Her bir zerreye sevgi ile bakmak temel teşkil eder.

Tevhit ehli demek hakkın herkesle ve her şeyle olduğunu anlamaktır.

Bela, belayı verenden gafil olmaktır.

Eseri görüp müessirden gafil olmaktır.

Narla ateşi bir gören ancak la ilahe illallah der.

Sizlerden herhangi bir insanın haline itiraz etmekle hem onu ayıplamış hem de dolayısıyla hal dili ile ben olsam böyle yapmazdım diyerek, kendinizi beğenip şeytanlık sıfatını giymiş olursunuz. O, ayıpladığınız kimseye o arzu ve vazifeyi Cenabı Hak vermiş olduğu için onu ayıplamanız müteselsilen Hakkın işine itiraza kadar varıyor. Çünkü hiçbir kimse yoktur ki kendine verilen vazifenin dışında bir iş görebilsin.

Her horoz kendi çiftliğinde kendi sesi ile bağırdığı gibi, her hayvanda her yerde kendi sesiyle öter. Bunlar varsın öyle ötsünler, ama bülbülde güzel sesi ile öter.

İlahi sistemde görüldüğü gibi şu veya bu sebepten hatta daha çok insanlar tarafından etraf kirlenir. Ama bir taraftan da temizlenir, insanlarda ahlaken bozulur, kirlenir, bir taraftan da temizlenirler. Hatta hastalanır ve iyileşirler.

Dostluğu şiar edinen bir insan düşmanına dostluğu öğretir.

Bu dünyada bize verilenler dünya hayatının geçici bir istifadesi ve süsüdür. Allah katındaki ise daha hayırlı ve devamlıdır.

Hayatın bütünü kutsaldır. Kesrette Vahdet, Ahed’dendir.

Bir kimsenin sadrında irfan olmadıkça, yalnız öteden, beriden veya kitaplardan öğrendiği sözlerden ne kendisi istifade eder, ne de başkalarına fayda verebilir. Ben oldum ve ahlaklıyım demekle, cahil ve gafletten kurtulmak ve hakiki yakınlık olan asli fıtratını bulmak kabil değildir. Akıl, kulluk için lazımdır. İlahi sırları idrak için değil.

Her kim Allah’a kavuşmayı arzu ederse bilsin ki Allah’ın tayin ettiği ecel mutlaka gelecektir.

Kendi elinle dağıtacağın su, senden sonra dağıtacakları derelerden daha değerlidir.

İlmi Billâh tohumunun ekileceği yer, gönüldür, orada er geç filizlenecektir.

İlmi Billah’ta her şey yerli yerince taksim edilmiştir.

Eşkâlin ve eşyanın cazibesine fazla sarılan insanda iman zaafa uğrar ve gönül aynası paslanır. Bu halde nasıl ilahi nuru görsün. İlahi nurun yeri âdemin gönlüdür.

Bulanan suların durulandığı gibi, insanlarda imanda, doğrulukta bozuldukları zaman, onları düzeltmek ve doğru yola getirmek için ilahi sistem içinde peygamberler, vardır.

İlahi sistemde tayin edilmiş bir zaman vardır. Zamanı gelmeyince o iş olmaz.

Her türlü imkân Allah’ta mevcut ve kolaydır. Ondan isteyelim.

Bilgi yolunda olanların bir gün gücü tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin nuru her kapalı yere dahi girer, orayı aydınlatır. Bir insan en cansız hale gelmiş duruşunda bile, son ölüm anında bile Allah’ın nuru oraya işler.

Allah’ın uğrunda mücahede edenlere Allah yol gösterir ve Allah böyle kulları ile beraberdir.

Hak gelince, yalan diyen kimseden daha zalim kim olabilir. Bunlara bu hayatta yer bulunmaz. Ama, bulunur, o yer, hiç de iyi bir yer değildir.

Allah’ın verdiği nimetler yalnız yesin, içsinler ve yaşamada zevke dalsınlar diye verilmedi. Sona, neticeye baksınlar.

Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise gerçek hayat o’dur. Ama bilselerdi. (Kuran suresi).

Dünya havası suyu ile insanı besler, diğer taraftan bir takım olaylarla da yıpratır. Bu da doğum ve ölümün icabıdır.

Diyorsun ki “ulan mide ne kadar hırçınlığın ile kalbimin düzenini bozmağa çalışsan, O  Allah’ın daima zikri içindedir. Kolay, kolay bozamazsın.

Yar eliyle incitilen gönüller, ağyar eliyle incitilenden daha acıdır.

Gayretten geri durmak, ömrü boşuna harcamaktır. Şahsiyetin oluşumu ve gelişmesi gayrete bağlıdır.

Nefsinin terbiyesinde olan kişi daima gayret içinde olmalıdır.

Her şeyin yerinde olduğunu kabul etmek, ehli hikmetin işi değildir. Akmayan nehir kuru demektir.

Doğruluk emanettir, şiar et.

Yalansa hıyanettir, bizar et.

………………………………

Kim hatıra dokuna

Dokunalar hatıra

Dil penahı Kibriya

Nazar gâhtır evliya.

………………………………….

Müslüman’ım diyen kişi,

Şartı bilen er kişi,

Fark etmez erkek dişi,

Yalansız olmak gerek.

……………………………………

Doğmaz mı gönlüne mah-i taban O,

Can-ı dilden özlediğim yaran O,

Bakmadan sağa sola, gönlümde O,

O doğar gönlüme, ümidim O.