İkra, bilgi ahlakını inşa etmektir!

Bozulmamış, yani fıtrattan olan ne varsa o ahlâkidir. Cevher, (Allah’tan gelen nur) işlenmemiş bir maden gibidir. Bir insanın ahlâkını ilk inşa eden annesidir. Eşya bile insanın ahlâkına tesir eder. İnsanın değişebileceğini gösteren en büyük unsur peygamberlerdir. Mürebbi Allah’tır (RAB).

İnsan, değişebildiği nispette kemale erer.

Ahlaki davranışın kökeni onun öncelikle şuurlu yapılması gerekir. Bir davranışı, ahlâklı bulan çok aşkın bir durum olmalı. Çifte standardın olduğu yerde, ahlâk olamaz. Huy seciye, mürüvvet ahlâkın unsurlarındandır. En ilkel toplumlarda bile, insani değerler vardır.

Maruf, bilinen demektir. İnsanların birbiriyle uyumlu bir şekilde yaşayabilmeleri için toplumsal ortak ahlak değerlerine sahip olmaları gereklidir. Allah’ın aktarımında temel ilkeler önce örnek davranışlarla olur. Peygamberlerin, en büyük özelliği güzel ahlakı aktarmaktır.

Ahlaksızlığın 4 kaynağı vardır:

  1. Taassup:
  2. İstidat:
  3. Taklit: Nedeni, niçini sorgulamadan kabullenmek. Emek mühimdir.
  4. Dünyevileşme. Servete gark olmak. (tamamen maddileşmek)

 

Allah uyarır!

İnsanın yaptığı işlerden dolayı Allah’ın bir ikaz ve uyarması olur. Çoğu kere kötü işlerin neticesinde meydana gelen yakîn hali, iyi işlerin sonunda hâsıl olan yakîn halinden daha kuvvetli olmaktadır. Dövmek, azarlamak, hapsetmek veya bir yere bağlamak, kula karşı Allah’ın alâkasıdır! Yalnız o değil, İlham ve vahi de, Allah’ın insana olan şefkat ve merhametinin alâkasındandır.

Geldiğimiz noktada; çokluğu, çeşitliliği yok etmeğe çalışıyoruz. Adalet, bir şeyin diğer bir şeyle oran eşitliliği değil hakkaniyet eşitliliğidir. Metaa; baki, daim sabit değildir.  Rabbinin dışında hiçbir şey baki değildir. Allah’ın haram kılmadığını kimse haramlaştıramaz. Sahte haramlarla din adamlığı icad edildi.

 

Allah korkusu!

Bir insan yaradılışa baksa, O’nun ilmi ile Âlim olsa, suret âlemine bakıp hayran olsa, bir şey değildir. Meğerki bu ilimden, bu sanattan Yaratanı bile, Allah’ın maksadına nail ola!

Allah dışında bir şeyi Allah gibi sevmemiz, onu asla Allah etmez. Ama bizi, ona kul eder. Eğer o sevdiğimiz insansa, kula kul olmuş oluruz. Eğer eşya ise, eşyaya kul olmuş oluruz. Bir taraftan sevgi, kalbin gıdasıdır. Her şeyden geçip Allah’ı ona yaraşır bir sevgi ile seven, bu sevginin üzerine titrer ve ilahi sevgiyi yitirmekten korkar. Aslında, Allah korkusu adı verilen budur.

Haşyet; Allah’ın yüce makamına karşı duyulan tazim, hürmet, sevgi ve derin bağlılığın birleşimidir. ‘Ben Allah’tan başkasından korkmam’, diyenler de cahil cesurlardır. Allah sevgisini yitirme korkusu ile titreyenler, Evliyaullah sıfatına girer. Allah’a bağlı olanların, yegâne velisi Evliyaullah tır. Veliullah, Evliyaullah, Allah’ın dostlarıdır. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.  Allah’a bağlı olmayan ve inkâr edenlerin velileri ise, putlardır. Onlar daima karanlıkta ve ziyandadırlar.

İnsanın insana dostluğu, alternatifli ve menfaate bağlıdır.

Gerçek dost, maddi menfaatlerin ötesinde aydınlığa çıkarır. Yalnız, Allah’la dostluk tek taraflıdır ve yegânedir.

 

Veciz sözler!

Hayatın nimetini, bana verdiğiyle aldığım durumda olan biriyim. Ben, kendine münhasır bir varlığım…

Ben karşılaştığım insanları, biraz celali olarak düzeltmek istiyorum. Bunda yanlışlık var. Suhuletle, sevgiyle düzeltmek istesem; yani af ederek yapsam daha iyidir, o da cemalidir.

Rızkı yaratan Allah’tır. Mülk Allah’ındır. İnsan mülkün mirasçısıdır. Maddi olarak sıkıntı çekenler, Allah kapısız duvar yaratmamıştır. Kapıyı bul ve aç. Rızık talebin, tevekkülün sonucudur. Ekilmiş bir tohum, toprağın duasıdır.

Azap,  insanı huzurundan mahrum bırakmaktır. Hakikat hep yenidir. O eskimez, hep sadedir.

Ecel-i müsemma, ismi belli ecel..

Büyüklendikçe büyüklendiler. Küstahlaştıkça küstahlaştılar.

İhsan, bir işi en güzel şekilde yapmaktır. Allah, her işte ihsanı emretmiştir.

Allah’tan iste, kuldan değil! Allah verirse, kul hayır demez.

Kederden ve üzüntüden kurtulmak istiyorsan; Allah’ı daima an, Allah dostu ile ol, hikmet sahibi kimselerin sözlerini dinle, ferahlarsın.

Sen cisminle değil, ruhunla insansın. Aynı cisim hayvanda da vardır.

İnsan, hizmet etmeye aileden başlar.

Mezhepler, yorumdur. Din yerine konmasın!

İrade ve akıl nimettir, ama yan tesiri vardır, saf olanı müstesnadır.

İnsan fıtraten şefkate layıktır, af dilemelidir.

Asıl krallık ilim, krallığıdır. Onun için cehalet kralı, ilim kralının ayağına gitmeli.

Âlim, Kralın ayağına gitmez, Kral Âlimin ayağına gider.