buna sadakat ister, sabır ister.

Emir etmem, öneririm, öğüt veririm, ne mutlu öğüt alanlara!

Benim için güzel insan, kaba da olsa doğru konuşan insandır. Kibar konuşan fakat riyakâr olan değil. Eğer ben çok sinirli ve kaba konuşuyorsam, senin de yükünü çektiğim içindir. Senin derdini de yüklendiğim için, belim büküldü.

Ben size soru yönelttiğim zaman maksadım size sorun yaratmak değil, cevap almaktır. Yanlışı düzeltmektir.

Kabuk; içindeki özü muhafaza ederek, bulunduğu ortama uymayı sağlar. Beden kabuktur, yalnız bedeninle meşgul olma, içine bak! Çünkü sen cisminle değil, ruhunla insansın.

 

Var bedende, yar bende

Ah neler var bedende

Yalan dolan bedende

Akıl fikir de kimde

Zahir var gönüllerde

Mutlu ah var bedende

Yaban gülü de kimde

Gönül ulu bedende

 

Veciz sözler

Gayb; görünürün ötesinde, akıl ve beş duygunun ötesinde, bilgi ile elde edilemeyen alandır. Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez.

Suni iştahtan kaçmayan, hakiki iştahın tadından mahrum kalır. Ölçüyü kaçırmamak lazımdır.

Kadını cinsiyeti ile değil şahsiyeti ile gör ki, ondan süregelen beşer şahsiyetli olsun.

Hatanı savunup, kendine hainlik etme!

Unutmak ve kaygısızlık kayıptır, hatırlamak ve takip etmek ise kazançtır.