Varlığa sabır, yokluğa sabır, insanı kamilin işidir.
O yüce Allah olduğu için, bizim her istediğimizi vermez. Oğlunun, kızının, her istediğini vermeyen de, mübarek anne babadır.
Salihat hak zikrine girmek, hak sohbetinde bulunmak ve öğüt almaktır. En büyük öğüt, Allah’tan alınan öğüttür.
Hasenat kendine aittir, salihat başkalarına geçer. Salihat aktif iyilik, hasenat pasif iyiliktir.
Allah’ın esmaül hüsnası, zatında vardı. Onu kullanmak için, türlü türlü mahluk yarattı ve bu yaratıklarını kullandı. Doksan dokuz esmasını, sonsuz türlerin üzerine halk etti. Ne mutlu mahluklara ki, Allah’ın kulları oldular.
Gösteren görünen, gören gösteren, mükemmel görünen mükemmel görenden ne haber? Mühim olan da bu!
Mübarek de olsa, iz yeryüzünde olur. İz, Dünyaya, bedene, eşyaya aittir.
Sonsuz değişiklik içinde her an ve var olan göklerin ve yerin sahibi olan Allah’ın sözleri, tabiattır ve tabiatı asla değişmez.
İlahi sistem mizandır, ölçüdür. Ölçüye dikkat edin. Ölçü kaderdir. Ölçüyü aşma! O, hiçbir şeye benzemez, ölçüsü de değişmez. İnsan, eksik, Allah her şeyi ile mükemmeldir.
Hareketin, aklın, fikrin Allah adına hareket eder. Bunu idrak et inşallah! Hatta idrakinin aciz olduğunu gör!
Gece gelen misafir, çok mühimdir. Ne getiriyor? İyi mi, kötü mü insanın yorumuna bağlıdır.
Müzik, ilahi bir sestir ki, o Bekadan yansır.
Kelimelerin ifade etmeye yetmediği yerde, müzik olumsuz ruhun ihtiyacından neşet etmiştir. Suret aleminde mana, müzikle lütuf olarak sunulmuştur.
İstediğimiz, bütün varlığa sahip olsaydık, varlığın sahibi olanı bilmeseydik, la ilahe illallah diyemezdik. Bütün olayların manası eserden müessisi görmektir. Bunu bilmemek azaptır.
İnsanın insanı şaşırttığını biliyorum da, düzelttiğini bilmiyorum. İlahi düzeni bilmiş, bunu anlamamış olanları da biliyorum.
Göremedi, işitmedi, aklı eremedi. Boş konuştu, zararlı yedi, içti. Ama o, yine insandı.
İnsandaki egoyu ve sınırlı bilinci terk etmenin doğrudan yolu olan zikir; sufi meditasyonunun özüdür. Beşerin bir melekesi olarak kabul edilen zikir, zihni ve kalbi arıtır, böylece, katı olan nefs incelip özgürleşir.
Kainatın berrak tecellisini anlayıp ve yaşama geçirmek ve her an diri olan Allah’ın doğrudan tanıklığını beden kisvesinde temaşa etmek, tarikat ehlinin, can damarı ve yüreğidir.
Cehennem, günahların yakıldığı yerdir. Cennet, günahsızlığın varıldığı yerdir.
Lisanı varlık zihni varlık, hakiki varlık. Allah yokluktan, karanlıktan, varlığı çıkartır. Esra sevdadır. Sevda karadır.
Dünyayı cehennem olarak görmek, günahtandır. Allah, mutlak umuttur. Allah’tan umudunu kesme!
Basit manada, mürşidin müritleri sırf onun huzurunda bulunarak hiçbir araştırmanın ve çalışmanın öğretemeyeceği şeyleri öğrenirler. Bir gün gelir bedenle huzurda bulunmaya, artık ihtiyaç olmayabilir. Bu manevi yolda, mesafe kat edenler için ustanın manevi varlığı da ilham vericidir.
0 Yorum