”Gri, hafif puslu siluet, belli belirsiz. Önce ışıklar titrek, yaklaştıkça diri ve canlı bir yerleşim beldesi. Serpinti gibi dağınık bu ışıklar. Kimi hane, hanelerde aç- tok, evli- bekar, doğum- ölüm, hastalık- sıhhat, acılar, korkular var. Seccadede ruhu sücut, karyolada oynaş, diğer tarafta müthiş bir tartışma; sana sükut; ışıklı masada çizim,  mutfakta harıl harıl yemek hazırlığı, çamaşır makinesi faal, televizyonda maç var. Biri ödenecek seneti düşünür, biri alacak tahsili, birinin projeleri var, biri ümitleri yitik. Biri diri, biri fani işi bitik. Ben öldükten sonrayı, cennete mi cehenneme mi gideceğimi düşünmüyorum. Esere bakıp müessise hayran ve hayret içindeyim. Bu bana namaz süruru veriyor.” MRM

Ayet: Ben sizin ef’ alinize değil niyetlerinize ve kalbinize bakarım.

Ef’ al zahiridir, niyet zuhura bakıştır. MRM.

Mümkünül vücut , zikirde ummanı bulur. Mümkünül vücutta varlığı yaşamak, o zikrin idrakine varmaktır. Allah’ ın adını zikret ve mutlak ihlas ile O’ na doğru yönel! Vergi, kuvvet, kudret O’ nda, nisbet sende. MRM

 

Alim değilim, Alim’denim, hissederim. MRM.

Sabır, nizaya hiledir. MRM

Yaşadığı olaylardan nasibini almayanın kemali olmaz. MRM

Bir acı söze katlanmayan, barış zevkine varamaz. MRM

Bak, bela ve keder her şey gibi geçip gitti. MRM

Allah için olmayan dostluk, dostluk değildir. MRM

O ne isterse yapsın dersen, kaderin kadirdir. MRM

Mal mülk, çoluk çocuk deme, bunlar bir anda yaban olur. Sen, senle dostu dost eyle, dostun kavli kavi olur. MRM

Salih bir dosta sahip olmak kişinin saadetindendir (Hadis). Mürşitten daha Salih bir dost olmaz. MRM

Gönül çanağını tecelliyi nura açık tutun. MRM

Sen dünyadan bir katre olduğun halde sende de Met ve Cezir var. MRM

Dört kollu çarmıh bedenin yapısı olan dört unsurdur. Hz. İsa İlahi adalete uygun bir şekilde onu Maksadullah’ a her halükarda tevdi etti. Halkın şimşekleri de onun yüzünden üzerine çekiliyordu. MRM

Hakkın gün gibi açık, parlak yüzü. Her yerde ayan beyanken, onu görememenin huzursuzluğu içindeyiz. MRM

İki nakış, iki suret sen ve ben. Mutlu, bizdeki tek bir ‘’Can’’, azameti Hüda’ dan olan. MRM

Aldatan, aldanır bizi aldatmakla. Aldanmayan, kendinde aldanma zevkini tadar. MRM

Zevki ve üzüntüyü kulunda tadar. Ana baba da öyledir. En büyük zevk ve üzüntüyü evlatlarında yaşarlar. MRM

Teferruatı kıble edinmekten, özümdeki kıbleye yönelemedim. (YARATILMIŞ değil, YARADAN dır. ) MRM

Kirlenen durgun suyu, suların suyu olan, semadan arınarak inen rahmet suyu temizler. Narın kirini hasul hasdan veliler temizler. MRM

Allah nurunu bütün ruhlara açtı. Bazı nurlar, nur cazibesine tutulup aşkla nara düştü de; ‘’Hamdım, Piştim, Yandım’’ oldu. MRM

Ressam bütün gayreti ile girdi resme. Onun için onu sevdi, benimsedi.Şimdi terki zor bir alışverişte. MRM

Balçığa üflenmiş o cevher, halitayı ne hale getirdi ya; balçıksız o cevher kim bilir ne haldedir? MRM

Sevinç geçici, ızdırap geçici, sabrı alsan etkili olmaz bunların hiç biri. MRM

Dışarıya bak, bin bir nakşı gör. İçeriye bak, nakkaşı gör. MRM

Bedenin seccadesi topraktır, canın seccadesi gönül. MRM

Nefis her şeyin hakimi olmak ister, bu yüzden de her şeyin mahkumu olur. MRM

Uyurken ne kar vardır ne zarar, Acaba hangi hal işe yarar? Neylemeli, nasıl etmeli; karar. MRM

Öyle bir okuldur ki bu alem, burada gönül, nefsi okur. MRM

Cisimler sayısız, Can birdir. MRM

Bedenin gıdası yiyecektir, ruhun gıdası yenmeyecektedir. MRM

Bir Can, cisimde bin bir şekle girdi. MRM

Din dünya içindir, kime karşı. Din ukba içindir, kime karşı. MRM

Defineyi viranede ara. Viranede bulduğun define, nice viraneyi saray yapar. MRM

Suyun kesildiyse, yolunu temizle. MRM