Allah’ ın gör dediği yerden bak! Özü Hakka dönük, sözü fiile dönük, hareketi, davranışı Adalete dönük olan Hikmeti görür.

Mürşidin yanına gelen ya müriddir, ya hak dostluğu için gelmiştir ya da kendini göstermek için gelir. Sen bu üç türlü ziyaretçiden hangisisin?

İnan, inan diyorsun. İnan inanma, neye inanıyorsun? Nefsine diyorsan, ona inanan onu sever.  Küpünde ne varsa, ondan o sızar.

Allah’ ın makbul kulları üzerinde, şeytanın rolü olmaz.

Allah benliği yarattı ki Ben ona şahit olsun. Bencil şahit olmaz, inkar eder. Allah, yokmuş gibi hareket eder.

Allah birdir. Adem bir görülür. Kesrette vahdet, Ahed’ de bir görülür. Nefis tektir.

Gece yolculuğu hidayettir. Ay aydınlatır. Klorofil olayı gece oluşur.

Gözetlenen, yürektir. Allah, her şeyi gözetleyendir. Nur kalptedir. Oradan göze, oradan kulağa, sağa, sola, etrafa, her yana vurur. Her şeyi, aydın, parlak, hikmetle müşahede edersin.

El Muhit, Allah her şeyi kuşatmıştır. Rahman ve rahim olan Allah insana vicdan vererek kuşatmıştır.

Kin ve haset taşıyanlardan beslenmeyen kalbin, dolayısı ile dürüst bir dilin sahibi, insanların en faziletlisidir. Huzurlu saygın, yaşar. Sevilir ve sayılırlar. Böylelerinin bulunduğu toplulukta bulunun. Huzurlu ve saygın yaşayın. Sevin ve sevilin.

El Muhid olan Allah’ tır. Allah ne yaratmışsa, onu içten dıştan kuşatmıştır. Kendinden kopamayan, Allah’ dan nasıl kaçar. Allah’ ın El- Muhit kuşatmasından nereye kaçar? O, her şeyi kuşatmıştır.

Takvim, ölçü; düzendir.  Dünyada, dişi erkek olur. Evlenenler! Fiziksel, bedensel evlenme yanında asıl gönülsel evlenme daha makbuldür. Muhabbet aranmalıdır.

El Alim Allah, Ademdir. Onun ilmini, kimse övemez. Allah’ ın öğrettiği ilmi, öğrendiği bilgi değildir. Alim olan insan, ancak öğrendiği ilmi öğretendir. Arif; bir şeyi ucundan görse de bütün görendir.

Allah sınırsız, insan sınırlıdır. Bir ilim; sahibine ayırt etme, mümeyyis hususiyeti vermezse neye yarar.

Pasif iyilerden, aktif iyiler daha iyidir. Allah ne yarattıysa, her biri anlamlıdır.  Allah, manasız hiç bir şey yaratmamıştır.

Hikmet, bir şeyi yerine koymaktır. Yerine koymazsan zulmettir.

Emekle, Allah’ ın maksadı anlaşılır. Kime hizmet verilmişse, ona hikmet verilmiştir. Hikmet yöneltir.

İnsan yoksa, dünya neye yarardı. Sultan olmasaydı? Saray neye yaradı. İnsan olmasaydı cennet neye yarardı. İnsan başıboş yaratılsaydı, neye yarardı. İnsan faaldir. Allah insanı faal yaratmıştır. İnsanın, şükür etmesi lüzumludur.

Zikir; aklımdasın Yarabbi demektir. Bana yapma kudretini verdin de, ben de yapabildim.  Zikirde Allah’ ın huzurunu duyamıyorum diye zikri terk etme, devam et! Devam etmen onu unutmamanı sağlar. Huzur verir. Huzurun zikrinden içinde seni zikredenden başkası olmayana götürür.

Duanın kıblesi, göktür. Onun için, dua ederken ellerimizi göğe doğru kaldırırız.

Maaz Allah insan her istediğini yapabilseydi ne olurdu? Ne olmazdı ki. Her şeyi yapma Allah’ a aittir.

Dert dermandır.  İlim akıldan ve gönüldendir. Eğer gönülden yani iç aleminden olursa hikmeti, tasavvufidir.  Zorluklar, sıkıntılar, okuldur. Bu okullardan mezun olanlar huzura varırlar. İnsanın yüksek hasleti Halik olan Allah’ ın yarattığı Hikmete bak, öğren, anla. Eserden müessise var. Maksat budur.

Yaratığa değil, yaradana kul ol.  Zaten öyledir. Bunu idrak et. Allah Azizul Hakim dir.  Hakemdir.  Onun varlığında var olmak, hem de onda yok olmaktan daha yüce ne olabilir?

Hak anlamlı yapılan şeydir. Manasız olan şey Haksız ve anlamsızdır.

Her halükarda hayat, Allah’ ın lütuflarındandır. Onu güzel anlayalım.

Vücut arabadır, otomobildir. Ruh şofördür. Dünya okuldur. Ruh; talebe, talep ettikçe öğrenir. Kendini, Rabbini öğrenir.

Şuur; hakla batılı ayıt etmek için insanda vardır.

Allah her şeyi manalı yaratmıştır. Bu da insan içindir.  Her şeyin özünü, Allah’ dan öğreniriz. Allah Hak ve Hakim dir.