İlahi sistemi tanımak

Mürşit, müridin ezberini bozar. Ona sonsuz ilim yolunu gösterir. Ezber, kalpleri paslandırır, daha ilerde de mühürlenir ve tutsak olur. Ben bundan sizi kurtarmak için daima, ilahi sistemi işlemeğe gayret ediyorum, zaman zaman da kaçıyorum.
Kâinat bir hikmet kitabıdır. Editörü Allah’tır, bunu okuyup anlamak kolay değildir.
Bizde diyoruz ki: Tabiatla olan, Allah’la olur.
Tabiatı okuyan Allah’ı okur.
Aklı-ı selime güvendim, deli kavgaya özendim.
İbret bakışı zıtlıklarla dolu olan bu âlemden alınır ama, bunu böyle göremeyenler için bu âlem, ezeli perişan görünür.
Aslında iyilik neyse, kötülük de odur. Nasiptar olmaya bak!
Dertsiz büyümek, derde hazırlıktır.
Dertten kurtulmanın gereği, yanlış yapmaktan korkmaktır! Ama, Allah’ın iradesi ne ise o zuhur eder!
Bu günün gamı ile yarının endişesini çekmek hatadır.
Allah herkesin nasibini, kulunun liyakatına göre yeterince tayin etmiştir.
Sıdk ile Allah’ın takdirine razı ol! Boşuna tedbir heyecanına düşme! Gerçi düşmen dahi bu hakikatin icabı olsa gerek…
Allah’ın ilahi sisteminde verilenler, şaşmaz ve tahakkuk eder.
Kimsenin haddi değildir, takdiri değiştirmek!
Kaza ve kader geçerlidir.
Ana rahminde nutfenin oluşmasında artık ana- babanın bir dehli yoktur.
O nutfe, aynı zamanda onun levh-i mahfuzudur. Onun said veya şaki oluşu orada yazılır. Mukadder olan değişmez. Hatta alınan bütün tedbirler bunu değiştiremez. Asıl eser, Allah’ındır!.
Allah müsebbibul esbabtır. Herkesin rızkını ona vermek için, ona o amelleri verir ve o rızka müstehak kılar.
Allah’ın kerim olduğunu şüphesiz bilen bir kişi, ona daima teveccüh eder.
Teveccüh et muradın için Allah’a! Muktedir olmak için Allah sana o ameli işletir.
Kıblegâh, Allah’a tevekkül yeri olmalıdır.
Her işin bir vakti ve zamanı vardır. Zamanı gelmeyince hiçbir şey olamaz.
Kanaat; tükenmez bir hazinedir. Mevcut olanla yetinmek, fazlası için zorlanmamaktır. Olaylar takdiri ilahi ile izah olunmalıdır. Ne olduysa biizniallah, yani Allah’ın izniyle olmuştur ve o muhakkak bir hikmet üzere olmuştur!
Bütün cihan bu kuvvetin emrindedir. Muvaffakiyet Allah’tandır!
Her şey kapanabilir. Allah’ın mağfireti kapanmaz.
Allah’ın verdiği bunca nimetin kadrini bilmeyen, cehaletinden dolayı şikâyet eder!
Aklını gönlüne veren rıza ve tevekkülü şiar edinir.
Kimseden değil, kendi cürümünden ve kendi elindendir hatalar!.
Akıllı olan için ‘şeytan beni aldattı’ demek ayıptır. Doğrusu “kendi nefsimdir kendime fesat eden” der.
Günahını ve aczini itiraf etmek, akıl ve irfan sahibi olanların şanındandır.
Arif olanların kârı; eldekini yeter bulmak, tok gözlü olmak, ihtiyaç içinde olmamak, ağır başlı olmak, biraz çekingen olmaktır.
Seyredeceksen Allah’ın bir anda olan, bin sergisini seyret.
Olaylara ibret gözü ile bakan, görülenlerin arkasında gizlenen görünmeyenleri keşfeder. Yani, insanların riyakârlığını, aczini, ihtirasını, gösterişe düşkünlüğünü görür ki.. İhtiras sahipleri için rahat; mihnet ve ızdırap çekmektir. Cihanın mihneti erbab-ı hırsa, aynı rahattır. Onlar asude ve huzura girmedikleri için bu alemin hamalıdırlar. Onlar için, cihan, sanki mihnet ve ızdırapla dolu, hayat ise mücadele ve ihtirasla doludur. Bundan dolayı dünyada rahat yoktur denir. (la rahate fid dünya).
Dünya vefasız bir kadın gibidir. Onun için bu dünya, kadınsız olmaz.
Bu babta kadınlar bu dünyanın bize ne kadar vefasız olduğunu gösteren canlı sevgililerdir.
Dünya mevkiinin verdiği gururla mağrur olma! (Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var).
Bu dünyanın alayiş ve debdebesinden kurtulabilirsen, rahat ve huzurlu yaşarsın.
Bu dünya denizini balıklar gibi bilmezsen, ne kadar yüzme bilsen, yine boğulup gidersin!.
Hayret onda hayret benem
Dili rana haşmet benem
Evvel, ama görmez idim
Şimdi mahvi halvet benem