Allah el Vasi’ dir, Rahmettir, Rahimdir, Kadirdir, Muktedirdir.

Ubudiyeti değil ibadeti yeğleyenler; ubudiyet Allah’a kulluktur, ibadet kulluktan sonradır.

Her şeyin bir kapasitesi vardır. Allah’ın kapasitesi sonsuz, hudutsuzdur. Yaratan sonsuz, yaratık sonludur. Darlıktan bolluğa, yokluktan varlığa Allah’ın Vasi esmasının tecellisi ile huzur ve sıhhat olur.

EL VASİ: Kapasitesi sonsuz olan.

Şeytan fakirliği telkin ediyor, verme fakirleşirsin diyor, Allah ise ver zenginleşirsin diyor. Halik bolluktur, şeytan eksidir. Madde manayı söyler. Buğdayı toprağa serpmekle çuvallar dolusu elde edersin. Gönlüne ek; iyilik yap, yardım et; sıhhat ve afiyet bul!

Bedenin kıblesi Kabe, gönlün kıblesi her yerde hazır ve nazır olan Allah’ tır.

Allah, kapısız hiçbir duvar yaratmamıştır. Emek ver kapıyı ara; bulursun. Gönlünün kapısını bul! Hiçbir emek boş değildir. Emek bolluktur, huzurdur.

 Eşya kıbleyi, eşya pusulası ile tayin et; beden kıbleye dön, gönül kıblesinden ne haber? Akıl, izan, idrak kıblesinde mahlukun ötesinde Halik vardır.

Vahyin nur ışığını, maddi ışığa benzetmeyin. İlim, aklın nurudur. Vahi gönlün nurudur. Musin, nurlanmış demektir. Maddi göz maddeyi ışıkla görür. Arızidir. Gönül gözü, manayı nurla görür, ilhamidir. Peygamberler de beşeridirler. Melek değillerdir. Mükemmel Allah’tır, kamil insan, eksik insan El Vasi olan Allah’a sığın! Tükendim, naçar kaldım de, El Vasi Allah öyle bir imkan açar ki.

Duygu, düşünce, eylem! Akıl, duyguyu ayarlar, frenler, serbest bırakmaz. Aklın şerrinden de vicdanı duygu ayarlar. Allah yarattıkları üzerindedir.

Kitaplar, onun bunun önerilerini, yaşantılarını nakleder. Bilgilerle donanmış oldukları için bilginiz derler. Biz de onları bilgin kabul ederiz. Halbuki onlar son derece kendilerini beğenmiş, son derece egoist bir hale gelmişlerdir. Bunların içinde nadiren bazıları bilgedirler. Ötekiler çok bilgili bir hale gelmiş olabilirler, ama henüz dönüşmemişlerdir. Bilgileri de ters etki yapar.

Bana yalanla gelenlere gönlümde yer yoktur. Yalan söylemeyenlerin, kendilerine saygıları var demektir. Büyüğe saygı, küçüğe sevgi, sevgi daha mübarektir. Müritler, mürşidi kendi akıl, idrak ve bilgileri içinde görmek isterler. O’ na mürşit diyorlar; mürşitten öğrenmiyorlar, mürşide öğretiyorlar.

İnsan, hayvani bedenle gönül arasında bir suret halindedir. İyi bil ki suret hali geçici bir haldir.  Kal lafı güzaftır. Kalde kalma, hale var; o hal, ilahidir. Her halükarda sen ilahisin. Çünkü seni Halik halk etti. Bunu bilmezsen, daima endişe, ızdırap içinde kalırsın. Bu alem geçicidir. Geçilmesi gerektir.

Gönlüne gelen, Rahmandandır. Nefsine gelen iblisidir. Allah’tan iste! İblis nasıl seni nefsine çekerse de, Allah’ ın dediği olur.  O senin için, en hayırlısıdır.

Varlığı ile Batın, yarattıkları ile zahir olan Allah’ım, nifaktan sana sığınırız!