Herkes kendi deneyimini yaşar!

Dünya, insanlara koşullar sunar. Bu koşulları nasıl yorumlayacağınız size bağlıdır.

Hiç kimse; herhangi biri için deneyim yaratamaz. Bazen, başkaları ile benzer deneyimi paylaşabilir, olaylar da birbirine yardımcı olabilir, ama kimse diğer birinin deneyimini yaşayamaz ve sizin içinde bir deneyim seçemez.

İnsan bu âlemde; soğuk olmadıkça sıcak, üzüntü olmadıkça mutlu, kötü olmadıkça iyi ile denenir. Bir şeyi seçmek için, tam zıddı olan şeyin de olması gerektir. Bu da en mükemmelin Allah olduğuna varmak içindir. Her oluşun yüce Allah’ın eseri olduğunu ve hiçbir manasız ve lüzumsuz bir şey yaratmadığını görmek içindir.

Allah mükemmeldir ve mükemmeli yaratmıştır. O da muhabbettir. Muhabbetin af edemeyeceği şey yoktur. İnsan kendisini deneyimleyen yegâne yüce varlıktır ve her türlü seçimde özgürdür. Af etmeyi seçen, görür ki af edilecek kimse yoktur. Çünkü Allah mükemmelliği ve sevgiyi yaratmıştır.

Tüm ruhlar mükemmeldir.

 

Varlık, Allah’ın hareket haindeki enerjisidir

Allah, sizi daima değiştiriyor ve her değişik halinizi seviyorum. Hatta sizi olduğunuz gibi seviyorum, çünkü hiçbiriniz kendi dünyasına uygun olmayanı yapamaz. Sistemi ilahiyi anladığınız zaman; her şeyin, her olayın yerinde olduğunu anlarsınız.

Hiçbir şey aynı kalmaz. Hiçbir şey hareketsiz değildir. Her şey hareket halindeki enerjidir.

Varlık, Allah’ın hareket haindeki enerjisidir. Her varlık, bir fiildir. İnsanı kâmil, bunun idrakindedir.

Değişim; bir anda bin şeende olan Allah’ın değişmeyen gerçeğidir. O halde yaşam değişimdir. Hayat, Allah’ın yaratma sürecidir. Allah daima yaratır. Bu da O’nun tükenmez enerjisidir.

 

Allah; süreçtir, kişi yer ya da şey değildir. O bizim her an düşündüğümüz ama anlamadığımız yaratıcı ve süreçle daim olandır ve tamame devamedir.  Allah’tan, başka her şey fanidir.

İkram edenlerin en mükrimisin (ikram edicisisin), Hamd Sana mahsustur. Sen sevdiğin için var edensin; âlem isteyen- Sen verensin. Sana sığınmaktan daha büyük şan şöhret olmaz!

 

Allah’ın yarattığı her şey, Allah’ın kanununa tabidir.

Yani Sünnetüllah’ tır. Beşer, ceset ve candan yaratıldı. Beşere ruh üflendi, Âdem oldu. Önce Alâk’tı, (et parçasıydı), sonra (Allah’la) alaka oldu. Bedenimiz, dağlar, denizler, dereler, göller, ormanlar gibi Allah’ın emrine tabidir. Başlangıç da, su, ateş, hava, toprak olarak var oldun, sonra canlandın.

Her şey, topraktan beslenir, çünkü o topraktandır.

Topraktır Âdem, onu canlandıran Havva’dır.

Üstünde yaşadığın dünyanın altında ateş kaynadığını insanlar bilirler mi? Bilseler, bilmeseler, dünyanın ortası, ateştir. Ama Allah insanı ve yarattıklarını ateş üstünde yaşatır.

İnsan çok yüce bir yaratıktır. İnsana halife hususiyetinin verilmesi, yeryüzünde kalfa olabilmesindendir. İnsanda ünsiyet vardır, hayvanda yoktur. İnsan, her Halükarda fevkalade haller ihraz eder. Marangoz, demirci, bahçıvan gibi işler yapabilir.

Allah kuluna ruh ile yakındır. Kul Allah’ın emri ile hareket eder.

Anlama, anlamama, izan, idrak, akıl; insana Allah vergisidir. Talep kuldandır. Talepte dua geçerlidir.

 

Ehli Hikmet

Hakikat yolunda aklıselim, kalbi selim olan insan irfan sahibi olur.

Hayat ve ölüm, insanı bundan sonraki yaşama götürür.

Akıl yöresel (dünyevi) , idrak genel (uhrevi) öğrenmeyi, bilgiyi verir. Bu bilgi de bundan sonraki hayatta geçerlidir.

Kamil insan, alçak gönüllü olur. Kimseye tepeden bakmaz, kimseye kibir etmez, büyüklük taslamaz. Küçümseyerek surat asan, insanlardan yüz çeviren yeryüzünde böbürlenerek yürüyenin, hayatı onu felç eder. O mefluç bir adamdır.

Allah’ın emri genelde dindir. Özelde Hıristiyanlık, Müslümanlık, Musevilik diye ayrılmıştır. Esas iman eden Rab’dır Rab.