Sende, insanın içini gören göz olmadığı için dikkatli ol!

Allah’ı anmak

‘Resim yaparım, müzik yaparım, dans ederim’ derler…

‘Allah’ı anarım’ diyen var mı?  ‘Ben, Allah’ın zikri ileyim…’

O, öyle herkese verilmez!

Hikmet sahibi olmak; yumuşak huylu olmak, sert olmamaktır…   Hikmet sahibi olan kırılıp dökülmez.  O zaten kırılmıştır, yumuşak başlıdır. Kudret sahibi iken affedebilen, kuvvetli olduğu zaman zulmetmeyen, adaletle hareket edebilendir.

Ve kemali susarak afiyetle dinleyen kişi, celal sırlarını işitebilir.

Doğanın sergilediği sanatı ve o sanattaki kemali, tam anlayamadığın için eksikçe kavrarsın.  Doğanın nasıl bir yapı olduğunu anladığın ölçüde alçakgönüllülük hissini yaşarsın. Hayran olursun, sıfırlanırsın.

Böyle bir görüş, bazılarına göre dini görüşün dışıdır; aslında belki de din diye bir şey yoktur! Allah’ın bu eserini bir kavrayabilsen öyle bir alçalıp yumuşarsın ki…

Dünya buna son zamanların deyimi ile ‘mistisizm’ diyor, böyle yaşayanlara, düşünenlere de ayrı mistik bir hava veriyor.

Asıl mistik olan sensin, Adem’sin…  Sende olacak ki, mistik olsun esas…

 

Hata

Hatalarına izin ver.  Çünkü kemale, hatalarla erersin. Hata yapmıyorsan, şu direksin sen!

Allah sana nur gibi göz verdi mi vermedi mi?  Bozulur bazı gözler, değil mi?

Bozulması hata  mıdır?

Sen tahditlisin.  Sınırların var.  Vücudun, tüm bu suret alemi; tahditlidir.  Bu yazılarda, sohbetlerde sen salıncağa binmişsindir, biz seni sallıyoruzdur.  Bir şeyler duyarsın ama anlar mısın?  Uykun gelir, sevdiğin dizi başlar, telefon çalar, acıkırsın…

İster istemez bir programın içindesin çünkü.

Rüyada var mı böyle bir program?  Yok.  Göz kaş da yok orada. Tahdit yok çünkü.  Bir tahdit görüyorsan suret aleminin icabıdır.

Madde aleminden sonra mana alemi var mıdır?

Buna, herkes daha önceden duyduğu yahut kendisine öğretilen cevabı söyler.

 

Sır

Sırrın anahtarı tevhittir.  Hoşmuş, güzelmiş, çirkinmiş ötesinde bir şeydir bu.  Anlar mısın?

Hiç görmedin ki…  Açmak istediğin çekmecenin anahtarı yanı başındadır.  Onun; ne açmak istediğinin çekmece olduğunun farkındasındır, ne de orada duranın, o çekmeceyi açacak anahtar olduğunun…

Bir de ceviz var.  Onu sert kabuk zannediyorsun. İçindeki cevherden haberdar değilsin.

Bunların hiçbirini duymamışsın hayatta.  Görüyorsun ama sana hiçbir şey ifade etmiyor.

Bilir misin?

Bilmezsin.

Sırdır!

 

Hırs

İnsanlarda hırs vardır. Güzel yola kanalize edildiği zaman iyidir. Kanaatın tam zıttıdır, hırs; hasete döner.

Senin istemediğin şeyleri sende mevcut olduğu halde karşısındakinde gördüğünde beğenmez ve yanlış olduğunu anlarsan, o yanlışlıkları düzeltme yoluna gidersin.

Karşındakinde beğenmediğin şeyler muhakkak sende de vardır, çünkü sen ondan farklı değilsin.

‘Beğenmedim’ dersin…   Sen kimsin de beğenmeyeceksin?

Herkesin kendini kusursuz görmesi bundandır.

‘Ne yapayım?’ deme sen, iyi düşün.  Varlığın düşünceden gelir. Seni en mükemmel yaratmış. Eşref-i mahlukat kılmış.

Salyangoz mu olaydın?