Bilgi; tevhit içindir, tefrika için değildir.

Tefrik, kulla Allah’ın arasını ayırmaktır. Bilmek, ilim olmadan olmaz. Sahih bilgi; hakikate matuf bilgidir, kısacası yanlışı doğrudan ayırmak Hak’tır, Allah’ı bilmektir! İlim, Hakk’ı gösteren ilimdir. Hakk’ı gösteren ilim Allah’ındır. Allah’ı Hakk’ı ile anlamakla neler olmaz ki? Geçmişten hüzün duyulmaz, gelecekten korku duyulmaz!

Yaratan ne yüce yaratandır. Ne muhteşemdir, O Alim-i Mutlak’tır.

Bilginin özü, vahiden gelir. El Âlim’den âleme iner. Tabiatı oku! Levh-i kalem oku!

Bilgiye talip ol! İlmi Billah’da okuyan, Allah’ı bilir. Esmaül Hüsna, ilim ve salih amel; parçayı bütün içinde görmektir. Allah, her şeyi yerli yerinde yaratmıştır.

Bütün varlık, Allah’a secde eder. Varlığın ayakta durması Allah’a secdedir.

Cemaat duygusu, bir araya getirir. Varlık, kurtlar, kuşlar cemaat halindedir. Dağlar, denizler, galaksi sistemi, cemaattir. En küçük cemaat, ailedir ve sosyetiktir.

 

Yaratık çifttir. Tek olan, yalnız Allah’tır.

Erkek dişi, gece gündüz, yaz kış, ölü diri, iyi kötü, cennet cehennem.

Bu dünyadaki güzellikler geçicidir. Ebedi hayattaki güzellikler ise, sonsuzdur.

Evlenip yuva kurmak, ademiyetin idamesinde şarttır. Bu ilahi sistemin icabıdır. Kadın erkeğin biraz farklı yaratılmasındaki maksat; onların bir araya gelip tam olmak, farklılığı ortadan kaldırmak, hayatı mutlu kılmak içindir. Evlilik hayatında nikâh, akde muhalefet değil akde sadakat olmalıdır. Taraflar arasında geçimsizlik olduğunda sabır, hoşgörü, beraberce çözüm arama en güzel yoldur. Aile hayatında sevgi, saygı her zaman ön planda tutulmalıdır. Hiçbir konuda inatçı olmamalı, muhakkak bir orta yol vardır. Eşler birbirlerine her zaman istişare içinde olmalı, aile içindeki sesler asla üçüncü kişilere duyurulmamalıdır.

Anne ve babaya üzüntüyü değil, sevgi, saygı ve mutluluğu götürmelidir.

Anlamlı ve amaçlı olarak bu dünya yaratıldı. Hiçbir şey amaçsız ve anlamsız değildir. Her şeyden önce bu hayatın öğretisidir. Göz, görerek görmeyi öğrenir. Bütün yetenekler de öyledir. Yaşadıkça anlar, öğrenir. Yaşamak ta bunun içindir.

Akıl idrakini kullanana, daha çok lütfedilir. 


Allah adına aldatma, en büyük aldatmadır.

Fakiri sömürerek zengin olanların parasını alıp da fakirlere dağıtanlar var ya, onlar da “bal tutan parmağını yalar” cinsindendirler. Buradan da görülüyor ki; yönetenler elit tabaka, yönetilenler aşağı tabaka oluyor. Buna ne dersiniz?

Halk arasında makbul bir kişi olmaya gayret edip bir mevki alanlar, halktan itibar görürler. Hakka makbul olmak isteyenler ise, Velilerdir. Bunlar Hak’tan alır, halka verirler. Bu yüzden, ehli tevhidin sohbetinde olan, yüzlerce kitap okuyandan evladır. Çünkü burada, gönül gönle karşıdır. Yüz yüze (Ru be ru) sohbette, cezbe vardır, çeker. 

Ahlak ve huy benzerliğinin; insanları dostluğa çektiği kadar hiçbir şey, başkasını kendisine çekip sürükleyemez. İyi insanların birbirlerini sevmeleri; sanki aralarında bir akrabalık ya da fetretten gelen bir bağ varmış gibi birbirlerine bağlanmaları, tabii bir oluştur. Fıtri yapıların, birbirlerini araması kadar normal bir şey yoktur. 

Ruhta erdem ışığı belirince, böyle bir ruha benzeyen, diğer bir ruh yaklaşır ona bağlanır. Dostluk oluşur.  Bu yaklaşma sonunda, muhabbetin oluşması kaçınılmaz olur. 

Sağlam karakteri olan bir insanı görevinden alıkoyacak hiçbir şey olamaz. O onurludur, sözünden dönmez, asla yalan söylemez. Çünkü o böyle yüksek değerlere sahiptir.

Sevgi, nefsanî yaklaşmanın menfaate dayalı olayıdır. Muhabbet ise, birbirine ruhi yaklaşmanın ve ona bağlanmanın sonunda muhabbetin oluşması kaçınılmaz olur. Burada vefa, sabır ve özveri vardır.

Allah adına kandırma, en büyük kandırmadır. Allah adına aldatma, en büyük aldatmadır. Dolayısı ile Allah adına uyarma da, en güzel uğraşıdır.

Yahudiler; “Yahova yani Ey Ya O olan” derler, Allah demezler. Bu yüzden, koyu dünyacıdırlar. Ben benim derler. Allah da onlara dünyayı daha çok verir. Hakikati değil, sanal dünyayı onlara verir.

“Leyse kemislihi şey’ün” demek; O’nun hiçbir benzeri yoktur, O, hiçbir şeye benzemez, hiçbir şey de O’na benzemez demektir.

İyi adam ama pasif ve etkisizdir. Aktif olan iyidir, etkilidir, gayretli olandır, elini taşın altına koyandır. Bunlara gayretlerinden dolayı hikmet verilir. Atıl duran, batıldır.

Mutluluk ele geçince, bir daha gitmeyendir. O kaypak nefsin, işi değildir. Nefse uyan, mutlu olamaz. Nefsinin emrinde olan, hür değildir. Diğer taraftan, nefsinin dediği ile hareket eden kendini hür zanneder.