Amâ Allah’tan gayriyi gözü görmeyendir.

 

 ‘Allah’

‘Allah’ diyorum…  Dinim, imanım, mezhebim Allah.

Bir kez Allah de; bitmiştir.

 

* Mestanelik sarhoşluğudur  bu.  Hayretteyim,  hayrette…

Yemin ediyorum hayretteyim, kabıma sığamıyorum…  

Susuz gezenim, beni kandıracak derya bulunmaz…

 

‘’O’’

Ölümsüzsün sen.  Bedenini burada bırakıp, gidiyorsun. Ama sana bunu öğretmediler, sen de hiç merak edip sormadın…   ‘’ Yarabbi, maksadın ne?  Nereden geldim, nereye gidiyorum?’’ demedin.

Allah, yarattığını öldürmez, değiştirir. Âdem yarattı seni; âdemsin.  Katiyen hayvan olmazsın. Ama yüzün eskir, ihtiyarlar, elbiseni yani bedenini bırakırsın ölünce.

Hoş bakarsan hoşsun. Ama sahtesin.  Sahte olma da bak, ihtişamı gör.  Allah bu âlemi insan için yarattı, kaldır insanı, neye yarar?  Ama bir sürü yalan, uydurma.

Sahne O’nun, oyun O’nun; mutlak O’nun. Her şey, Allah’ın hay diriliğinde kaynıyor. O, her şeye kadirdir bu yüzden biz ondan ne istersek meydana gelir.  Yorulmaz, kaybolmaz, tükenmez bir varlıktır o; yeter ki biz O’nu bilelim.  Aslında insani ve kâinatı, bilinmek istediği için yaratmıştır…  Ve muhatabı, en yüce yarattığı insandır.  Yüce ama cüce olan insan, O’na sığınan insan…

Dünya üzerinde hiç bir varlık yoktur ki, Allah’ı zikretmesin.  Devam da o sayededir.  O yüzden vardır canlılar…

Allah’ın yarattığı her şeyi bilirsen, her şeyde yüce yapıyı görürsün…

Hakikat yoludur bu; Allah’tan geldik Allah’a gideceğiz.  Bundan yüce bir şey olur mu?  Bu, çıkmaz değil ki, lütuf yolu…

Allah, yolunun çok güzel yaşanmasını başka başka yollarla gösterir sana…

Kaygı

Kaygılandığımız hiçbir şey bizim elimizde değil aslında. Ünsiyet demiyor muyuz hep?  Birbiri ardına gidiyor değil mi piyanonun tuşları, dokununca?

Tüm sistem de, piyano misali Allah’ın parmaklarını ucunda oynuyor. Sen bilmediğinin için mutlu değilsin.  Cahilsin.  Sistemin içinde, zamanlama senin istediğin gibi olmayabilir.  Ama sistemin içindeki kendi zamanlaması en uygunudur. O kemale bir varabildiyseniz…

Faili mutlak, Allah’tır.  ‘Karıncanın ayağının oynaması bile Allah’tandır’ diyoruz da niye bırakmıyoruz kaygılarımızı öyleyse?  Bir konservatuar talebesi düşünün. Eline enstrüman dahi almıyor.  Bu durum, sistemde geçerli,  ama o şaşkın için kayıp.  İnsan olduğu ve insanî idrake sahip olduğu halde, kokarca sanki.  O haliyle de olsa, başka halle de olsa, sistemdedir.  Hiçbir şey, sistemi eksik ya da fazla hale getiremez…  Tek olan, akarsu debisinin azalıp çoğalması gibi, sistemin de yoğun ve az yoğun olma durumlarına sebebiyet verir.

Korku, hayvanidir ve cehalettendir.  Kim ki ne kadar korkuyor, o cahildir.

İnsan, kendi kendini mahkûm eder… Beynine çakılmış eski bir çiviyi söküp atmak kolay değildir.

Hırsın frenine basan ve hızlandıran akıldır.  Akıl sarhoşsa, kaza muhtemeldir.

Var-Yok

İnkâr ve ikrardan ibarettir hayat.  La ilahe illallah – Allah var Allah yok…  Nefes aldın.  Vermek zorundasın.  İnkâr ve ikrar.  Var ve yok.

Türlü türlü kuşların melodisi var.  Biz de duyduğumuz tüm seslerin sonucunda müzik yaparak aynı şekilde parçası oluyoruz sistemin.  Çünkü biz halifeyiz.  Tıp diye övünüyoruz ama karga bile yavrusu yaralanınca hem kendisi hem de diğerleri koşturuyor.

Yani, zaten var bu sistem.  Sembolde kalıp hakikate varamazsan, sen de sembolsün!

Olmaz diye bir şey yok. Kudretin olduğu yerde her şey olur. Bazen güneş bulutların arkasına saklanır. Öyledir insan da.  İlahi sistemde, bu doğrudur.  Var-yok…  Girer, çıkar; dağıtır, düşürür, toplar. .

Her külfetin arkası nimettir.  Dünya sıkıntısının arkası olan ölüm, cennettir.

Hareket, bereket

Bir toplulukta hummalı çalışan biri yoksa o topluluk hummaya tutulur…

Allah’ın huzurunda ihya olmak vardır.  Allah sizi her daim korusun; korumazsa imha olursunuz.  Bizler, Allah’a sığınıyoruz.  Allah, muhafaza eder. Ya Hafız!  Allah, bütün ömrü boyunca selamette olanı selamette tutar.   Yolları açar… Ya Fettah!

Dinlediğiniz, okuduğunuz, geldiğiniz için sağ olun, var olun…  ‘’Sağ olun, var olun’’; hem sağsın hem varsın demek.

Daha ne olsun…