Allah-u Ekber’e varmak!

Ben bendeki bendir. Bensiz, Ben demem sahte bendir. Hay Bendeki Haydır. Bensiz Hay, hayalidir.

Allah seni yarattı. Ben oldun, sen de Benlik başladı. Sordun, düşündün, tenkit ettin, sevindin, üzüldün. Bunları yaşayarak senin beninin oluşması için bu çokluk âlemi, benim-senin çekişmesi başladı. Hayatın sırrı, derinlerdedir (çokluk âlemindeki bu zıtlıklardadır). Ta ki, idrakin Allah’u Ekber’e vara.  Bu dünyadaki hayat, zıtlıklarla sürer. Bundan sonraki hayat ona cennet deniyor orada zıtlık yoktur. Burada su içtin, oh şükür dedin. Bundan sonraki hayat, susuz, vasıtasız şükür halinin idrakine varmaktır.

Görünmez olan, görünenden yücedir. Nihan, ayanda güçlüdür.  Hilkat ayan, Halik nihandır, bundandır ki insanı; nihanı merak etmeye, araştırmaya müptela eder. Bu da cilveyi rabbanidir.

Ama insan aradığını bulamaz. Bulduğu biten cinsindendir.

Halik muhabbetten, hilkat sevgidendir.

Her şey var oldukça, Halik’ ini zikreder.

İnsanın ağzının tadı yoksa yemeğinde tadı olmaz yani, tat yalnız yemekte değil, bizdedir, Görünmeyen, görünenden büyüktür, görünmeyen akıl, görünen et beyinden büyüktür.

(mana büyüktür ama onu anlayan insandır). ‘El Kebir; Allah büyüktür’ deriz, biz böyle demekle hâşâ Allah’ı büyütmüyoruz, biz büyüyoruz. Yani Allah’u Ekber demekle; Allah’ın şanına bir şey koyamazsın, kendini yüceltmiş olursun, Allah-u Ekber demek Azameti Kibriya’ya boyun eğmektir.

Allah’u Ekber dememiz, Allah’ın bize ikramıdır. (Onu bildiğimizi, idrakliliğimizi gösterir)

Varlığımız Seni bilmektir. Seni bilmezsek, Seni anlamazsak, biz yokuz demektir. Biz yoksak, Sana şahit de yoktur. Çok şükür biz, Sana şahit olarak varız. ‘Allah büyüktür’ demek; O herhangi bir şeyle mukayese edilemeyecek kadar büyük, O tek büyüktür demektir.

Allah, Kebir ve Kibriya’dır. İnsan için, kibir yanlıştır.

O’na şirk koşmak, O’nun büyüklüğünü anlamamaktan gelir. Eksik gören O’nu tamamlamak için O’na ortak koşar, put edinir, ‘bu put beni korur’ der. Bu, ‘Allah bize yetmez’ diyenlerin işidir. İşte bu şirktir. Allah, her şeye kâfidir, büyüktür ve insana yakındır. O’nu uzak gören, yakin ihtiyacından put icat etti. Puttan yardım diledi.

 

İlim, insanın ruhunda gizlidir, Âlim-i Billah’dan gelir.

İlim, insanın ruhunda gizlidir,  Âlim-i Billah’dan gelir. Yaratanın, Halik’ in yüceliğinden yaratık da (insan da) yücelik eder. İnsan, haddini bildikçe büyür. Allah’ın önünde biz yaratığız. Yani hayvanız. İdrak, bizi diğer yaratıklardan farklı kılar. Bundan dolayı her halükârda, Allah kulunu bağışlar.O,

El Gaffar’dır; daima bağışlayan, kuluna imkânlar bahşeden, kuluna günahını gösteren, öğretendir. Allah, Vahid’dir Gaffar’dır. Onun için, aşırı gitmeyin!

Aşırı giden, firavunluk eder. Firavunluk edeni, Allah helak eder.

Anı büyütmeyin, ana takılmayın, acı ve tatlıyı büyüten, ona takılan huzursuzdur.

Allah’ın yanında her şey, bir ölçüdedir. Allah, her şeyi bir ölçü ve bir nizam içinde yarattı. Bu ölçüden nasipsiz olan, öfkelenir. Öfkelenmek, ölçüsüzlüktür, dengesizliktir, huzursuzluktur.

Tevhid ehli Allah’a sığınır. Kalbi sığınma, dili sığınma, akli sığınma içinde olanlar, daimi huzurdadırlar. Her hususta içine, üstün ve Alül âlâ olan Allah’ı koy! Huzurlu olursun.

Ya Nafi, Ya Kâfi diyen, Allah’a sığınır. İnsanlar, Allah’ın Esmaül Hüsnasını bilseler putlara ihtiyaç duymazlardı.

Yaratıklar, Allah’ı kavrayamazlar ve kuşatamazlar. Allah, her şeyi kuşatmıştır. Bu âlemi, iyi anlamak için bu âlemi yaratandan yani; ‘Ya Rabbi’ dediğin Âlim olan öğretmenden okumalısın.  Hiç şüphe yok ki, yegâne rehberlik, Allah’ın rehberliğidir!

Hayrın kaynağı Allah’tır, o eşsiz ve benzersizdir, tükenmez. O halde hayrı bol, bol kullan!

Bir şey amacına göre yapılıyorsa, hayırdır. Aksi şerdir.

Hayır, infak edilen şeydir.  İnfak edilmeyen var, o hayır değil şerdir.

Hayrı kıskanmak şerdir.

 

Veciz sözler

Haz güzel bir şeydir. Fakat öne geçmemeli. Sonra kâmil olunmaz.

Bana göre, sana göre ahlak olmaz! Ahlak insanlığın ortak malıdır, makul olandır.

Domuzu yeryüzünden kaldırmak değil, onun etini yememektir. Domuz her şeyi yer. İnsan da her şeyi yaparsa domuzlaşır.

Bir şey, neyle yaratılmışsa odur. Ateşten yaratılanın fıtratı ateştendir, topraktan yaratılanın fıtratı topraktandır. Kimse birbirine tafra atmasın. İkisi de yerindedir. Bu âlem, nizami bir düzen üzere yaratılmıştır.

Her şeyi aşağı gören, onu kullanmaya başlar.

Allah, akıl fikir vere!

Ruh ölmez çünkü ölmezden üflenmiştir. Ruh, nereyi ziyaret ederse orası canlanır.

Bir kabri ziyaret ederse, o kabir canlanır. Kabir, ölenin cesedinin olduğu yerdir. Orayı ziyaret edersen, o cesede ruh olmuş olanı ziyaret etmiş olursun. İşte o ruh canlanır.

İman, benim için doğaya ve insanlara duyarlı ve vicdanlı olmaktır ve ötekileştirmemektir. Başkaları için ise, peygamberlere ve onların koyduğu kurallara inanmaktır.

Zan, yalanla aynıdır. Zannettim dersin. Allah’ın kanunlarında, değişme olmaz. İnkâr ve inattan gelir.

Lisanım El Hak, başka değil

Dileğim Allah, başka değil

Dilde durmaz ezkarım

Mutlu kim? Hak’tan başka değil

24.2.2014

 

Mutlu’nun sadrına, herkim dokuna

Orada Esma-ül Hüsna okuna!