Eşyaya dalacaksan bütün eşyanın sultanı Allah dediğini duy o zaman (dağlar ile taşlar ile çağırır Mevlam dost) dersin. Onların Süphan Allah demesi seni tefekkürü ilahiye davet  eder. MRM

Ruh, nefes girdi. Meryem’ i gebe bıraktı. Ruhu nefesi, mürşit üfledi, müridi yaktı kül eyledi. Ne küfrü kaldı ne de imanı. Baba müridin tenine nefes üfledi, o ten İsa kesildi.  MRM

Allah duayı, duadan önce duyar, istemeden önce verir. MRM

Allah her şeyi yaratırken İslam’ı yaratır. Hikmetten bir kelime öğrenmek, bütün bir dünya varlığından hayırlıdır. Hiçbir şey boşuna yaratılmadı. Allah hikmeti dilediğine verir, kendisine hikmet verilen hayırlar elde etmiştir. MRM

Meyve veren ağacın kökü yerde dalları göktedir. MRM

Beden bizden varoldu, biz ondan değil. Girdiğimiz ortamın kılıfına girdik. Feza adamının feza kılığına girdiği gibi. MRM

Bizi icat eden sensin ya mucit. İcadında bir aksaklık mı var? MRM

Güneş ayan beyan meydanda değil mi? Daha fazla yaklaşırsa her şey yanar, biter, kül olur. Nizami aleme öyle müdahale ettik ki ozon delindi. MRM

Ben her renge, her nişana bürünmüş, her yerde görünmüş, renksiz, nişansız, mekansızım. Akseden parlayan O’ nun nuruyum. MRM

Allah balçığa ayağını bastı. Mümkünül Vücut o ayaklar mühürlendi. Mühür fikri kendine aittir. MRM

Halk nezdindeki mertebeye itibar eden Allah katındaki mertebeye varamaz. MRM

Buldum dediğin avunmadır. Bulmadığından doğan zahmet sana yeter. MRM

Bütün alem O. Fakat ‘ben’ siz, ‘biz’ olanla olmak nerede? MRM

Anlamadım başsız ayaksız olana bu iğreti ayak, baş neye? MRM

Bir gönlüm var. Orada binlerce Pazar kurulur, o pazarlarda gah satıcı gah alıcı olurum. MRM

Her yerde hazır ve nazır olan veçhin varken, ben ramazandayım, sana oruçluyum, iftarı seninle edeceğim. MRM

Gecelerimde ne söz var, ne saz. Sazsız sözsüz öyle bir cümbüş içindeyim ki değme gitsin. MRM

Ayrılmam, ayrılamam senden; kavuşmadım ki ayrılayım. MRM

Edeb ya hu,  bu ölünün adı, sanı, ar haya sahibi olmaya kalkmasına denir. MRM

Beni unutma, neyim varsa benden sana rehindir. MRM

Gönlüme sahip olamadım ancak onunla avunup durdum. O hiçbir zaman benim olmadı ki. MRM

Özümüzde, canımızda, damarımızda, iliğimizde olan manaya bak, ‘Mana Billah’ a var. MRM

Gülün rengi, kokusu, güzelliği için dikenine katlanılır. MRM

Öyle bir aleme girmişim ki, orada ne feryadım ne de Yarabbi deyişim duyulur. MRM

Bir sanatım varsa, sahiden bir işim varsa, o işgüzardan konuşuyorsam, o natıktan imanım varsa, o imansızdan inkarım varsa, o imanlıdan diriysem ve Hay’ dan ölüysem, ol diridendir. MRM

Öfkesi güzel, sövmesi güzel, övmesi güzel, yermesi güzel, sevmesi güzel, küsmesi güzel, benimle olsun yeter. MRM

Defineler viranelerdedir. Bizim gönlümüz define yüzünden viraneye döndü. MRM

İlmi ile mağrur olmaktansa, ilmi ile amil olmadılar. MRM

Bir insanın kendisine en büyük zararı, kendisinde bulunan bir meziyetten dolayı nefsi lezzet almasıdır. MRM